Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        REFERANDUM sonrası Kerkük ve Musul’dan çekilip başkanlık görevini de bıraktığına bakarak Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nde Barzani döneminin sona erdiğine inanan yanılır.

        Bölge siyasetinin gelecekte hangi yöne kayacağını anlamakta da zorlanır.

        Kuzey Irak Kürt Bölgesi’nde bundan sonrası için söylenecek, “Yeni Barzani” döneminin başladığıdır.

        Yeni de içinde “Hangi Barzani?” sorusuna eşlik ettirir.

        Yani Mesud Barzani’nin, biri damadı ve yeğeni Neçirvan Barzani, diğeri de oğlu Mesrur Barzani’den hangisini tercih edeceğine göre Kürt bölgesinin geleceği şekillenir.

        İki Barzani’nin durumuna bakarsak...

        Neçirvan Barzani, 15 yıldır Mesud Barzani’nin dış gücünü ve akıl kuvvetini oluşturuyor; sağ kolu gibi çalışıyor, diplomasi ve Batı ile ilişkilerinin en önemli modern yüzünü oluşturuyor.

        Sahibi olduğu Rudaw TV ile de medya desteği yaratıp gücüne etki yapıyor...

        Oğul Mesrur Barzani ise Kürt Bölgesel Yönetimi’nin iç gücünü elinde tutuyor.

        Bölgesel yönetim istihbarat örgütünün yanında, Güvenlik Ajansı Müsteşarı olarak askeri gücün de tek hâkimi olarak zoru yönetiyor...

        Ayrıca K24 televizyon kanalının da sahibi...

        Mesrur’un bir diğer özelliği ise Avrupa Parlamentosu’nda yaptığı konuşmasında da açıktan belirttiği gibi “PKK’yı hiçbir zaman terör örgütü olarak görmüyor” ve “Avrupa ülkelerinin terör örgütü listesinden çıkarmasını” istiyor.

        Özetle Neçirvan gücünü dışarıdan, yani diplomasiden; Mesrur ise içeriden, yani silahlı güçten alıyor.

        HALEPÇE GİBİ...

        Kürt bölgesinden dün konuştuklarımın da aktardığına göre 1975’te İran’ın yalnız bırakması veya Halepçe katliamına benzer bir hava hâkim...

        Geleceğin nasıl şekilleneceği konusunda ise hiç kimsenin henüz bir fikri yok.

        Bölgeyi çok iyi bilen analist Bilgay Duman’a göre Barzani bundan sonra çok daha sert bir politika izleyecek.

        Bu da boşalttığı koltuğuna oğlu Mesrur’un gelme ihtimalini güçlendiriyor.

        Yani “ihanetle suçladığı” KYB ile yeniden bir araya gelmektense zaten Goran Hareketi’nin etkisi altına giren Süleymaniye bölgesi siyasetinin içişlerine girmeyi tercih edecek.

        Süleymaniye bölgesinin IKBY ile ne kadar devam etmek isteyeceği de gelecekte hangi Barzani’nin koltuğa oturacağında belirleyici faktör oluşturacak.

        Mesud Barzani, görevinden yarın itibarıyla ayrılacak olmakla birlikte Yüksek Siyaset Konseyi Başkanlığı devam edeceği için de “güç ve zoru”, yani askeri ve maliyeyi elinde tutacak.

        Konjonktürün yanı sıra Barzani’nin tercihi de belirleyici olacak.

        TÜRKİYE’YE ETKİSİ

        Bölgeyi iyi bilen CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, NeçirvanBarzani’nin Türkiye ile ilişkilerinin daha olumlu olduğunu anımsattı.

        Bölgedeki İran etkisini de unutmamak gerektiğinin altını çizip ekledi:

        “Türkiye bölgede kâğıt üzerinde aktif ama sahada güçsüz. İran ise sahada aktif, ancak sahadan aldığını kâğıt üzerine geçirme olanağına sahip. Türkiye bir an önce saha hâkimiyetini de elde edebilmeli...”

        KYB bölgesinde Süleymaniye’nin Kerkük’ü de içine alacak şekilde ayrı bir federasyon oluşturma, KDP bölgesinde ise kimin yönetime geleceği arayışı IKBY’de yeni bir durum ortaya çıkardı.

        İki tarafın gerilimini yükseltti.

        Ankara’nın Kuzey Irak’ı okurken geçmişe de bakması gerekiyor.

        Çünkü Kuzey Irak’ta yükselen her ateş bizi de etkiliyor.

        Diğer Yazılar