Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        YENİ Anayasa şartı gereği uyum yasalarıyla yapılması gereken iki zorunluluk var...

        Seçilme yaşının 25’ten 18’e indirilmesi, diğeri de milletvekili sayısının 550’den 600’e çıkarılması...

        İttifaklar ve seçim barajıyla ilgili düzenlemeler ise yeni Anayasa’nın bir zorunluluğu değil...

        Tartışma da tam bu noktada ortaya çıkıyor.

        MHP, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin getirdiği % 50+1 ile yönetimde istikrarın oluşacağını belirterek, “denge denetim zorunluluğu gereği temsilde adaletin sağlanması gerektiğine” işaret ediyor.

        Seçim barajından kaygısı olduğundan değil, sistemin sağlıklı işlemesinin gereği olduğu için talep ettiğinin altını çizerken, “% 10 barajı ağır” diyor.

        AK Parti ise seçim barajının aşağı çekilmesi halinde TBMM’de çok partili yapının ortaya çıkacağını belirtiyor...

        Yeni sistemin “sağlıklı çalışması için ekonomik ve mali istikrara ihtiyaç olduğunu” ifade ederek bunun ancak “Cumhurbaşkanı ile Meclis’in uyumlu çalışması sayesinde olabileceğini” ileri sürüyor.

        “Meclis’in çok partili olmasının tekrar imtiyazlı azınlıklar dönemini başlatacağından” kaygı duyuyor.

        Ancak ittifaklara olanak tanıyan düzenlemelere kapıyı aralıyor, en fazla beş milletvekilinden oluşacak daraltılmış bölge sistemini öneriyor.

        AK Parti yöneticileri, “MHP kendini koalisyonun büyük ortağı sanıyor” yaklaşımı içinde barajın aşağı çekilmesine karşı çıkıyor.

        Baraj konusu tam bu noktada tıkanmış bulunuyor.

        HANGİ YÖNTEMLE?

        İttifaklara olanak tanınması konusunda uzlaşı sağlanmakla birlikte yönteminde bir noktaya varılmış değil.

        Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise Anayasa’ya eklenen, “En son yapılan genel seçimde oyların toplamı birlikte % 10’u geçen partiler ortak aday çıkarabilir” hükmüyle ittifaklara kapı aralanmıştı.

        Ancak milletvekili ve belediye başkanlığı seçimleri için olası değil.

        Siyasi Partiler (90) ile Milletvekili Seçim (16) kanunlarındaki ittifak engelinin kaldırılması gerekiyor.

        Ancak yetmiyor, ittifakın hangi yöntemle yapılacağının da seçim öncesi açıklanması gerekiyor.

        Yani, “program, taahhüt, belirli bir girişim veya isme destek ya da temsil ve ortak aday listesinden” hangi yöntemi uygulayacaklarını seçim öncesi belirlemeleri lazım.

        Yeni sistemde hükümetler Meclis’ten çıkamayacağından “program ittifakı” olası değil...

        YÖNETİM VE LİSTE

        Geriye, yönetimde birlikte temsil veya ortak listeyle ittifak seçenekleri kalıyor...

        AK Parti ittifaktan, 1991’de MHP ve Islahatçı Demokrasi partilerinin RP veya BBP’nin ANAP çatısı altında gerçekleştirdiği, tek listeli milletvekili seçimini anlıyor.

        MHP ise kendi kimliğiyle yer almadığı ittifakta bulunmak istemiyor...

        Hatta, adayın adının karşısına hangi partiden olduğunun açıkça yazıldığı tek listeli seçim ittifakına da sıcak bakmıyor.

        Bu uygulamanın da yine büyük partinin çatısı altında tek listeyle seçime girmek anlamına geldiğini belirtiyor.

        Meclis’te güçlü bir şekilde kendi kimliğiyle temsil edilmesi halinde “AK Parti ile Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin birlikte inşasının mümkün olabileceğinin” altını çiziyor.

        İttifak yönteminde de baraj gibi uzlaşıya varılamadı.

        Çözümü de “% 10 barajının inip inmeyeceğine” bağlanmış görünüyor.

        Bir yöntemin bulunması ve çözümün ortaya çıkması için de AK Parti ile MHP’nin uzlaşma zirvesine ihtiyacı bulunuyor.

        Diğer Yazılar