İttifak kime yarar?
AK Parti-MHP’nin ortak hazırladığı uyum yasalarıyla getirilmek istenen hükümler aslında TBMM için çok yeni değil.
Teklifte yer alan maddelerin bazıları 2 ay önce Meclis’e geldi; eleştiriler üzerine 4 partinin uzlaşısıyla geri çekildi.
Ancak uyum yasalarıyla yeniden geldi.
Tartışmanın ana ekseninde de “ittifak” düzenlemelerinden çok seçimin temel hükümlerine ilişkin maddeler var.
Muhalefetten gelen açıklamalardan da görüldüğü gibi ittifaka yönelik eleştiri sadece “İttifaka giren partilerin toplamı yüzde 10’u geçerse hepsi barajı geçmiş sayılır” hükmüne yönelik.
Eleştirilen noktalarına geçmeden önce yeni düzenlemenin iki partideki yansımalarını aktarırsam...
Erdoğan ile Bahçeli’nin son buluşmasında varılan karar doğrultusunda “ittifakın iki parti arasında olacağı, üçüncü partinin diğer iki partiden birinin listesinden girebileceği” ne ilişkin karardan MHP hoşnut.
Çünkü teklifin bir Cumhurbaşkanı Erdoğan bir de MHP açısından iki değişik getirisi var...
MHP, 2015 seçimi sonrası muhalefetin kurultay talepleri ve kopmalarla tabanında oluşan sarsıntıyı, “İktidar ortağı oluyoruz” yaklaşımı içinde sonlandırdı.
Ayrıca, bakanlar ve AK Parti yöneticilerinin il başkanlıklarını ziyaret edip taleplerini yerine getiriyor olması nedeniyle de teveccüh gören parti oldu.
ELEŞTİRENE HATIRLATMA
Yasal zemine bağlanmasıyla birlikte AK Parti’de dün bazı hayıflanmalarla karşılaşılmış.
Partinin etkin bir yöneticisi, bir grup arkadaşımla sohbet ederken bu durumu kayda geçirip şunları söyledi:
“İttifakta MHP’nin mevcudun daha fazlasını alacağı kesin. Belki yıllardır hiç milletvekili çıkaramadığı yerlerde D’Hondt bölünüm sonucunda bir milletvekili kazanacak. Bunu sorun eden arkadaşlarımız var; biz de onlara, ‘Belki 3-5 milletvekili eksiğimiz olacak ama unutmayın ki Cumhurbaşkanlığı da yarım puanla kazanılıyor; % 49.5 ile hükümet kaybediliyor’ hatırlatması yapıyoruz...”
Dediğinde haklı çünkü oy pusulalarının bir zarfa konulması ittifak yapan partilerin Cumhurbaşkanı adayına yarar; bir de ittifak yapan düşük oylu partiye...
UYUMUN UYUMSUZLUĞU
Yasa teklifi bu haliyle geçerse geçmişte de gündeme gelen hatta Anayasa Mahkemesi’ne kadar giden süreçlerin yaşanması kaçınılmaz.
Buna neden de teklifle ilk kez işlenmemiş olan suça af getiriliyor olması; sandık kurullarının mühür ve üstü çizilmiş pusula nedeniyle oluşacak hatayı kaldırması.
Tüm sandık kurulu çalışanları Yüksek Seçim Kurulu’nun memuru olarak görev alır ve seçimin güvenliğinden birinci derece sorumludur; ancak valilere de sandık birleştirme ve taşıma talebi yetkisi verilerek yeni ortak yaratılıyor.
Sandık kurulu başkanlarını, kaymakamlıklar tarafından “mani hali ayıklanmış” memur listesiyle sınırlıyor.
Oy verilen yerin 100 metre yarıçapındaki “sandık alanını” kaldırıp bu alanda bulunması gerekenleri, sandığın 15 metre yarıçapı içindeki “sandık çevresine” sokuyor.
Aynı binada bulunanları farklı sandıklara dağıtarak “seçimin komşu denetimini” yok ediyor; boş dairelerde kullandırılan sahte oyun tespitini ortadan kaldırıyor.
Muhalefetin de dikkat çektiği bu maddelerde değişiklik olmazsa, Meclis ve Anayasa Mahkemesi’ndeki tartışmasının bol olacağı görülüyor.
“Uyum” için hazırlanan metin ilk adımda uyumsuz hale geliyor.
