Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “ATILAN taş ürkütülen kurbağaya değmedi” deyimi bu kadar yerini bulur...

        Yeni çıkarılan yasa kapsamında valiliklerin talebiyle taşınmasına veya birleştirilmesine karar verilen sandıklardan söz ediyorum.

        Şimdiden belirteyim, uygulama HDP’nin işine yaradı.

        Bunu, son bir haftayı İçel’den başlayıp bu satırların yazıldığı Diyarbakır’a kadar uzanan coğrafyada dinlediğime, duyduklarıma dayanarak söylüyorum.

        Sadece HDP’nin işine yaramadı, terörle mücadele açısından yaratılan algıya da olumsuz etki yaptı.

        Taşınan sadece sandık değil, uzun uğraşlar sonucu elde edilen algı oldu...

        Nedenini özetlersem...

        Mardin’de önceki gün çarşı içinde gezerken tartışılan konuların başında geliyordu.

        Belki, HDP Mardin Milletvekili ve adayı Prof. Dr. Mithat Sancar’ın konuyla ilgili itirazı YSK’ya yapmış olması ilde etki yaratmış olabilir.

        Ancak Diyarbakır’a geldiğimde de aynı konu tartışılıyordu...

        68 SANDIK

        Aktarıldığına göre Diyarbakır için 157 merkezde kurulacak 173 sandık için taşıma istenmiş.

        İddia o ki gelebilecek itirazlar da dikkate alınarak bazı “korucu köylerindeki” sandıklar da dahil edilmiş.

        YSK’nın birleştirme kararı ise 68 sandıkta kalmış.

        Her sandıkta en fazla 300 kişinin oy kullandığı varsayılsın, toplamını kaplasa 20 bin 400 kişi eder...

        Oysa HDP’nin 7 Haziran’da aldığı oy 640 bin 687, 1 Kasım oyu 576 bin 318, kendisine en yakın partiyle arasındaki fark ise 500 bine yakın.

        Yani hepsi kullanılmayacak olsa dahi 20 bin oyun herhangi bir etkisi yok.

        SEÇMEN TAŞIMA

        Bunun güvenlik önlemi nedeniyle alındığı savı ileri sürülebilir.

        O zaman da terörle mücadeleyle ilgili yaratılan algı etkilenir.

        Çünkü, 7 Haziran, 1 Kasım ve 16 Nisan sandıklarında taşıma olmadı; çatışmalar açısından bugünden daha ağır günlerdi.

        O gün gerek görülmeyip terörle mücadelede başarı elde edildiğinin toplumsal kabul gördüğü bir süreçte taşıma kararı alınması, yaratılan algıyı bozuyor.

        YSK Başkanı Sadi Güven’in açıklamasına göre, taşıma kararı alınan sandıklardaki seçmen sayısı 144 bin. Aktarılana göre YSK bu kararı alırken, en çok 5 kilometre uzaklığa taşınmasına müsaade etmiş.

        Yani yürünebilecek uzaklığa izin vermiş.

        CHP Sözcüsü Bülent Tezcan dün telefonda buna karşı önlemler geliştirdiklerini, kendilerinin bu sandıklardaki gözlemci ve görevli sayısını 3 katına çıkardıklarını, ayrıca diğer partilerle birlikte “seçmen taşıma platformu oluşturduklarını” söyledi.

        Başta da belirttiğim muhalefet hareketini de tetikledi...

        Ayrıca YSK’nın geçen seçimde benzer taleplere ret verirken ortaya koyduğu, “seçmen iradesinin özgürce oluşu, seçme hakkı ve AİHM, AİHS ve Venedik Komisyonu kararları”na atıflarını da paradokslu hale getirdi.

        Bugün farklı bir durum olabilir, kararını değiştirebilir, bu da YSK’nın hakkıdır...

        AYM REDDEDERSE

        Ancak ortada ciddi tartışma yaratacak bir gelişme de kapıda bekliyor.

        O da Anayasa Mahkemesi...

        CHP’nin başvurusu doğrultusunda sandık taşıma ve zarflarla ilgili iptal başvurusunu Yüksek Mahkeme yarın karara bağlayacak.

        Her ne kadar raportörü CHP’nin talebinin reddi yönünde görüş bildirmiş olsa da Anayasa Mahkemesi’nden farklı bir kararın çıkması da olası.

        Bu da zaten mühürsüz zarflar konusu üzerine kalmış YSK ile ilgili yeni bir tartışmayı başlatacak...

        Çünkü Anayasa Mahkemesi kararı da olsa YSK’nın kararına itiraz mercii yok...

        Diğer Yazılar