Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Cumhur İttifakı’nın Ankara Büyükşehir adayı Mehmet Özhaseki ile bir grup gazeteci kahvaltıda buluştuk.

        Her zamanki gibi samimi, içten; ne düşünüyorsa eğmeden bükmeden, aklındaki gibi söyledi.

        Vehbi Koç’un ilk dükkanının da bulunduğu alandaki üç tarihi hanın restorasyonu sonucu oluşan otelde kahvaltı yaptık, müzelerinde ise dolaşıp sohbet ettik.

        Ardından da bir kahvehanede gramofonda çalan taş plaktan gelen müzik eşliğinde sohbeti sürdürdük.

        Kale bölgesindeki iki saati aşkın sohbetimizde iki nokta dikkatimi çekti.

        Özhaseki ne kadar Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı olsa da bütün örneklerini Kayseri üzerinden veriyor.

        Kahvaltı yeni başlamıştı ki, “Sabah kahvaltısı biraz klasik oldu, bir de hep birlikte Kayseri kahvaltısı yapalım…” diye başladı.

        Hatta, “Erciyes’te de güzel olur…” dedi; ancak seçim sürecini göz önüne alarak birkaç saniye sonra vazgeçti.

        “Ama vakit yok. Nasip… Seçimden sonra da yapabiliriz…” diye ekledi.

        ERCİYES'TEN ALINAN BİLGİ

        Konuşmasının ortasında da Kayseri örneğinden yola çıktı…

        Almanya’da raylı sistem taşıma araçları üreten bir Türk girişimcinin çabalarını yerinde görüp, Ankara Sincan’da nasıl atölye kurdurduklarını ve Kayseri için alım yaptıklarını anlattı.

        Ardından Erciyes Kayak Merkezinin oluşturulmasındaki ısrarını aktardı.

        İlgisinin devam ettiğini de “Hafta sonu kaç kişi geldiğini sordum, 60 bini turnikeden geçenler olmak üzere 70 bin kişi gelmiş” dedi.

        Buradan sözü seçilmesi halinde Ankara Kalesi çevresine yapmayı vaat ettiği “Turistik Yol” projesine getirdi.

        Kaleye çıkışın zorluğunu bildiğini ancak, Hacıbayram’dan bir teleferik ile buraya aktarımın rahat yapılabileceğinden söz etti.

        Özhaseki de teleferiğe olan ilgisini böylece gizlemedi.

        Bir de Çocuk Köyü projesinden söz etti; kendisi için en önemlisi olduğunu söyledi.

        PROPAGANDA DEĞİŞTİ

        İkinci dikkat ettiğim nokta ise propaganda çalışmalarına başladığı sırada ortaya konulan yol haritasının büyük bölümünden vazgeçilmiş.

        Pankart, afiş ve billboardlardaki sloganların akıl karışıklığı yarattığını görmüş ve değiştirilmesine karar verilmiş.

        “Tecrübeye” vurgunun yapıldığı tek sloganın afişlere hakim olmasında karar kılınmış.

        TANINIRLIK ÇABASI

        Ankara’da muhalefet adayına neredeyse bir tek billboard bırakmamak bir yana, her bir direğin de afişleriyle dolu olduğunu anımsattım.

        Bunun toplumsal bıkkınlıkla birlikte, muhalefete tek afiş asacak yer fırsatı tanımıyor algısına da neden olup olmayacağını sordum.

        “Tanınırlık konusuna ağırlık verelim istedik…” yanıtıyla yetindi.

        Ancak görünen o ki Özhaseki ekibinin ilk propaganda yönteminden ve sloganlarından hoşnut kalmamış ve terk etmiş.

        Bunda haklı da çünkü sloganlarında ne söz ne anlam ne de ses uyumu vardı…

        İlk başlarda yanlış propaganda yöntemlerinin de etkisiyle “kafa karışıklığının yarattığı dağınık havanın gittiğini, toparlanmanın sağlandığını” belirtti, memnuniyetini dile getirdi.

        TİLKİNİN GÖZÜ

        Çıkrıkçılar Yokuşu’ndan aşağı doğru inerken girdiğimiz bir kafeteryada yine Kayseri’den bir örnek verince, “Kayseri hiç aklınızdan çıkmıyor sanırım, basın toplantısındaki örnekleriniz de Kayseri’dendi” dedim.

        “Diyarbakır’ı konuşuyorduk…” deyip güldü ve Orta Anadolu bölgesinde çok kullanılan tekerlemeyi sıraladı:

        “Tilkinin gözü tavukta, tosbağanın(kaplumbağa) gözü de üzümde olurmuş…”

        Belki de uzun süre sonra toplantı boyunca kimse Melih Gökçek ile ilgili tek kelime sormadı.

        Belki Gökçek’in bir süredir Ankara ile ilgili tweet atmaya ara vermesinin etkisi vardı.

        Neşeliydi, ilk günlerdeki kaygılı görünümden uzaklaşmış, rahatlamış görünüyordu…

        REKLAM

        ***

        AK Parti’nin sorguladığı 16 bölgedeki sandık…

        AK Parti yerel seçim sürecini değerlendirirken, sandık sorgulamalarına da gitmiş.

        AK Parti'nin Seçim İşlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı da olan Mehmet Özhaseki, bu sorgulamada HDP’nin kaç bölgede tek başına en yüksek oya ulaştığına baktıklarını belirtti.

        Aktardığına göre HDP, 16 bölgedeki sandıklarda açık ara önde çıkmış.

        Son dönem yapılan seçimlerin hemen hepsinde bu 16 bölgedeki sandıklarda değişiklik olmamış, HDP hep birinciliği korumuş.

        Bölgeler tek tek masaya yatırılmış, bunun kırılabilmesi için nelerin yapılabileceği üzerinde durulmuş.

        Özhaseki bu bölgelere daha fazla yatırım yapacaklarını belirtti ve farklı bir bakış açısı ortaya koydu:

        “Batıda bir ilde yapmayı planladığımız, örneğin Samsun’a yapacağımız öğrenci yurdunu götürüp oraya yapmalıyız. Samsun’a yurt yapmazsanız bir önem oluşturmaz, bir süre sabreder bekler. Ama onun yerine doğudaki illere yapacağımız yurt çok şey ifade eder. Öğrenci gençliğin sorununu giderir, onları yeniden kazanmamızı sağlar...”

        Dedim ya farklı bir bakış açışı…

        Sonuç getirir mi derseniz, onu ancak batıdan kaydırılacak yatırımlar tamamlandıktan sonra anlarız…

        Diğer Yazılar