Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bir büyük olayın bilinmezleri ne denli çoksa hakkında üretilen komplo da o denli fazla olur…

        Ayrıca birbiri ile bağlantısı dahi olmayıp her birinin kendi içinde tutarlı göründüğü komplo teorileri üretmekte de üzerimize yoktur.

        Hem de o denli mahir komplo modelleri geliştirir ki, gerçek olmasa dahi üzerine yapışır; yalan olduğu ortaya çıksa dahi komploya olan inancı sürdürür.

        ÜÇÜ İÇİN DE GEÇERLİ

        İYİ Parti’nin Mersin Büyükşehir ve Akdeniz aday isimlerinin Seçim Kurulu’na geç bildirilmesi nedeniyle adaylıklarını kaybetmiş olmaları da tarafların her biri için böyle bir durum…

        Üretilen her komplo, ötekinin üzerine yapışıp kalacak nitelikte…

        Öyle olduğundan çok, olmadığını ispat için emek gerektiren boyutta…

        Bu durum, görevden alınan İYİ Parti Mersin İl Başkanı Servet Koca için de…

        İYİ Parti adayı, mevcut Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz açısından da…

        Kocamaz’ın komployu düzenlemekle suçladığı Cumhur İttifakı adayı Toroslar Belediye Başkanı MHP’li Hamit Tuna yönünden de aynı…

        Çünkü saat 17.01’de Seçim Kurulu’na gittiğini, belgeyi 17.26’da teslim ettiğini bizzat kendisi açıklıyor.

        O saate kadar neden gidip teslim etmediğine ilişkin halkı bir savunma getiremiyor.

        Başvurunun “Genel Merkez tarafından yapılacağını zannettiğine” dönük iddiası yer tutmuyor, parti binasından saat 16.30’da değil de neden daha önce çıkmadığının gerekçesini ortaya koyamıyor.

        Aranıp, başvuru kabul belgesinin Genel Merkez’e yollanmasının istendiği yönündeki iddialara da yanıt veremiyor.

        Daha ilerisi Genel Başkanı Akşener komplo düzenlediğine inanıyor, bunu da ilan etti.

        Kocamaz ise bir adım ileri gitti, “Hiç kimse maddi karşılığını almadan böyle bir ihaneti göze alamaz” dedi…

        Atasözündeki gibi; Servet Koca, “bundan sonra ağzı ile kuş tutsa anlatamaz…”

        KOCAMAZ’IN PLANI MI?

        Adaylık başvurusu yapılmayan Burhanettin Kocamaz’ın durumu da farklı değil.

        Büyükşehir Belediye Başkanlığı öncesinde 1994’te kazandığı Tarsus Belediye Başkanlığı görevini 2014’e kadar sürdürdü; ardından Büyükşehir’i kazandı.

        Çeyrek asırdır işin içinde bulunan birinin, siyasi yaşamı açısından hayati olan konuda bu denli dikkatsiz nasıl davranabilir?

        Bir de İYİ Parti’den 13 ilçe adayın başvurusundan 12’sinde sorun olmadı da sadece Kocamaz ve yıllardır danışmanlığını yapan, bu seçimde de Akdeniz İlçesi’nden aday olan Mehmet Akif Çiftçi’nin mi başına geldi?

        Haydi Kocamaz kendi başvurusu ile ilgilenemedi de Çiftçi neden bakma gereği duymadı?

        MERSİN’DE ÜRETİLEN

        Bunlar Mersin’de dün en çok dille getirilen sorulardı ve şu komplonun üretilmesini de beraberinde getiriyordu:

        “Kocamaz Belediye Başkanlığı yaptığı bir yerde kaybedeceğini gördü de kontrollü çekilmenin yöntemini buşekilde mi geliştirdi…

        Yoksa CHP ile bu komployu birlikte üretip, Vahap Seçer’in seçilmesini kolaylaştırmayı mı hedefledi?..”

        İYİ Parti’de dün olayın ortaya çıkmasıyla yaşananlara tanıklık etmiş biri olarak bu komplonun Genel Merkez nezdinde bir geçerliliği olmadığını söyleyebilirim…

        Son ana kadar DP’den aday olmak için gösterdiği çaba da Kocamaz’ın bu yönde bir eğilimi olmadığını göstermeye yeter.

        Ama milletin ağzı da torba değil ki büzesiniz…

        KURTARAN KARAR

        Gelelim Kocamaz’ın bir başka partiden aday gösterilip gösterilmeyeceğine…

        İYİ Parti’de Kocamaz’ın DP’den adaylığı kesinleşmiş olsa da bazılarına göre önünde Siyasi Partiler Kanunu 40. maddesi gibi bir zorluk bulunuyor.

        Kocamaz’ı kapsayan madde aynen şöyle diyor:

        “Bir kimse, bir partiden önseçim veya merkez adaylığı yoklamasına katıldıktan sonra başka bir partiden merkez adayı gösterilemez ve partisinden istifa etmedikçe bağımsız aday olamaz…”

        Kanun’a bu hükmüne yönelik iki görüş var.

        Birincisi merkez adaylığının zaman engeline takılmakla birlikte gerçekleştiği dolayısıyla bir başka partiden başvurusunun kabul edilmeyeceği yönünde…

        İYİ Parti tarafı ise “Adaylık başvurusu resmi hal almadığı için bir başka partiden olmasında bir mahsur yok…” görüşünde.

        SARIYER KARARI

        Ancak Kocamaz’ın elini rahatlatan 2014 yılına ilişkin YSK’nın önemli bir kararı var.

        Benzer şekilde 2014 yılında da CHP Sarıyer Belediye Başkan adayı Şükrü Genç’in başvurusu geç bildirilmiş, İlçe Seçim Kurulu adaylık başvurusunun geç yapıldığı gerekçesiyle adaylığını kabul etmemişti.

        Bunun üzerine YSK’ya konuyu taşıyıp, bire karşı 9 oyla aday olabilmişti.

        Ancak Genç’in o tarihteki sorunu belgeyi teslim edip, elektronik ortamdaki evrakları geç vermiş olmasına dayanıyordu.

        Ancak Kocamaz’ı asıl kurtaran karar yine o tarihte merkez yoklamaya yönelik YSK kararı.

        YSK’nın 2014 tarihinde CHP’nin oldukça yoğun tepkisine yol açan 326 sayılı kararı, tam da Kocamaz’ın durumuna uyuyor.

        Çünkü YSK bu kararında ön seçim yasal şekilde yapılmış ve merkez yoklama da yine aynı sekilde adaylık başvurusu hakim nezaretinde olmuşsa bu durumda değişime izin verilmeyeceğini, ancak bir hakim kararı yoksa aday olmakla birlikte son anda vazgeçen veya başvurusu yapılmayanın başka partiden adaylığında sorun olmayacağına yönelik kararı var.

        Dolayısıyla her iki karar da Kocamaz’ın elini rahatlatıyor…

        Ancak YSK’nın kararları kesin olmakla birlikte sabit olmadığı da anımsanmalı.

        Bir önceki seçimde aldığı kararın sonraki seçimde değiştirildiğine tanıklık edildiği de görüldü.

        Ama böyle bir halde YSK geçmiş kararının aksine karar alabilir mi derseniz, biraz zor görünüyor.

        Özetle 2014 seçiminde DSP ve CHP tartışması arasında YSK’nın aldığı karar bugün Kocamaz’a yaramış bulunuyor.

        TUNA’NIN SUSKUNLUĞU

        Gelelim Kocamaz’ın ağır ithamda bulunduğu Hamit Tuna’ya…

        Kocamaz’ın hakkındaki iddiasına dün akşam saatlerine kadar tek kelime yanıt vermedi.

        Hakkında, İYİ Parti İl Başkanına rüşvet verdiği yönünde ağır bir itham olmasına olmasına karşın ancak24 saate yakın süre geçtikten sonra açıklama yaptı.

        Tuna, sözlerinde gerçekçi, samimi olabilir; ama geç kalmış doğrunun iknası zor olur.

        Ayrıca, bu kez ortada ciddi bir itham var ve eğer ortaya çıkarsa sadece Mersin’de değil, bütün Türkiye’de sandığı etkiler.

        En azından bunu göz önüne alması gerekirdi…

        DİĞERLERİNİN YAPTIĞI

        Peki bütün bunların arasında Genel Merkez yönetiminin hiç mi sorumluluğu yok?

        Soruya en iyi yanıt diğer partilerin ne yaptığına bakılınca anlaşılır…

        Bir süredir sandık nabzı için Anadolu’yu geziyorum, hangi büyükşehire gitsem AK Parti Genel Başkan Yardımcısı veya yardımcılarından birini belediye başkan ve meclis üyeleri listesini hazırlanmasına refakat ederken rastladım.

        Bunu sadece bu seçim değil, hemen her seçim yaptıklarını da biliyorum…

        Tek bir hataya tahammül etmeyen, en güvendikleri konuda bile yeniden kontrolü şart koşan mekanizmayı geliştirmiş olmaları, bu tür olaylarla karşılaşmamalarının en önemli nedeni…

        BERGAMA DİREKTEN DÖNDÜ

        Benzer durumla CHP’de de karşılaştım…

        Hangi büyükşehire gitsem, bir şekilde CHP Seçim İşleri Başkanı Seyit Torun veya yardımcılarından birini o ilin parti yöneticisiyle konuşurken buldum.

        Hatta Seyit Torun’un bu denli performans çıkarıyor olmasına hayret de etmedim değil…

        Nitekim CHP de önceki gün listeler teslim edilmeden önce Bergama’da benzer durum yaşamış.

        İlçe Başkanı Seçim Kurulu’na teslim etmesi gereken listelerle birlik ortadan kaybolmuş.

        Sistem anında çalışmış, 16.00’ya kadar listenin teslimine ilişkin belge ellerine ulaşmayınca, yetkili kılınan diğer kişi eldeki kopyaları götürüp zamanında teslimi yapmış ve sorun kaynağından çözülmüş…

        Oysa İYİ Parti kendisi için önemli olduğu bir büyükşehirde her şeyiolacağına bırakmış; olan da olmuş…

        Şimdi ne olur derseniz?

        İYİ Parti’deki beklenti CHP adayı Vahap Seçer’in çekilip yerine Kocamaz’ın yazılması formülüydü, işlemeyeceği ilk adımda görüldü.

        Anlaşılan o ki DP veya SP’den aday olacak, onun da ne getireceğini sandık gösterecek…

        Diğer Yazılar