Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        AK Parti, İstanbul seçiminin iptal edilip, seçimin yenilenmesi konusundaki kararlılığını en üst düzeydeki isimleri aracılığıyla da dile getirdi.

        Maltepe’de devam eden sandık sayımının sonuçlanmasını da beklemeden “olağanüstü başvuru” hakkını kullanarak seçimin iptali için YSK’ya başvurdu.

        Cumhur İttifakı’nın diğer üyesi MHP ise düne kadar temkinliydi.

        Hatta MHP’de seçimin yenilenmesine yönelik bakış hafta başına kadar, “Eğer iptalini gerektirecek güçlü delil varsa, seçimin yenilenmesi söz konusu olabilir” yönündeydi.

        Yani AK Parti’de olduğu gibi güçlü “kesin yenilenmeli” duruşu yoktu; daha mutedil, soğukkanlı yaklaşım vardı.

        YILDIZ: BİZ DE BAŞVURACAĞIZ

        Ancak dün itibarıyla MHP de hareketlendi ve AK Parti’den gelen bilgi ve belgeler ışığında olağanüstü başvuru dosyası hazırladı.

        Nitekim MHP Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız da dünkü sohbetimizde “olağanüstü başvuru” ile ilgili hazırlıklarını yaptıklarını bildirdi.

        Yıldız, başvuru gerekçelerinde “asker olan kişinin sandık görevlisi yapılması, kısıtlı veya mahkum olanların oy kullanması da dahil organize bir hareket tespit edildiğine” ilişkin delilleri koyacaklarını söyledi.

        “Bundan sonrasında karar YSK’nın. Alacağı karara saygı duyarız” dedi.

        “POLİS TESPİTİ BUNDA YOK”

        Bir süre önce Büyükçekmece’de polisin yaptığı tespitle ilgili verilerin de başvuruları arasında olup olmayacağı konusunda ise “Onlardan ziyade diğer konular” dedi.

        Bunların ne olduğu konusunda da detay vermekten kaçındı, “organize ve etkili eylemler” demekle yetindi.

        İKİNCİ ADIM YARGI

        Anlaşılan o ki AK Parti bu aşamaya kadar getirdiği sürecin peşini bırakmak niyetinde değil.

        YSK’ya seçime bir yıl kalana kadar olağanüstü başvuru her aşamada yapılabildiği için yargı sürecinin ardından tekrar bu yola başvurulabileceğine vurgu yapılıyor.

        AK Parti’nin dün YSK’ya yaptığı başvurudan sonuç alınmazsa ne olur?

        Buna verilen yanıt da ikinci aşamaya geçileceği ve yargı sürecinin işletileceği yönünde.

        Yani, örgütlü suçun mahkemeler eliyle kanıtlanmasından sonra YSK’ya yeni bir “olağanüstü başvuru” yapılarak seçimin iptalinin istenmesi planlanıyor.

        Yani, mazbata verilmiş olsa dahi, mahkeme yoluyla eğer ki seçimin bütününü iptal ettirecek oranda bir kanıt bulunur ve organize usulsüzlük tespit edilirse, kanun gereği sandığa bir yıl kalana kadar seçime katılan partilerin YSK’ya “olağanüstü başvuru” hakkı bulunuyor.

        Kırıkkale Keskin ilçesinde daha önce mazbatasını almasına karşın, iki aday arasındaki farktan daha fazla sayıda kısıtlının oy kullandığının tespiti nedeniyle seçimin yenilenmesi örnek gösteriliyor.

        YSK, Belediye Başkanı’nın mazbatasını dün bu nedenle iptal etti.

        GEÇMİŞTE YAŞANAN

        Yargıya ilişkin benzer bir süreç bir önceki yerel seçimde yaşandı…

        CHP, 2014 yerel seçiminde Kağıthane’de kullanılan oylardaki usulsüzlüğü tespit etti ve açıkça belgeledi.

        YSK itirazları kabul etmeyince yargı yoluna gitti; o dönem Kağıthane Belediyesi’nde sekreter olarak çalışan ve sandık sorumlusu olan bir kadının, oyların yazımı sırasında AK Parti lehine, CHP aleyhine işlem yaptığı tespit edildi; 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı.

        Ancak seçimlerin yenilenmesine yönelik girişimi YSK yine kabul etmedi.

        YUSUFELİ VE KESKİN ÖRNEĞİ

        Dikkat çeken bir diğer nokta da Büyükçekmece’den yola çıkarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptal edilmesi çabası…

        Büyükçekmece kendi içinde bir seçim çevresi olmakla birlikte, seçmen Büyükşehir için de oy kullandı.

        Büyükşehir Belediye Başkanlığı da yine kendi içinde bir seçim çevresi olduğu için, bir yerde yapılan usulsüzlük bütünü kapsar görüşüyle hareket ediliyor.

        Dolayısıyla, diğer ilçelerdeki seçimlerin aynen kalacağı ve sadece Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin yenileneceği üzerinde duruluyor.

        Ancak YSK’nın Yusufeli ve Keskin kararı bu bakışı farklılaştırıyor.

        Çünkü Yusufeli ve Keskin’de ilçe Belediye Başkanlığı ile birlikte Artvin ve Kırıkkale İl Genel Meclisi için de oy kullanıldı…

        YSK bundan dolayı il genel meclisi seçiminin iki kentin tamamında yenilenmesine karar vermedi; sadece ilçelerdeki seçimi yenilemekle yetindi.

        REKLAM

        ***

        Aynı adaylarla mı?

        Muhabir arkadaşımız önceki gün AK Parti’nin İstanbul Büyükşehir Adayı Binali Yıldırım’a net sordu:

        “Seçim yenilenirse tekrar aday olacak mısınız?”

        Yıldırım soruya şu yanıtı verdi:

        “YSK’nın kararları ortada yokken, bu şekilde bir öngörüde bulunmak anlam ifade etmez. YSK’nın vereceği karar neyse ona göre herkes durumunu değerlendirecek ve bir yol haritası çizecek. YSK mazbatayı kime verirse başkan odur…”

        Yani net yanıt vermedi…

        Peki, aday değiştirmek mümkün mü?

        Yerel seçimlere ilişkin tüm kararlarda bakılan ve son dönem neredeyse herkesin ezberlediği Mahalli İdareler Seçimi Kanunu’nun 16’ncı maddesi açık:

        “Adayların ilanından sonra, adaylıktan istifa, seçim sonuna kadar nazarı itibara alınmaz. Ancak, bu gibiler seçilmiş bulunurlarsa, istifaları hüküm ifade eder ve yerlerine kendilerinden sonra gelenler seçilmiş sayılırlar. Ölüm halinde de aynı şekilde hareket edilir…”

        YSK da bu maddeden yola çıkarak, 2014’te yapılan bir itirazı dikkate almamış.

        İstifa eden veya ölen kişinin yerine bir başkasının konulmasının imkansız olduğunu belirttiği 43 numaralı kararında aynen şu hükmü vermiş:

        “Adayların kesin olarak ilanından sonra istifaların ve ölümlerin dikkate alınması mümkün değildir…”

        REKLAM

        ***

        Karamollaoğlu: Hele bir gelsin…

        Aynı kökten gelmiş olmasına karşın iki seçimdir ayrı düştüğü Saadet Partisi, bir süredir AK Parti’nin radarında.

        Buna neden de İstanbul’da SP adayının aldığı 103 bin 300 oy…

        Eğer aday çıkarmasaydı, SP’nin tabanının Binali Yıldırım’ı tercih edeceği ve Ekrem İmamoğlu arasındaki oy farkının da tersine döneceğine inanıyor.

        Eğer İstanbul’da seçimin yenilenmesi konusunda başarılı olursa SP’nin aday çıkarmaması yönündeki beklentisini de kayda geçiriyor.

        ERDOĞAN’IN SİTEMİ

        Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan da geçen hafta SP lideri Temel Karamollaoğlu’nun Çamlıca Camii’ne yapılan masrafı eleştiren sözlerine de dikkat çekerek seçime ilişkin sitemini şöyle dile getirmişti:

        “Omuz omuza olmamız gerekirken başka mecralara yönelenler var. Çamlıca Camii'ne bile ‘gereksiz’ diyecek kadar savruldular. Bakıyoruz bazı yerlerde seçimlerde; hemen anında sendika değiştirmeler filan falan herkes bir yere savrulmaya başladı…”

        BİNA İÇİN KAMPANYA

        Ankara kulislerinde bu beklenti sıklıkla tekrarlanınca SP lideri Karamollaoğlu’nu arayıp, düşüncesini almak istedim.

        Yeni kurulan parti mahkeme yoluyla on yıllardır kullandıkları Genel Merkez binasını boşaltınca geçici olarak kullandıkları yeni binada, kampanya çalışması yaparken buldum Karamollaoğlu’nu.

        “Yeni bir Genel Merkez binası almak için kampanya başlatıyoruz” diye söze girdi.

        Sadece partililerinden değil, bugüne kadar SP ile herhangi bir şekilde ilişkisi olmayan birçok kişinin de telefon açıp kampanyaya katılmak istediğini ilettiğini belirtti.

        YSK İÇİNDE ÇÖZÜLÜR

        Sözü, AK Parti’nin İstanbul’da seçimin yenilenmesine dönük talebine getirdim.

        “Ümit ediyoruz ki hukuk içinde çözülür, YSK son sözü söyler, umut ve beklentimiz bu yönde” deyip ekledi:

        “Kimsenin zihninde şüphe uyandırmamalı. O nedenle kararı YSK verecek. Kimse başka müdahale etmemeli; eğer bu yönde bir intiba doğarsa o zaman sıkıntı büyür.”

        AK Parti’nin itirazlarına ilişkin de sandık kurullarının yapılanmasını gösterip devam etti:

        “Bu tür meselelerde sandık kurullarının yapısına da bakmak gerekir. Sandık kurulunun 2 hâkimi var, 2 üyesini devlet belirliyor; 2 üyesi zaten AK Parti’den. Yani sandık kurullarının ağırlıklı bölümü AK Parti zıddına iş yapacak değil herhalde!.. Eğer olursa da AK Parti’nin oradaki görevlisinin müdahalesi gerekirdi; o da olmamışsa o zaman farklı bir organize durum var demektir.”

        Temel Karamollaoğlu.
        Temel Karamollaoğlu.

        YENİLEME OLURSA

        Soruyu kulislerde üzerinde konuşulan konuya getirdim:

        “Eğer İstanbul’da yenileme olursa SP olarak siz adayınızı geri çeker misiniz? Yoksa devam mı edersiniz…”

        Yanıt vermedi, “Eğer diye başlarsa bunun sonu gelmez” deyip kesti...

        Cumhurbaşkanı'nın sözlerini de anımsatıp üsteledim, bu kez yanıtı aynen şöyle oldu:

        “O gün bir gelsin hele…”

        Cümleyi söylerken, sondaki “hele…” kelimesinin üzerine nefesinin tüm ağırlığıyla bastırdığını da belirtmeliyim…

        Diğer Yazılar