Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Türkiye bir süredir vakaların nasıl seyredeceğine ilişkin takibinden sonra dün itibarıyla kararını verdi.

        Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da bu durumu bütün açıklığıyla dün TBMM’de dile getirdi, duruma göre ve Koronavirüs Bilim Kurulu’nun tavsiyeleri doğrultusunda başta aldıkları kararlarını sonradan değiştirme esnekliğine sahip olduklarını samimi şekilde dile getirmekten geri durmadı.

        Anlaşılan o ki bilim insanlarının önceki gece yaptığı telkinler ve önceden var olan önerilere Bakan Koca da olumlu baktığı için dün itibarıyla yeni bir aşamaya geçildi.

        Bundan böyle tüm araştırma ve üniversite hastaneleri ile laboratuvar olanakları iyi olan bazı vakıf üniversiteleri hastaneleri de teste başlayacak.

        Bununla birlikte Çin’den ithal edilen 15 dakika içinde virüs durumunu gösteren kitler de dağıtılacak ve bunların uygulamasına bu sabah itibarıyla başlanacak.

        Türkiye bu açıdan önemli bir adımı da dün itibarıyla atmış bulunuyor, 2-3 hafta içinde vaka sayısının geometrik artışına uğratmadan önlem almayı hedefliyor.

        Anlaşılan o ki Bakanlık da bundan böyle bütün kararlarını açıklamadan önce bilim insanları ile müzakere edecek…

        TESTLER NEREDE, NASIL YAPILACAK

        Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile dün TBMM’de konuştuktan sonra kuliste karşılaştık.

        TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un makamının önünde bir süre sohbet olanağı bulduk.

        Testlerin nasıl yapılacağı, kimlerin öncelik alacağı, herkese uygulanıp uygulanmayacağından, kimlere hangi sıklıkta uygulanacağına kadar her aşamayı tek tek sabırla anlattı.

        Testlerin yapılacağını açıkladığınız, her isteyen istediği gibi yaptırabilecek mi, nasıl olacak?

        Herkes test yaptırabilecek, ancak doktor sevkiyle test merkezlerinde yapılacak. Testleri ve test merkezlerini yaygınlaştıracağız tüm Türkiye'de.

        SÜRATLİ TEST NASIL YAPILACAK?

        Herkese yapılacak mı? Yani Güney Kore’de olduğu gibi ben gidip istediğimde yaptırabilir miyim?

        O doğru değil, klinik bulgu varsa test yapılacak. Örneğin siz normalde testi yaptırdınız baktınız hiçbir bulgunuz yok. Negatif çıktı ama sonradan pozitif çıkanlar da var. Çin’de de öyle olmuş, negatif çıkan, sonra pozitif olan var, Aytaç Paşa gibi. Diyelim ilk aşamada büyük oranda negatif çıktı. Ben de yok diye rahat davranacaksınız. Bu test yanlışa sevk edebilir. Başkalarına gidip bulaştırabilir. O nedenle üç gün sonra testi tekrarlamak gerektiği söyleniyor. Çünkü 3 gün sonra çıkabiliyor. Bizde de doktorlarımız testi yaptığımız kişiyi üç gün sonra tekrar çağırıp, bir daha teste tabi tutacak. Bu arada siz negatif diye her tarafa gittiniz, o da ayrı bir risk oluşturabilir; onu engellemeye çalışıyoruz. O nedenle herkesin baştan kendisini izole etmesi lazım. Hastalık bulgusu olmasa da… Olağanüstü hal deniyor. Olağanüstü hal mi, herkes kendi olağanüstü halini oluştursun. Bunun önünde hiçbir engel yok.

        Biz ne kadar sıkı durabilirsek o kadar üstesinden gelebiliriz, yayılımını önlemiş oluruz. Şu iki üç hafta sıkı durmamız gerekiyor.

        Güney Kore ile İngiltere arası bir model uygulayacaksınız galiba?

        Kendimiz de bir model geliştiriyoruz.

        İNGİLTERE MODELİNİ BENİMSEMİYORUM

        Siz İngiltere modelini destekliyor musunuz?

        Hayır… Asla benimsemiyorum

        İngiltere’yi benimsemediğinize göre sizin modeliniz daha fazla teste mi yönelecek? Nasıl olacak modelin çalışması?

        Kontrollü olacak. Testin sıklıkla yapıldığı Çin'de böyle vakaların olduğunu, yani baştan negatif çıkıp sonra pozitif çıkanlara rastlandığı biliniyor. Böylece yayılmanın olduğu biliniyor. Biz de bir vakada pozitifti gördük. Üç dört gün sonra negatif çıktı. Bir hafta 10 gün sonra yine pozitif çıktı. Yakın çevresini taradık pozitif çıktı.

        HAVADA ASILI KALMA SÜRECİ

        Havada asılı kalma süresine ilişkin de farklı görüşler var.

        Çin'de havada asılı kalma süresinin tespit edilmediği bilimsel olarak söyleniyor. Şöyle ama havada asılı kalıyor ben yanınızdan o an geçiyorum bana da bulaşacak değil... Öyle değil. Önemli olan bir metreden sonra yaşamın kısa olduğunu biliyoruz. Kimisi üç dört adım, kimisi iki metre olduğunu ısrarla söylüyor ama asgari bir metredir. O mesafe içinde bulaşıcılığın olmayacağı söyleniyor tabii yüzünüze öksürme hapşırma olmadıkça. Onun dışında daha çok, temasla yüzünüze ağızını burnunuza götürmekle daha sık bulaşıyor.

        SEN KENDİ OHAL’İNİ İLAN ET

        Sayın Cumhurbaşkanı 2-3 hafta dişimizi sıkalım dedi. Sizin 2-3 hafta gibi bir takviminiz var mı?

        2-3 haftada virüsün yayılmasının en zirve noktasına ulaşılabilir. O nedenle 2-3 hafta dikkat etmek ve evden çıkmamak gerekiyor.

        Kritik bir süre olduğu için mi?

        Tabii… Soruyorlar OHAL ilan edecek misiniz diye. OHAL ilanına gerek yok. Sen kişisel OHAL’ini ilan et, tedbirini al…

        Pencere sürecinden bahsettiniz 14 günlük süre içinde mi pencere süreci?

        14 günde kesin sonucuna ulaşılıyor, vaka ortaya çıkıyor. Onun için en önemli şey sıklıkla elimizi yıkamak.

        BAKAN ELİNİ KAÇ KEZ YIKIYOR?

        Siz elinizi bir günde kaç kez yıkıyorsunuz?

        Birkaç saatte bir yıkamak lazım. Ben de öyle yapıyorum...

        *

        Şu kadarını belirteyim ki Bakan Koca bu konuda kararlı, samimi ve bilim insanlarının görüşüne önem veren bir yöntemle yürütüyor.

        Meseleye ben bilirim, herkesi kontrolümde tutarım anlayışıyla yaklaşmıyor, tam tersine bu konuyu siyaset üstü ve bilene danışarak yürütmekte kararlı görünüyor.

        Faydasının görüleceğini söyleyebilirim, bu virüs zengin- fakir, siyasi görüş, sınıf, etnisite, din ayırmıyor…

        Başkaları değil, insan insana bulaştırıyor…

        *

        Uzman otorite...

        Öyle zamanlar vardır ki toplum kendi akilini belirler.

        Bu isimler aslında modern toplumun uzman otoriteleridir, karizmatik otoriteden farklı, hatta bazen sözleriyle onun önüne geçebilen, sözü dinlenir ve yapılır kimliklerdir.

        Daha önce de yazdım 1999 büyük depremi döneminde Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara böyle bir isimdi…

        Yakın zamanda da buna örnek teşkil eden isimler öne çıktı.

        Halkın vicdanının sesi olan, bilimden ve yazılı hukuktan şaşmayan dört isim toplumun içselleştirdiği uzman otoriteye dönüştü.

        Bunu yapan ne ekranlardı ne gazeteler ne de bir siyasi otorite…

        Toplum kendisi uzman otoritesini belirledi ve ona da inandı, yararını da gördü

        BİR YIL ÖNCE DE HUKUKÇULARDI

        Anımsanırsa seçim dönemi, sonrasındaki YSK süreci ve Anayasa odaklı hukuk tartışmalarında Prof. Dr. Ersan Şen, Prof. Dr. Adem Sözüer, Doç. Dr. Ozan Ergül ile Dr. Rezan Epözdemir’in de arasında bulunduğu akademik kariyerleri olan hukukçulara saygı duyuldu.

        Onların akılcı, uzman otoriteleri toplumun kabul edilir gerçeği haline dönüştü.

        Virüs afeti de aynen öncekiler gibi toplumun uzman otoritelerini ortaya çıkardı.

        Özellikle de Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi de olan üç isim öne çıktı; Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alpay Azap ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Ateş Kara ve akademik kökenden gelen diğer bilim insanları…

        ÜÇ OTORİTENİN EN SAĞLAMI

        Dikkat ediyorum her üçünün de meseleyi anlatışı, konuya yaklaşımı aslında birbirine çok benzer.

        Sakin, savunduğunu bağırıp çağırarak değil de kararlı bir şekilde anlatan ve gerekçelerini de toplumun da anlayacağı dille sunan insanlar.

        Bakan Koca’yı dün TBMM’de izledikten sonra, toplum bilimin siyaset tarafını da iyi bilen, ama bilimine siyasetini bir gün olsun karıştırmayan Prof. Dr. Sencer Ayata ile sohbet ederken düşüncelerimi aktardım.

        Prof. Dr. Ayata, her zamanki gibi öğretici hoca ses tonuyla otoriteler hakkında çok güzel örnekler aktardı.

        Bazılarının potrimonyal, bazılarının karizmatik otorite olabileceğini ancak toplumun içselleştirdiğinin uzman otorite olduğunu belirtti.

        Sencer Ayata hocamın da vurguladığı gibi, hem öncekiler hem de bugün içselleştirilen uzman otoritelere toplumun ayrım yapmadan her kesiminden gelen inanç oldukça yüksek.

        Çünkü onların sözlerini içselleştirdi, en küçük uyarılarını dikkate aldı, hatta siyasi otorite de kabul edilir gördü ve gereğini yerine getirdi.

        TOPLUM İÇİN VARLAR

        Okullar tatil edilmeli dediler gecikmeli de olsa yapıldı, daha çok test dediler bir hafta gecikme de olsa bugün başlanıyor…

        AVM’ler kapansın dediler, siyasi otorite yerine işyeri sahipleri uyarılarını dikkate alıp dükkanını kapama kararı aldı.

        O nedenle birileri çıkıp bir şeyler söyleyebilir, Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara için çok şey söylendi; en seksi erkek dahi ilan edildi.

        Merhum Işıkara hepsini hoşgörü içinde dinledi ama bildiğini söylemekten de geri durmadı, hatta o yakıştırmaları da bilimsel sözlerine tramplen yapıp, halka anlatmak için kullandı.

        Aynen toplumun bugün de tayin ettiği uzman otoriteler gibi…

        Kimse unutmasın, onlara her daim ihtiyaç olacak, onlar da toplum için var olacak…

        Küçük bir not; unutulmasın ki toplum da onları, büyük bir öngörü ile platformlarında yer açan haberturk.com; Bloomberg ve Habertürk TV ekranlarından tanıdı...

        Diğer Yazılar