Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “Covid-19 salgını daha ne kadar devam eder?”

        Sanırım evinde bunalmış çok kişinin aklında bu soru vardır…

        Ankara’da günlerdir konuştuğum bu konunun en iyisi ne kadar hekim varsa hemen hepsi de kesin bir tarih vermekten kaçındı.

        Ancak henüz pik yapmadığını, bunun için zamana ihtiyaç olduğunu, bölgesel olarak da pik seviyelerinde farklılaşmalar olabileceğini bildirdi.

        Onun için pik seviyesi için tam tarih verip, böylece gündemde kalıp reklam derdinde olanlara itibar etmeyin.

        Bu kişiler de topluma fayda değil zarar veriyorlar, o tarih geldiğinde insanların hâlâ evde kapalı kalmaları durumunda ne olacak?

        Ayrıca diğer ülke örnekleri ortada…

        Bunun için İspanya, İtalya, Almanya, İngiltere, Fransa’ya bakılması yeterli…

        Salgın vakası Türkiye’den çok önce başlamıştı, henüz her yerin açılıp, normal hayata dönüldüğüne tanıklık edilmiyor.

        Bu verilere bakıldığında Türkiye’nin önünde daha piki yakalaması için bir aya yakın zaman görünüyor, ki bu da en iyi ihtimal 3-4 hafta demek…

        ALİ DAĞIN ARDINDAKİ

        Bilim Kurulu’nda başından bu yana yer alan halk sağlığı hekimi, Prof. Dr. Levent Akın’ın dünkü sohbetimizde memleketi Kayseri’den verdiği örnek sanırım her şeyin özeti:

        “Memleketim Talas’tan bakınca Ali Dağ görünür, arkasındaki Erciyes’i göstermez. Bizim şu andaki durumumuz da böyle. Henüz ardında Erciyes var mı, yok mu bilmiyoruz...”

        Bütün bu nedenle de sürekli günlük filyasyon, yani alanda açık tarama yapan ekipten gelen raporları yorumlayan ve projeksiyonunu yapan Prof. Dr. Akın tarih vermekten kaçındı…

        ENFEKTE OLMUŞ AMA YAYMAMIŞ

        Prof. Dr. Levent Akın sohbetimizde dikkat çeken bir veriyi paylaştı. Bu da filyasyon ekiplerinden gelen bilgiler sonucu ortaya çıkmış.

        “Enfekte olmasına rağmen hiç kimseyi enfekte etmemiş vakalara rastladık...”

        Yani koronavirüsü kapmış ama bir kişiye dahi bulaştırmamış…

        Böyle bir şeyin nasıl olabildiğini sorunca anlattı:

        “Bilinçli, sosyokültürel seviyesi yüksek insanlar. Birisi yanında hapşırmış, öksürmüş. Tedbirsiz yakalandığını fark edip, hastalığı kapmış olabileceğini belirterek o gün evine kendisini izole etmiş. Birkaç gün sonra da yanında hapşıran hastalanınca kendisi de kontrole gitmiş ve pozitif çıkmış. Tedavi olmuş. Kimseye de yaymamış.”

        DİŞ HEKİMLERİ DE DEVREDE

        Bu sayının çok olmadığını da belirtti.

        Filyasyon, yani sahada hasta takip eden ekiple ilgili de önemli bir bilgi aktardı.

        Koronavirüs salgınında ilk kapatılan yerler diş hekimlerinin muayenehaneleri olmuştu.

        Takipte doktora ihtiyaç duyulunca boşta kalan diş hekimleri göreve davet edilmiş, ağırlıklı bölümü de görevi kabul etmiş.

        “Bizi çok rahatlattı, çünkü hekim olarak onlara da çok ihtiyaç vardı. Temas edilen kişiler ve izolasyonu takip açısından çok önemli işler yapıyorlar” dedi.

        TEDAVİDE YENİ BİR YÖNTEM YARATTIK

        Bir başka yeniliğin de tedavi süreci ile ilgili olduğunu bildirdi.

        Çin’de daha önce uygulanıp başarılı olmuş yöntemlerin ötesine geçip, Türkiye’nin kendi tedavi algoritmasını yarattığını belirtti.

        İki gün önce yapılan Bilim Kurulu toplantısında da bu konu ele alınmış, bilimsel yayın haline getirilmesi kararına varılmış.

        Biraz açmasını istedim, örnekle anlattı:

        “Hidroksiklorokin sülfat kullanımını zaten yapıyoruz, buna ilave olarak solunum yetmezliğinde entübe yöntemi, yani doğrudan solunumu makinaya bağlama yöntemi uygulanagelmişti; bunun yerine hastaya makinaya bağlanmadan yüksek akımlı oksijen veriliyor, bu daha faydalı olmaya başladı. İyileşmeyi hızlandırdı. Çin’e göre revize tedavi yöntemine yöneldik…”

        HAFTA SONU SONRASI

        Prof. Dr. Levent Akın’ın dikkat çektiği bir diğer nokta büyükşehirler ile Zonguldak’ta hafta sonu 2 gün karantina uygulaması sonrası yaşanan kalabalık.

        “Pazartesi günü Ankara eskisinden daha kalabalık hale geldi” diyerek kendinden örnekle başladı, toplumun daha bilinçlendirmeye ihtiyacı olduğuna vurgu yaptı.

        Tarım işçilerine yönelik çalışmalarının sonlanma noktasına geldiğini de belirtti, buna ilişkin protokollerin, yani kimin nerede nasıl bir görev üstlenip, ne şekilde davranacağını belirleyen uygulama yöntemlerini içeren davranış kalıbının çıkarıldığını söyledi.

        Şu cümlesi içinde bulunduğumuz durumu özetler nitelikteydi:

        “Salgının artış hızını etkiledik, ama henüz salgını değil…”

        Herkes de başını dışarıya buna göre çıkarsın…

        Diğer Yazılar