Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        TÜRKİYE’DE ilk Covid-19 aşısı bugün vurulmaya başlanacak, bir hafta 10 gün içinde 1200-1300 arası kişi aşılanacak.

        Ağırlıklı olarak sağlık personelinden oluşan kişileri kapsayacak ilk tur aşılamanın ardından kısa bir tetkik sürecine girilecek.

        Bu kişilerde bir etki yapıp yapmadığına bakılacak.

        Bunun için öngörülen süre bir hafta 10 gün kadar; ardından 13 bin kişinin ikinci grup aşılamasına geçilecek.

        Bu gruptakiler de yine ağırlıklı olarak sağlık personeli ve risk grubunda bulunan insanlar olacak.

        Burada da kalmayacak, aşı olanlara daha önce koluna verilenin aynısından bir kez daha yapılacak.

        Bugüne kadar farklı ülkelerde yapılan iki faz çalışmasının incelenmesi sonrası Sağlık Bakanlığı Faz-3 uygulamasının Türkiye’de de hayata geçirilmesi konusunda Çinli firma Sinovac Biotech’e izin vermişti…

        Şirketin Genel Müdürü Helen Yang da Habertürk’te sevgili Fatih Altaylı’nın Teke Tek programında dün akşam çalışmaları hakkında bilgi aktarmıştı.

        DAHA ÖNCE 10 BİN KİŞİYE UYGULANDI

        Sağlık Bakanlığı çevrelerinden aldığım bilgiye göre, bugün 25 merkezde öncelikle sağlık çalışanlarına yapılacak aşı daha önce Çin ile birlikte Endonezya, Brezilya, Bangladeş’in de arasında bulunduğu çok sayıda ülkede 10 bin kişiye uygulandı.

        REKLAM

        Türkiye’de ise ilk olacak aşı olanlarda herhangi bir klinik soruna rastlanmadı.

        Bu amaçla Türkiye Aşı Koordinatörü ile Türkiye’nin farklı kentlerinde bulunan kamu, vakıf ve özel hastanelerde oluşan 25 aşı merkezinde kimlerin sorumlu olacağı belirlendi.

        AŞI NERELERDE YAPILACAK?

        Ankara’da öteden beri aşı çalışmalarının merkezi haline gelen Hacettepe’nin yanında Ankara Hastanesi, Şehir Hastanesi’nin de arasında bulunduğu bazı hastanelerde yapılacak.

        İstanbul’da Marmara, İstanbul Üniversitesi Tıp fakülteleri ile birlikte özel hastanelerde de uygulanacak.

        Ayrıca, İzmir, Kayseri, Gaziantep, Malatya’nın da arasında bulunduğu illerde bazı hastaneler merkez olarak belirlendi.

        NASIL BAŞVURULUCAK?

        İlk aşamada aşının uygulanacağı sağlık çalışanları ve sonrasındaki 13 bin kişi aşı olmak için başvuranlar arasından seçilecek.

        Nereler olacağı ve hangi telefon veya e-posta araçlarından başvurulacağı bugün açıklanacak merkezlere isteyen gönüllü olarak yazılacak.

        İçlerinden aşı yapılması uygun olanlar ayıklanacak ve sadece onlara yapılacak.

        Bu merkezlerde bir aşı sorumlusu ve iki yardımcısıyla, araştırma hemşiresi görev üstlenecek.

        Bu merkezler aşı yapılanları iki yıl boyunca takip edecek; herhangi bir sorunla karşılaştıklarında ise arayacakları beş kişinin iletişim bilgileri kendilerine verilecek.

        Bu kişilerin takipleri ve aşının ne derecede koruyuculuk sağladığına ilişkin veriler de yine aşı oldukları merkezde takip edilecek.

        ÜÇ AYDA İKİ KEZ AŞILANACAK

        Hedef 10 gün içinde 1200-1300 sağlık görevlisini aşılandıktan sonra, yine gönüllülük esasına göre başvuranlar arasından, ağırlıkla kronik hastalığı bulunan 13 bin kişinin aşılanması.

        Bunun için öngörülen süre de üç ay…

        REKLAM

        Ancak aşı olanlar 14 gün sonra aynı merkezlere giderek ikinci kez aynı aşıdan olacaklar.

        Yani bir kola aynı aşıdan iki doz verilecek.

        Burada “aynı aşı” vurgumun nedeni, iki farklı tip aşının uygulanacak olması.

        Biri gerçek aşı yani içinde antijeni bulunanı, diğeri de bütün özellikleri aynı olmakla birlikte içinde antijeni olmayanı.

        Antijenden kasıt insan vücuduna girdiğinde bağışıklık sistemi tarafından antikor üretimine, yani koruyuculuğa yol açan yabancı moleküller…

        BİRİNE GERÇEK, DİĞERİNE ANTİJENSİZ AŞI YAPILACAK

        Aşı olanlar, bugüne kadar nasıl korudularsa yine aynı şekilde enfeksiyon kapmamaları gerektiği konusunda uyarılacak.

        Konunun uzmanına neden bir kişiye içinde antijeni olan ve “gerçek” diye nitelenen aşı verilirken bir başkasına antijeni bulunmayan “boş” denilenin verildiğini sordum.

        “Aşı yapılacak kişilerin yarısına gerçek, diğer yarısına boş olan verilecek; kime boş, kime dolu yapılacağını sadece bilgisayar bilecek, doktor da hasta da bilmeyecek” diye söze girdi.

        Biraz açmasını istediğimde devamını şöyle getirdi:

        “Klinik Faz-3 çalışması 100 yıldır zaten böyle yapılır. O antijenden dolayı koruma meydana geliyor mu, gelmiyor mu? O kolları takip edeceğiz. Kimde ne hastalık meydana geldi 2-3 ay bunları kaydedeceğiz. Sonra bu hasta olanların bilgisayar kodlarını kırıp kimde ne etki yaptığına bakacağız. Aşı olanda kaç kişi hasta olmuş, aşı olmayan kolda kaç kişi hasta olmuş. Beklentimiz antijen olmayan kolda daha yüksek, antijen olan kolda daha düşük sayıda hastalık meydana gelmesi. O yan etkilerin nereden geldiğini göreceğiz. Antijen birinde sıfır, birinde 30 olmuşsa %100 koruyor diyeceğiz.”

        REKLAM

        BÜTÜN DÜNYA’DAN TOPLANDIKTAN SONRA

        Bu verilerin Türkiye’de toplandıktan sonra diğer ülkelerdeki sonuçlarla birleştirileceğini ve Dünya Sağlık Örgütü ile aşı uygulaması yapılan ülkelerin sağlık otoritelerine teslim edileceğini söyledi.

        Eğer koruma sağlarsa da bu kez seri üretime geçilip, bütün ülkenin aşılanmasına başlanacağının altını çizdi.

        Bunun ne kadar zaman alacağı konusunda ise net bir tarih vermekten kaçındı.

        Dünyadaki bütün sonuçların alınıp, ruhsatlama aşamasına geçildikten sonra tam tarih verilebileceğini bildirdi.

        Haydi hayırlısı...

        Kılıçdaroğlu'nun hangi sözü Davutoğlu'na kahkaha attırdı?..

        ÖNCE söylem birlikteliklerini gösterdiler…

        Yeniden düzenlenmiş parlamenter demokratik sisteme geçmek istediklerini açıkladılar.

        Ekonominin nasıl yönetilmesi gerektiğinden, Cumhurbaşkanı’nın yetkilerine, kamu yönetiminden, yargı kurumlarının işlerliğine kadar aynı görüşü dile getirdiler.

        Söylem ittifakı gerçekleştikten sonra bu kez görsel ittifaka sıra geldi.

        Bunun ilk adımını da bir süre önce İYİ Parti lideri Meral Akşener attı; yeni kurulan Gelecek Parti lideri Davutoğlu ile DEVA Partisi Genel Başkanı Babacan’ı ziyaret etti.

        Sandık geldiğinde birlikte ittifak kuracaklarını söylemedi, hatta bu yönde gelen sorulara da aynı yönde yanıt verip, o günün şartlarına göre bakacaklarını söyledi.

        Bunu söylerken eleştirdikleri veya ortaklaştıkları konulardaki söylemleri görsel olarak da bütünleşti.

        Bu sürece dün itibarıyla CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da katıldı, Gelecek Partisi lideri Davutoğlu’na ekibiyle beraber hayırlı olsun ziyaretinde bulundu…

        BAŞBAŞA 15 DAKİKA

        Her iki partinin yetkililerinin aktardığına göre iki saat süren görüşmenin 15 dakikası iki liderin baş başa görüşmesi şeklinde geçmiş.

        “Heyetler arası görüşmeler oldukça sıcaktı, birinin bıraktığı yerden aynı düzlemde diğeri devam etti” dediler.

        REKLAM

        Örneğin Davutoğlu, “Dışlayıcı popülizme ve otokrasiye karşı, kapsayıcı demokraside tavır almak önemli” demiş.

        Kılıçdaroğlu, “Bu ülkenin asli unsuru siyasi partiler aracılığıyla, parlamenter demokraside ancak buna ulaşabiliriz” diye devamını getirmiş.

        Davutoğlu, devlet yönetimindeki aksamalardan ve tek kişinin karar alma mekanizmasının getirdiği sorunlardan söz etmiş.

        Kılıçdaroğlu, “Bürokraside öğrendiğim bir şey var, sana sürekli evet diyeni değil, hayır diyeni iyi dinle, onun içinde doğru olanı bulursun” demiş.

        FETÖ SUÇLAMASI

        Davutoğlu bir ara FETÖ ile mücadeleden söz ederken beraberindeki arkadaşlarını göstermiş.

        Kendisinin de Başbakanlığı döneminde koruma ekibini seçerken çok dikkat edip seçici olduğunu söylemiş.

        “Bakın FETÖ ile kararlı bir şekilde mücadele edenler bizimle beraber, diğerleri orada kaldı” dedikten sonra şöyle hayıflanmış:

        “Bir de bizi FETÖ’cü yaptılar…”

        Bu aşamada Davutoğlu dahil, iki heyette bulunanlara kahkaha attıran Kılıçdaroğlu’nun şu cümlesi gelmiş:

        “Biz varken size düşmez…”

        Kılıçdaroğlu, kendilerinin de FETÖ ile suçlandığını anımsatmış, göreve geldiklerinde bu konuda bütün detayları ile araştırma yapılması gerektiğinin altını çizmiş.

        Başta da belirttiğim gibi, henüz ittifaktan söz etmek için erken, ama söylemde ve görselde sağlananın sandıkta da oluşmasının adımları atılıyor.

        Diğer Yazılar