Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        TÜRKİYE salgın nedeniyle okulları en uzun süre kapalı kalan ülkeler arasında dördüncü sırada…

        Kendisinden daha fazla kapalı kalan ülkeler ise Kosta Rika, Kolombiya ve Slovakya…

        Ortaokul ve lise eğitimine en az ara veren ülkeler ise Fransa, Norveç, Yeni Zelanda, Almanya ve Danimarka…

        Bu verileri bir grup arkadaşı ile birlikte Pandeminin Dünya Çapında Eğitime Etkileri başlığıyla önemli bir çalışmaya imza atan Prof. Dr. Soner Yıldırım’dan aldım…

        164 MİLYON GENÇ

        UNESCO verilerine göre 26 Mart 2021 tarihi itibarıyla salgından etkilenen öğrenci sayısı 164 milyona ulaşmış.

        Bu etkiden kurtulmak için ülkeler okullarını açık tutmanın yolunu ararken, yüz yüze eğitimin her koşulda hayata geçirilmesi için yoğun çaba göstermiş.

        Türkiye’nin de arasında bulunduğu ülkeler ise bilindiği gibi salgını önceleyip yüz yüze eğitime ara vermenin yararına inandı; eğitimi uzaktan vermeyi tercih etti.

        Bu sayede salgının daha fazla yayılmasından kurtulmanın yolu bulunmuş olabilir.

        Ancak yaratacağı etki ve zararın boyutunu günlerdir televizyon ekranlarında konunun uzmanları dile getiriyor.

        Nitekim bunun bir yansımasını da yarın göreceğiz…

        Sözünü ettiğim kısaca yükseköğretim kurumlarına giriş sınavı…

        REKLAM

        Sınav için 2 milyon 607 bin 903 aday başvuruda bulunmuş.

        Birden çok Avrupa ülkesinin nüfusundan fazla kişi iki gün boyunca ter dökecek…

        LİSE MEZUNUNDAN DAHA FAZLA

        Dikkat ettim, bu yıl sınava girenler lise son sınıf adayından çok daha fazla sayıda lise mezunu olup bir yükseköğretim programına devam eden öğrenci var…

        Lise son sınıftan katılım 955 bin 632 kişi ile %36,6’da kalırken, herhangi bir yükseköğretim programında olup sınava girecek aday sayısı 997 bin 137, yani %38,2…

        Buna bir yükseköğretim programına katılan ancak devam etmeyen veya kaydı silinen adaylar da eklendiğinde oran %55,6’ya ulaşıyor.

        Bu da demektir ki sınava girecek adaylardan yüz yüze daha etkin eğitim alanların oranı, iki yıldır yüz yüze eğitimden uzak kalmış adayların yüzde 20 üzerinde…

        FIRSAT EŞİTLİĞİNİ ARTTIRDI

        Prof. Dr. Yıldırım, dün bir başka noktaya daha dikkat çekti.

        Devlet okullarında yüz yüze eğitimden uzak kalınırken, özel okulların bir şekilde son sınıf öğrencilerini ciddi oranda eğittiğini anımsattı.

        “Fırsat eşitliği daha da bozulacak” dedi.

        Daha önemlisi engelli durumda olan 2,5 milyon çocuğa da hiçbir şekilde el değmedi.

        Oysa görme, yürüme engelli veya başka engeli bulunan birçok çocuk geçmişte fırsat eşitliğinden yararlanıp üniversitelerde yer bulma olanağına kavuşuyordu.

        Özel okullardan gelen en iyi eğitim alan ile devlet okullarından gelip bundan yoksun kalanlar arasındaki fark zaten son yıllarda belirgin hale gelmişti.

        Görünen o ki bu sınav döneminde zirve yapacak…

        GİDİLMEYEN OKULUN PUANI

        TED Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, buna bir de okul puanlarını ekledi.

        REKLAM

        Son iki yıl boyunca bir gün olsun okula gitmeyen öğrencinin okul puanının nasıl olacağını sorgulayarak söze girdi.

        Bazı okulların dürüst kalıp öğrencilere hak ettikleri puanları verirken, bazılarının daha yüksekokul puanına ulaşması için öğrencilere fazladan not verdiğini belirtti.

        “Özel okullardan bazıları gereksiz yere okul notunu yükseltiyor” dedi ve okul başarı puanlarının bu dönem uygulanmaması gerektiğini belirtti.

        ROL MODELLERİNİ KAYBEDECEK

        Bu açıdan bakıldığında belki bir şey ifade etmeyebilir…

        Ancak, Malatya’da bir öğretmenin oğlu iken devlet okullarında yetişmiş, Türkiye’nin en iyi üniversitesini kazanmış, Başbakan, Cumhurbaşkanı olmuş Turgut Özal veya Isparta’da devlet okullarında okuyup, yine Türkiye’nin en iyi üniversitesini kazanıp gelen, Başbakan, Cumhurbaşkanı olan Süleyman Demirel’in yaşam öykülerine bakıldığında bunun ne anlama geldiği görülür.

        Eğitimin onlara sağladığı fırsat eşitliğini bugün bulmak kolay değil.

        Buna bir de pandeminin getirdiği yük bindiğinde çok daha ağır doğuracağı açık.

        Yaratacağı etkiyi ise ancak gelecek on yıllarda göreceğiz…

        Birçok zeki çocuğun, eğitimini alamadığı için üniversitelerden uzak kalması bir yana, Anadolu’da bir kuşağın iyi bir üniversitede eğitim almasının önüne geçecek.

        Anadolu’da gençler rol modellerini kaybedecek, kentli olmanın avantajını kullanan toplumu öne çıkaracak…

        Nasıl ki LGS’de çıkmayacak denilen matematik soruları çıktıysa, burada da görülmeyen dersin soruları gelecek.

        Sanal eğitimin, gerçek sınavında dökülenlerin kim olacağını tahmin etmek zor olmasa gerek…

        Diğer Yazılar