Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        “HUKUK devletinin yegane adresi mahkemelerdir…”

        Cümleyi bu noktada da bırakmadı, devamını da getirdi:

        Mehkemelerin adalet arayışına cevap vermediği, bağımsız ve tarafsız yargılama ilkelerine uygun şekilde uyuşmazlıklara çözüm üretilmediği bir yerde hukuk dışı arayışların ortaya çıkması kaçınılmazdır…”

        Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, bu sözleri üç gün önce düzenlenen sempozyumun açılışında söyledi.

        Adaleti temsil eden, gözleri kapalı Themis’e işaret etti.

        Yani, davalı ile davacıyı görmeden, kimliklerini bilmeden, yargının hükmünü vermesini temsil eden düzen tanrıçasına atıf yaptı.

        Bunun gereğini de dün Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu yerine getirdi.

        Muhatabın kimliğinden bağımsız, sadece isnat edilen suça odaklı değerlendirme ile kararını verdi.

        Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşmesine de neden olan 2 yıl 6 aylık cezayı hak ihlali olarak değerlendirdi.

        İFADE HÜRRİYETİ

        Bununla kalmadı, attığı tweet nedeniyle aldığı cezayı da ifade hürriyetinin ihlali olarak değerlendirdi.

        Yani suç unsuru bulmadı, ifade hürriyeti kapsamı içine alındı…

        Burada dikkat çeken Yargıtay’ın aksine Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu’nun Bireysel’den gelen başvuruyu oy birliği ile karara bağlamış olması.

        REKLAM

        Yani bir tek üyesi dahi aksi görüşte olmamış, hepsi benzer bir kararın altına imza atmış.

        Anayasa Mahkemesi’nin parlamento hukuku açısından bir yıl içinde ikinci önemli kararına tanıklık ediyoruz.

        CHP Milletvekili Enis Berberoğlu hakkında da hak ihlali bulmuş ve tutukluluk halinin sona erdirilmesini istemişti.

        Milletvekilliğinin düşmesine yol açan suç ortadan kalktığı için TBMM’ye dönüşünün de önü açılmıştı.

        BERBEROĞLU’NUN TEKRARI

        Aslında Berberoğlu sürecinde yaşanan gelişmeler, Gergerlioğlu davası için emsal teşkil edecek.

        Yerel Mahkeme’nin yeniden direnişi ile karşılaşılır mı, tekrar Bireysel Başvuru süreci işletilip, bütün yaşananlar tekrar eder mi, bunları bugünden kestirmek zor.

        Ancak unutulmaması gereken bir nokta var.

        Berberoğlu kararı sonrası Adalet Bakanı Gül çok açık şekilde yerel mahkemelerin Anayasa Mahkemesi kararlarına uyması gerektiğinin altını çizdi.

        Bununla kalmadı, yargı reform sürecinde buna ilişkin düzenlemeyi de yapacaklarını açıkladı…

        Zaten sonrasında yerel mahkeme de itirazını sürdüremedi.

        Ortada yaşanmış bir gerçek var.

        Ayrıca unutulmamalı ki bu karar muhatabın kimliğinden bağımsız şekilde alındı.

        Bireysel başvuruda nihai yargı merci Anayasa Mahkemesi, kararı da herkesi bağlar.

        Buna uymak da hukuk devletinin gereğidir…

        Dava sürecine gelince…

        HDP’YE RET, BİREYSELE EVET

        Davaya konu süreç, Gergerlioğlu’nun milletvekili olmadan önce attığı bir tweetin terör propagandası olarak kabul edilmesiyle başladı.

        Dava milletvekili seçilmeden önce başlanmış olması nedeniyle dokunulmazlık zırhı çalıştırılmadı.

        REKLAM

        Anayasa’nın 14. maddesi kapsamında devlete karşı işlenen suçlar olması nedeniyle de milletvekilliğinin düşmesine gerekçe yapıldı.

        HDP milletvekilliğinin düşmesine itirazını Anayasa Mahkemesi’ne yaptı.

        Yüksek Mahkeme Mart ayında oy birliği ile verdiği kararda, konunun TBMM’nin alanına girdiğini belirtti ve başvuruyu reddetti...

        Gergerlioğlu’nun Bireysel başvurusunu da ayrıca değerlendireceğini bildirdi.

        Bu karar Gergerlioğlu’nun hak ihlaline uğradığı gerekçesiyle yaptığı başvuru üzerine alındı.

        TOPLUM NEZDİNDE KARŞILIK BULMALI

        Görünen o ki kararın tartışması devam edecek…

        Ancak, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay icraatları açısından meseleye bakıldığında aslında yadırganacak bir durum yok.

        Çünkü kararlarının hepsinde aynı noktaya vurgu yapıldı:

        “Terör örgütünün tehdit içeren yöntemlerini, eylemlerini, şiddetini övecek veya teşvik edecek propagandanın, toplum nezdinde yaygın şekilde karşılık bulması gerekir…”

        Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi toplum nezdinde yaygın şekilde tweetin karşılık bulmadığına hükmetmekle kalmadı, bunu düşünceyi açıklama hürriyeti kapsamında değerlendirdi.

        Hürriyeti engelleyici hak ihlali olarak gördü.

        Yargı egemenliğinin gereğini yerine getirdi.

        Bir önemli noktanın daha açıklığa kavuşmasını sağladı.

        DOKUNULMAZLIĞI KORUMAYA ALDI

        Berberoğlu da milletvekilliği düşürüldüğünde anında gözaltına alınmıştı.

        Benzer durum Gergerlioğlu hakkında Yargıtay kararı TBMM Genel Kurulu’nda okunduğunda da benzer süreç yaşandı.

        Anayasa Mahkemesi dün ikinci kez aldığı karar ile milletvekili dokunulmazlığı açısından da önemli bir emsal yarattı…

        Dokunulmazlığı somut korumaya aldı.

        Bir yandan HDP başvurusunu reddederek TBMM Başkanlığı’nın davranışını onadı, ancak hemen ardından Gergerlioğlu hakkında hak ihlali verildiğini belirterek hak ve hürriyetler açısından önemli bir kararın altına imzasını koydu.

        Hukuk devletinin gereğini yerine getirdi…

        Diğer Yazılar