Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        “MAKİNELER işçi olacak kadar akıllı olduğunda, başka bir deyişle sermaye emeğe dönüştüğünde ne olur?”

        The Economist’in manşetine taşıdığı bu cümleyi “The End of Work- İşin Sonu” kitabında kullandığında yıl 1996 idi…

        Aslında 1980’lı yılların başında eserleri tanınmaya başladığında Türkiye’ye merhum Turgut Özal ve ekibi kendisini tanıtmış, kalkınmanın dijital teknoloji temelli olacağına vurgu yaparken örnek gösterilen isimler arasında yer almıştı.

        Özal’ın, “Transformasyon…” cümlesine etkisi büyüktü…

        AKILLI AVRUPA VE ÇİN’İN BAŞMİMARI

        Bu tarihler CHP’nin sermayenin emek sömürüsünün önüne geçmek için mücadele yöntemi aradığı yıllardı.

        İngiltere’de Tony Blair’in geliştirdiği, “Üçüncü Yol” ile klasik sosyal demokrasi arasında kalmanın sıkıntısının yaşandığı süreçti.

        Dolayısıyla İngiltere gibi Türkiye’deki sosyal demokratlar da bilimsel ve teknolojik değişikliklerin ekonomi, iş gücü, toplum ve çevre üzerindeki etkisi hakkında yazdığı kitaplara uzak duruyordu...

        Ancak görüşleri 1990 sonuna doğru İngiltere ve Almanya başta olmak üzere bütün Avrupa’yı etkisi altına aldı.

        Üstlendiği danışmanlık görevi ile Çin’in dönüşümünün en önemli aktörü olarak gösterildi; Devlet Başkanı Li, kamu yöneticilerine kitaplarını okumalarını şart koştu.

        Üçüncü Sanayi Devrimi kitabı (2011) Çin’de 500 bin adet basıldı…

        Bundan olsa gerek Forbes kendisinden, “Avrupa Birliği'nin uzun vadeli ekonomik vizyonu olan ‘Akıllı Avrupa'nın baş mimarı ve Çin'in Üçüncü Sanayi Devrimi vizyonunun kilit danışmanı...” olarak söz etti.

        İŞÇİSİZ DÜNYAYA DOĞRU

        Sözünü ettiğim, CHP’nin İstanbul Lütfü Kırdar’da yarın “İkinci Yüzyıla Çağrı” başlığı altında açıklayacağı yeni vizyonuna da katkı veren, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun yeni Başdanışmanı, ekonomist ve sosyal kuramcı Jeremy Rifkin…

        Yukarıda da belirttiğim gibi, Rifkin adıyla ilk tanışmam ve kitaplarını okumaya başlamamın müsebbibi Özal ve ekibiydi…

        Bilim ile bütünleşik hareket eden teknolojik değişikliklerin, ekonomi, işgücü ve çevre üzerindeki etkisini en iyi gören kahin olarak tanındı.

        Üçüncü Sanayi Devrimi kitabındaki, “Sofistike yazılım teknolojileri, medeniyeti neredeyse işçisiz bir dünyaya daha yakınlaştıracak” yaklaşımı, dijital devrimin yapay zekayı nereye ulaştıracağını özetleyen en etkili sözdü.

        Makinaların çalışıp, insan emeğinin yerini aldığında, tatil günlerinin arttıracağından söz etti.

        Kehaneti 10 yılda tuttu, Avrupa’nın bazı ülkelerinde haftalık çalışma gün sayısı 4’e indi, daha da inmesi bekleniyor.

        HER BİR DOLARDAN, 2,9 DOLAR GETİRİ…

        Avrupa ve Çin’in fikirlerinden yararlanmasının getirdiği sonucu gören ülkesi ABD, “America 3.0; 2022-2042 altyapı dönüşüm planı…” projesinin fikir babası yaptı.

        Getirdiği plan ile her bir dolar, 2022-2042 arasında Gayri Safi Yurtiçi Hasılada üç kata yakın, 2,9 dolar getiri sağlayacak…

        Böylece GSYİH yerini, kapsamlı ekonomik değişimlerin olduğu yeni bir göstergeye, “yaşam kalitesine” bırakacak.

        Ülkelerin mutluluğunun ölçütü GSYİH olmaktan çıkacak, yerini yaşam kalitesi alacak.

        Türkiye’de bugün doğal kaynağa veya inşaata dayalı kooperatif anlayışının yerini de “ileri teknoloji kooperatifleri” alacak…

        ORTANCA SEÇMENİN ÖNEMİ

        CHP’nin yarın açıklayacağı “vizyon belgesinin” temeli de bu esasa dayanıyor…

        Sadece Rifkin değil, ekonomi alanında dünyanın en etkin isimlerinden, Ulusların Düşüşü kitabıyla da bilinen ve Nobel Ödülü alacaklar arasında adı geçen Daron Acemoğlu…

        Acemoğlu son dönem önde gelen iktisatçılardan Duncan Black ile siyaset bilimci Anthony Downs tarafından da önerilen "Medyan (ortanca) Seçmen Teoremi” üzerine yazdığı yazılarla dikkat çekti.

        Partilerin ortanca (medyan) seçmenden uzaklaştıkça oy kaybettiğini savundu.

        Acemoğlu, Rifkin gibi CHP liderinin danışmanlığı görevini üstlenmeyecek, ancak önerdiği yeni model açısından etkili olacağı kuşkusuz.

        Aktarıldığına göre Kılıçdaroğlu’nun ABD gezisi sırasında da görüştüğü Acemoğlu ve Rifkin toplantıya ABD’den bağlanacak…

        Konuşmacı listesinde yer alan Türkiye’den katılacak isimler de hem Merkez Bankası hem de mikro ve makroekonomik yaklaşımlarıyla etkili, tanınmış isimler.

        YENİ HEDEF YAŞAM KALİTESİ

        CHP bununla neyi hedefliyor…

        Baştan beri sürecin içinde olan CHP’nin iki ismine, Yunus Emre ile Tuncay Özkan’a sordum…

        Özkan, Bu sunum sonrası Türkiye eskisi gibi olmayacak” dedi.

        Kılıçdaroğlu’nun ABD ve İngiltere gezilerine de katılan Yunus Emre, 1960’lardan günümüze kadar doğal kaynağa dayalı emek yoğun ürün ihracatına dayalı yapının, orta teknolojik ürünlere kaydığını ancak bunun da sonuna gelindiğini belirtti.

        “Sanayide dönüşüm yerine, yeni sanayinin yaratılmasını, dijital sanayinin yeniden oluşmasını hedefleyen” bir anlayışın hedeflendiğini vurguladı.

        Sözünü ettiği, Rifkin’in de Üçüncü Sanayi Devrimi diye tanımladığı, yurt dışı sermaye ve inşaata dayalı kalkınmadan vazgeçip, yapay zekâya odaklı yeni sanayi yatırımlarıyla, “yaşam kalitesini arttırmayı” hedefleyen yeni model kalkınma…

        Böylece Türkiye’nin uluslararası iş bölümü içindeki konumunun değişmesi, emek yoğun sermayeden uzaklaşılması hedeflenirken, gelir düzeylinin hızlı ve sürekli şekilde arttırılması amaçlanıyor.

        SABİT GENİŞ BANTTA EN DÜŞÜĞÜ

        Dijital yenileşmenin arttırılması en önemli hedef olarak gösteriliyor.

        Dijital yenileşme kapasitesinin arttırılmasının en önemli unsuru ise bilgiye ulaşımı ve yaymanın aracı olan sabit geniş bant internete erişim.

        Türkiye’de mobil geniş bant bağlantısı olan kişi sayısı %79 iken, sabit geniş bant bağlantısı olan sayısı OECD içinde oldukça düşük, %20 civarında.

        Sabit hat fiber bağlantısı ise %4,8; bu oran Güney Kore’de %36,5, Japonya’da ise %27,4’e ulaşmış durumda.

        Eski tip gelişmenin motor gücü sanayi üretimi açısından örneklemek gerekirse, makine imali için demir çelik üretimine, kaynağına veya alım gücüne sahip olabilmek gibi bir durum…

        Küçücük bir çipe (yonga) sahip olamamak artık, otomobil üretiminden, kimlik kartına, pasaportunuza kadar birçok şeye sahip olamamak anlamına geliyor.

        Bir de CHP’nin bu belgesi ile 6’lı Masa’nın bu ay ortasında açıklayacağını duyurduğu Ortak Hükümet Vizyonu ne derece örtüşecek?

        Diğer Yazılar