Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        ANAYASA’nın iki maddesinde yapılacak değişiklikle ilgili ilk adım Perşembe günü TBMM Anayasa Komisyonu'nda atılacak.

        Ancak iki maddenin ufuktaki kaderi konusunda kimse söz söyleyemiyor…

        Çünkü üç alternatif de olası; 400 üzerinde oyla referanduma gerek olmadan da çıkabilir…

        Hiç öngörülmedik şekilde 360 ile 400 arasında kalıp referandumu, dolayısıyla üçüncü sandığı da getirebilir.

        Veya 360 altında kalıp bir başka zamana ötelenir…

        Her üç alternatifi de dikkate alan CHP ve İYİ Parti yönetimi, muhafazakar kesime yönelik algı kırılmasına da izin vermemek için geçen haftaki tutumundan farklı yöne gitmeye karar verdi.

        KILIÇDAROĞLU’NA İKİNCİ ZİYARET…

        Milletvekili Lütfü Türkkan hakkındaki dokunulmazlık kararı dolayısıyla geçen hafta Komisyon’a girmeyi ve AK Parti ile müzakereyi reddeden İYİ Parti, dün itibarıyla Komisyon’a katılma kararı aldı.

        Bunun öncesinde ise önemli bir gelişme yaşandı.

        Grup Başkanı ve başkanvekilleri ile yeni metin üzerinde çalışan İYİ Parti kurmayları geçen hafta ikinci kez CHP lideri Kılıçdaroğlu ile buluştu.

        Buluşmada Kılıçdaroğlu’na, İYİ Parti lideri Akşener’in kalp ritim bozukluğu dolayısıyla hastaneye kaldırıldığı gün bir grup parti kurmayıyla yaptığı toplantıda ele alınan ve üzerinde uzlaşılan metin sunuldu.

        İYİ Parti kurmayları, bu metni TBMM’ye sunabilmek için gerekli olan 200 imzanın 6’lı Masa bileşenlerinde olmadığını hatırlattı.

        Bunun yerine Anayasa Komisyonu aşamasında AK Parti ve MHP’nin getirdiği metnin üzerinde değişiklik önergesi verilmesini önerdi...

        YENİ METİNDE ISRAR

        İYİ Parti Komisyon aşamasında kendi metinlerini dayatmakta kararlı olduklarını da vurguladı.

        İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu da dünkü sohbetimizde, “Komisyon’da kendi metnimizden geri adım atmayız” diyerek kararlılıklarını perçinledi.

        Aktarıldığına göre CHP lideri İYİ Parti kurmayları ile yaptığı görüşmede olası risklere dikkat çekti.

        İYİ Parti’nin hazırladığı metni olumlu bulduğunu belirtirken, AK Parti’nin bazı milletvekillerine ret oyu verdirip süreci referanduma sürükleme çabası içinde olabileceğini anımsattı.

        CHP lideri arkadaşları ile konuyu ele alacaklarını da kayda geçirdi.

        Nitekim CHP dün yapılan MYK toplantısında konuyu ele aldı; bugün de Anayasa Komisyonu’nun CHP’li üyeleriyle masaya yatırmaya karar verdi.

        CHP’deki ağırlıklı görüş, İYİ Parti ile birlikte hareket etmek, hazırlanan metnin geçmesi için bastırmak…

        Bu konuda AK Parti’yi metne desteğe zorlamak, olmuyorsa da “biz ancak bu metine destek vererek 400 oyla geçmesini sağlarız” tutumunu sürdürmemek.

        KARŞILIKLI TAKTİKLER

        Burada her iki tarafın da taktiği, muhafazakar seçmen karşısında öteki tarafı kendisini suçlayacak durumda bırakmamak…

        AK Parti, görüşmeme gerekçesinin dokunulmazlık olduğunu bir kenara bırakıp, “Başörtüsü konusunu bizimle görüşmediler bile” diyerek İYİ Parti’yi muhafazakar seçmen karşısında sıkıştırmanın peşinde…

        İYİ Parti ise laik ve liberal kesimi de dikkate alarak hazırladığı başörtüsü düzenlemesiyle, toplumsal bir çözüm ürettiğini göstermek ve AK Parti’nin olası salvosunu savuşturma çabasında…

        CHP ise kendi tabanından gelebilecek tepkileri ve ileride karşılaşılacak olası riskleri gidermenin yöntemini bulma arayışında.

        Mesele böyle olunca çözümün nasıl sağlanacağı da tam olarak bilinmiyor.

        Çünkü AK Parti ve MHP kendi metinlerinde köklü bir değişiklikten yana değil.

        “DEĞİŞİM ANCAK BİZİM METİN ÜZERİNDE OLUR”

        Her ne kadar Cumhur İttifakı içinde getirilen metnin bazı sorunları da içerdiği kabul ediliyor olsa da bunların küçük dokunuşlarla giderileceğine vurgu yapılıyor.

        Nitekim AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan ve MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, ayrı sohbetlerimizde benzer tutum sergiledi, “Değişiklik ancak bizim metin üzerinde konuşulur” dedi.

        Yıldız, MHP olarak AK Parti ile birlikte sundukları metinde 335 imzanın bulunduğunu da anımsatarak şunları söyledi:

        “Siyasi nezakete sığan durum daha fazla sayıda imza ile getirilen metnin esas alınmasıdır. Anayasa değişikliği için gerekli 200 imzayı bile bulamayan bir metni getirip, buna uyalım demek nezakete sığmaz. Biz buna kapalıyız…”

        Geriye tek yol kalıyor; Anayasa Komisyonu’nun bir alt komisyon oluşturarak ortak metin üreterek Genel Kurul’a sunması.

        Eğer bu kabul edilmezse bugüne kadar her yasayı çıkarma gücünü elinde tutan AK Parti ve MHP’nin, başörtüsü gibi konuda muktedir olamadığı algısı ortaya çıkacak.

        O nedenle AK Parti içinden bir grup 400 üzerinde bir sayıyla çıkmasını sağlayacak yöntemin bulunmasını istiyor.

        AK Parti ve MHP’nin imzasıyla sunulan teklifteki, “Hiçbir kadın; dini inancı sebebiyle başını örtmesi ve tercih ettiği kıyafetten dolayı…. yoksun bırakılamaz” ibaresini Cumhur İttifakı’nda sorunlu bulan sayısı da az değil.

        Çünkü “tercih ettiği kıyafetinden dolayı…” denildiğinde dilediği kıyafeti giyip gelebilir gibi anlam çıkıyor.

        Ayrıca bir kanun maddesi gibi geniş tutulan aynı paragrafın sonunda, Devletin bu kişilerin tercih ettiği kıyafeti giyebilmesi için tedbir alması gerektiğine de vurgu var.

        Aile ile ilgili metindeki sorun da Aile Birliği ile Evlilik Birliğinin aynı kapsam içinde değerlendirilmesi…

        İYİ Parti bir üçüncü paragraf ile hazırladığı metinde bu konuda da düzgün bir açılım yapmış.

        GİZLİ OYU AŞMA YÖNTEMİ

        Meseleye buradan bakınca bir ortak metin çıkma ihtimali yüksek; ortak metin olmazsa da zaten başörtüsü ile ilgili bir mesele olmadığı için 360 altında kalmasını da kimse sorun etmiyor.

        CHP’nin Genel Kurul’da AK Parti milletvekilleri oy vermezse referanduma gider endişesinin yok edilmesi konusunda üretilen formül de AK Parti’den kalma…

        Geçmiş Anayasa değişikliklerinde AK Parti gizli olması gerekli oylamada milletvekillerini kontrol altında tutabilmek için kabinlerin hemen önünde zarfa koydukları pulların rengini göstermelerini sağlamıştı.

        Benzer davranışı bu kez CHP, İYİ Parti, DP, SP ve DEVA milletvekillerinin yapması, oylarını göstererek zarfa koymaları yönünde model öneriliyor.

        Referanduma gidilmesi durumunda da AK Parti’nin Genel Kurul’da ret oyu verdiğini, meseleyi siyasallaştırma yönüne gittiğini söylemeyi öneriyor.

        Özetle, girilen yükün gideceği yere faydasından ziyade, herkes altında kalmamanın yöntemini arıyor.

        Diğer Yazılar