Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        ALTILI Masa bileşeni beş partiden de aynı cümleyi işittim:

        “Anketle belirlenen aday gerçek sonucu vermez…”

        Neden olarak ileri sürdükleri gerekçe kamuoyunda sosyal medya yönlendirmesi ve toplumsal kaygı nedeniyle verilecek yanıtların sağlıklı sonuç vermeyebileceği…

        SP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya, buna örnek olarak yerel seçimde İstanbul’da yapılan anketleri gösterdi.

        CHP’nin o dönem yaptırdığı anketlerde dört isim kamuoyu yoklamasına tutulmuştu; Gürsel Tekin, Muharrem İnce, Abdüllatif Şener ve Ekrem İmamoğlu…

        Kamuoyu yoklamalarının hemen hepsinden İmamoğlu en gerideki aday adayı olarak çıkmıştı.

        Ancak CHP, başka bir anket daha yaptırmış ve görmek istedikleri belediye başkanının profilinin nasıl olması gerektiğini sorgulamıştı.

        Bu kamuoyu yoklaması ise Ekrem İmamoğlu’nu hem de ilçe belediye başkanlığı deneyiminden, Karadenizli olması gerektiğine kadar birebir tarif eden sonuca ulaşılmıştı.

        CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun o dönem kamuoyu yoklamaları yerine bütün itirazlara karşın aday beklentisi anketine güvenmekle haksız da çıkmadığı iki seçimde de görüldü.

        Sadece CHP değil, benzer yöntemi AK Parti de kullandı.

        AK Parti Binali Yıldırım ile birlikte Numan Kurtulmuş ve Süleyman Soylu için de kamuoyu anketi yaptırdı.

        İstanbul’un mega projelerin devamını isteyenlerin yüksek oranda olduğu profil anketinde görülünce Yıldırım’a karar verildi.

        Yıldırım’ın hükümet ile olan ilişkisiyle icraatlarına devam edeceği propagandası üzerine de seçim oturtuldu.

        CHP ise hükümetin bu atağına karşılık, yerel gücü ortaya koydu ve kazandı.

        Tabii ki İmamoğlu’nun kazanmasında başka faktörler de vardı, ancak kamuoyu yoklamalarına bakılmış olsaydı, kendisi yerine önündeki üç isimden biri aday gösterilecekti…

        O nedenle Altılı Masa’daki ağırlıklı görüş bunun bir anket sistemi içinde değerlendirilmemesi yönünde.

        Nitekim dün konuştuğum CHP’den Tuncay Özkan, DP’den Ahmet Uyanık, DEVA’dan Sadullah Ergin, SP’den Bülent Kaya, Gelecek Partisi’nden Kani Torun dahil, ağırlıklı görüş kamuoyu yoklamasının aday belirlemede model olmaması yönünde.

        BU İKLİMDE SAĞLIKLI OLMAZ

        Ergin, “Türkiye’nin bu ikliminde yapılan kamuoyu yoklamalarının sağlıklı sonuç vereceği şüphelidir” derken, Özkan bunun Cumhurbaşkanı belirlemek için iyi bir yöntem olmadığının altını çizdi.

        Kaya da milletvekili ve belediye başkanı belirleme süreçlerinde yapılan anketlerin nasıl sağlıklı sonuç vermediğini anımsattı.

        Dolayısıyla aday belirleme sürecinde her parti kamuoyu yerine, profil anketi yaptırma yoluna gidebilir.

        MEKİK MÜZAKERESİYLE

        Ağırlıklı görüş, geçen toplantıda da varılan ilke kararı doğrultusunda öncelikle liderler arası mekik müzakeresiyle bir noktaya getirilmesinden sonra Masa’ya ismin konulması...

        Masa’daki partilerin ağırlıklı görüşü, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun adaylığı üzerinde…

        Altılı Masa’nın üç partisinin buna gerekçe olarak ileri sürdükleri neden ise gelecek kişinin bütün süreçlere tanıklık etmiş, liderler arası uyumu yürütecek, mutabakat metinlerine hakim ve sadık kalacak, kampanyayı çıkarabilecek yeti ve güçte birinin olması...

        Üzerinde durulan bir diğer nokta da rakibin durumu; bu açıdan Cumhur İttifakı’nın adayı Erdoğan’ın kampanyasını “Devlet tecrübesi” üzerine kurması bekleniyor.

        Karşı propaganda olarak da israfa dur diyen, lüksten uzak yaşam süren, halkın derdini bizzat hisseden, adalet, demokrasi ve eşitliğe inanan bir aday profiliyle çıkılması halinde seçimin kazanılacağı inancı yüksek.

        Açıkça Kılıçdaroğlu tarifi yapılıyor…

        ŞUBAT ORTASINDA

        Her ne kadar bugünkü toplantıda aday belirleme yol haritası karara bağlanacak olsa da partilerdeki ağırlıklı görüş, liderlerin ikili mekik müzakeresi yaparak adayın kim olacağına karar vermesi ve ismin Masa’ya en geç 20 gün içinde getirilmesi yönünde.

        Yani Saadet Partisi’nde yapılacak toplantıda aday isminin açıklanması gerektiği konusunda mutabakat oluşmuş.

        Bunun için öngörülen tarih de Şubat’ın ilk yarısına kadar mekik müzakeresinin bitirilmesi…

        Buna göre adayın isminin en geç 15 Şubat’ta açıklanması kararı çıkabilir.

        UZAMASI ADAYI YIPRATIR

        Nitekim bir sonraki toplantıya ev sahipliği yapacak SP’nin Genel Başkan yardımcıları Sabri Tekir ve Bülent Kaya da hazırlıklarını Şubat sonu yerine ortasına göre yaptıklarını, yine de kararın bugünkü zirvede verileceğini söyledi.

        Kaya, bir noktaya daha işaret etti:

        “Liderlerin ikili görüşmesinin 20 günden daha fazla sürmesi doğru olmaz. Süre uzarsa aday üzerinde tartışma var algısı oluşur ki bu da çıkacak adayı yıpratır. O nedenle öne alınması daha sağlıklı olur…”

        Görünen o ki bugünkü toplantıda aday adı yerine mekik müzakeresi ile belirlenmesi kararı çıkar; Şubat ortasında da isim açıklanır…

        Bu iş de böylece sonlanır…

        Geriye liste ittifakı, meydanlar ve sandık kalır…

        Diğer Yazılar