Maske takmama cezalarının tahsilinde zorluk mu var? 900 lirayı ceza yazılanın cep telefonu faturasına yansıtın, sokakta maskesiz dolaşan tek kişi bile kalmaz!
Sokakta maske takılmasının İstanbul’da da zorunlu hâle getirilmesinin ardından dün ilk defa dışarı çıktım ve bazı işlerimi halletmek için Teşvikiye’de bir-iki yere uğradım.
Meğerse etrafı yeni bir aksesuvar modası sarmış ve ben görmeyeli almış başını gitmiş: Maskeyi dirseğe bağlama modası!
Bu moda üstelik sadece kadınlara yahut erkeklere mahsus değil; üniseks! Her iki cinsin de dirsekleri sanki maske mahşeri…
Ağzını-burnunu örtmeye yarayan maskeyi çene altında süs niyetine tutanları, sadece ağzını kapatıp burnunu bilmemne gibi açıkta bırakanları yahut maske falan takmadan sokaklarda dolaşıp duran ve etrafa virüs saçan potansiyel katiller ile Koronavirüs’ün muhtemel kurbanlarını görmüştüm ama epey zamandır çıkmadığım için maskeyi dirseğine bağlayıp sokakları arşınlayanlarla ancak dün teşerrüf edebildim.
Maskenin mecburî olduğu şehirlerde polis yakaladığına 900 lira cezayı basıyor ama bu cezalar bakalım nasıl tahsil edilecek?
Diyelim ki icra takibi başlatıldı fakat üzerine kayıtlı evi-barkı olmayanlardan yahut işsiz-güçsüzden hangi yolla alınacak? Binlerce kişiyi cezayı ödemedi diye içeri atmak mümkün olmadığına göre ancak evini veya otomobilini sattığı veya sicil kaydına bakılmasını gerektiren bir muamele yaptığı sırada mı görülüp tahsil edilecek?
İş böyle olursa, cezalar belki seneler sonra ödetilir ama büyük kısmı zor tahsil edilir, hattâ edilemez bile…
Dolayısı ile, maske takmaya tenezzül etmeyen potansiyel katiller ile muhtemel virüs kurbanlarını yola getirmek maksadıyla verilen cezaların tahsili için hukukî bir formül aranması ve bir-iki yönetmelik değişikliğinden sonra cezanın düzenli şekilde yapılagelen bir ödeme ile beraber alınması mümkün olabilir.
Meselâ hangi ödemeler ile?
900 lira ceza elektrik, su yahut doğalgaz faturasına dahil edildiği ve ödenmemesi hâlinde elektriğin vesairenin kesilmesi yoluna gidildiği takdirde tahsilât zordur, zira faturalar şayet cezanın yazıldığı kişinin üzerine değilse, bu uygulama hiçbir işe yaramaz. Üstelik ödeme mecburiyetini su parasına bağlamak neticesiz kalmaya zaten mahkûmdur, zira sokaklarda maske takmayıp ağzını-burnunu faraş gibi açıp dolaşırken etrafa virüs saçanlar yahut ciğerlerine şakır şakır virüs çekenler tıynet bakımından pisin de pisi oldukları için su ile zaten alâkaları yok gibidir!
Ama sağlam ve garantili bir başka yol var: Ceza ile cep telefonunun hattı arasında bağlantı kurmak, yükümlüyü faturası geldiğinde yahut kontürü bittiğinde ödemeye mecbur bırakmak, ödemezse hattını kesmek, yeni hat almasına izin vermemek ve bu uygulama şu anda hukuken mümkün değil ise ilgili kanun, yönetmelik vesairede birkaç satırlık değişiklik yapıverip mümkün kılmak…
Düşünebiliyor musunuz? Cezasını ödemeyen sorumsuz herif yahut hatun elinden düşürmediği telefonunun hattı kesilince kimseyi arayamayacak, “sosyal medya” çöplüğünde de eşelenemeyecek! Tweet atamayacak, etrafa hakaretler yağdıramayacak, Facebook vesairede geyik muhabbeti ile vakit öldüremeyecek, daha başka lüzumsuz sanal ortamlarda yârenlik edemeyecek, WhatsApp mesajları ile iş-güç sahiplerinin vaktini çalamayacak ve üstüne üstlük, “İki kere iki kaç eder?” gibisinden zor soruların cevabını bulmak için Google’a da giremeyecek!
Bazı kişileri cep telefonundan mahrum bırakmak, ağırlaştırılmış müebbete mahkûm etmekten beterdir ve böyle bir uygulamaya geçilecek olursa hem cezaların tamamı tahsil edilir, hem de sokağa maskesiz çıkan artık tek bir kişi bile kalmaz!
