Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Onbinlerce cana mâlolan, yüzbinleri yuvasından eden, psikolojimizde ve sosyal hayatımızda büyük yaralar açan 1999’daki 17 Ağustos felâketinin üzerinden 23 yıl geçti...

        Depremin ardından Marmara’da muhtemel bir âfete karşı alınması gereken tedbirler bol bol konuşuldu, yoğunluk zamanla azaldı, mesele zamanla arada bir hatırlandı ve derken tedbirlerden sadece 17 Ağustos felâketinin yıldönümlerinde bahsedilir oldu...

        Gerçi birkaç jeolog arada bir ekranlarda görünüp “Geliyor, geliyoooor” deyip duruyorlar ama Marmara’daki faylar hakkında söylediklerinin ne kadarı doğru, konuşanların kaçı fayları giderek yerlerinde incelediler ve dolayısı ile bu üstadların hangisine ne kadar güvenebilirsiniz, Allah bilir...

        Hatırlarsınız: Bundan iki sene önce İstanbul yine sallanmıştı, depremin ardından TV’lere koşuşan jeologlar sarsıntıyı Karadeniz’deki bir faya bağlamışlardı ama bu faydan daha önce hiçbiri bahsetmemiş, şehrin sadece 18 kilometre ilerisindeki kırığın mevcudiyeti hafif de olsa bir deprem sayesinde hatırlarına gelmişti!

        Artık biliyoruz: Marmara’nın kaderinde sık sık deprem olması yazılıdır ve her 250 senede bir mutlaka böyle bir âfet yaşamaktadır. Son büyük deprem 1776’da meydana gelmiştir, 1999 felâketi de bu 250 senelik bu uğursuz periyodun 233 sene sonra gelen öncüsüdür! Marmara’nın altını üstüne getirecek olan asıl büyük deprem mutlaka gelecektir ve tarih boyunca hiç şaşmayan bu belâlı döngünün son halkasını görmemize de çok az zaman kalmıştır!

        REKLAM

        Aşağıda, İstanbul’un tarihi boyunca aşadığı büyük depremlerin bir kronolojisini veriyorum. Bu bilgileri Bayındırlık Bakanlığı Yapı ve İmar İşleri Reisliği’nin 1952’de yaptığı resmî bir yayından, İstanbul Üniversitesi Jeoloji Enstitüsü’nden Nuriye Pınar ile Bayındırlık Bakanlığı’ndan Ervin Lahn’ın “Türkiye Depremleri İzahlı Kataloğu”ndan aldım.

        Kitapta, Türkiye’de varlıkları o zamanlarda da bilinen faylar hakkında açıklamalar yapılıyor, deprem bölgeleri konusunda ayrıntılı bilgiler veriliyor ve “Türkiye Deprem Bölgelerinin Tarifesi” başlıklı bölümde 2 bin yıl öncesinden bugüne kadar yaşanan büyük depremler sıralanıyor…

        İşte, Marmara Bölgesi’nde Milâttan Sonra 29’dan bugüne kadar geçen 1993 sene boyunca yaşanan deprem macerasının özeti:

        UĞURSUZ LİSTE...

        * 29: Marmara tarihten önceki zamanlarda da sallanmıştı ama tarihçilerin hakkında detaylı bilgi verdikleri ilk deprem bundan tam Milâttan sonra 29’da oldu. Sarsıntının merkezi Gemlik Körfezi idi; İzmit, yani o zamanki adıyla “Nicomedia” ile yine o devirde “Nicea” denen İznik yerle bir oldu.

        * 1 Şubat 363: Sarsıntılar İstanbul’un şehrin etrafındaki geniş bir bölgede hissedildi ve zamanın Romalı tarihçileri hadiseyi “Bir felâket oldu” diye kaydettiler.

        * 434: İstanbul dört ay boyunca sarsıldı, deniz surlarının bir bölümü yıkıldı.

        * 26 Ocak 446: Sarsıntıdan şehrin bazı kapıları büyük hasar gördü ve deprem üç ay boyunca devam etti.

        * 25 Eylül 477: İstanbul 40 gün boyunca aralıksız sallandı. Bir sonraki yılın Eylül’ünde yeniden büyük bir deprem oldu ve şehrin meydanlarını süsleyen heykeller devrildi.

        * 15 Ağustos 553: İstanbul 40 gün boyunca tekrar sallandı. 554 yılının Temmuz ve Ağustos’unda da şehirde bir deprem fırtınası esti, Yedikule’nin etrafındaki surlar yıkıldı. Sarsıntılar tam bir yıl sonra yeniden geldi, bu defa kiliselerle surların geri kalan kısmı yerle bir oldu ve Marmara’da patlayan dev dalgalar şehrin iç kısımlarına kadar ilerledi. Aynı günlerde İzmit de sarsıldı ve baştan başa yıkıldı.

        REKLAM

        * Ekim-Kasım 557: Bu defa yeraltı gürültüleri, şiddetli bir fırtına ve yağmurla gelen deprem günlerce devam etti. O devrin tarihçileri, “Sarsıntıların şiddetinden gökteki birkaç yıldızın bile yer değiştirdiğini” yazdılar.

        * Ocak 1010: Ocak’ta başlayan sarsıntılar Mart’a kadar hiç kesilmedi. Depreme yeraltından yükselen korkunç gürültüler de iştirak etti ve bugün Fatih Camii’nin yerinde bulunan büyük kilise yerle bir oldu.

        * 1034 ilkbaharı: Şehir tam 140 gün boyunca beşik gibi sallandı. Binlerce evde ve kiliselerde büyük hasarlar oldu.

        * 18 Aralık 1037: İstanbul aralıklarla üç defa sarsıldı. Bu tarihten başlayarak 1040’a kadar şehirde dokuz büyük deprem oldu. İnsanlar yiyecek bulamadılar ve açlığın ardından salgınlar çıktı.

        * 23 Eylül 1063 veya 1064: İstanbul, Trakya’nın hemen hemen tamamı, Erdek ve İznik iki yıl boyunca sallandı.

        * 14 Eylül 1509: Artık Osmanlı’ya başkentlik etmekte olan şehir, bu defa 18 gün devam eden bir âfet yaşadı. Şehrin alçakta kalan mahallelerinde çok büyük hasarlar oldu, 109 cami ile 1070 ev yıkıldı. Kara ve deniz surlarıyla Topkapı Sarayı’nı çeviren duvarlar kısmen çöktü. O zamanın kayıtlarına göre 13 bin kişi can verdi ve sayısı bilinmeyen çok sayıda İstanbullu açılan yarıklara düşüp kayboldu.

        * 12 Haziran 1542: 40 günlük sarsıntılar yeniden geldi.

        * 1718’in yaz ayları: İstanbul üç gün boyunca cehennemi yaşadı. Yalı Köşkü ve etrafındaki binalar yıkıldı, Edirnekapı ile Yedikule taraflarındaki surlar yerle bir oldu. Birçok camiyle hamamın kubbeleri çöktü, sokaklar bina enkazlarından yürünemez hale geldi. 1719’un 5 Mart’ında gelen bir başka deprem ise 30 gün sürdü. Aynı senenin Mayıs’ında ise, bu defa İzmit tamamen yıkıldı ve sayılabildiği kadarıyla 1000 kişi can verdi.

        * 3 Eylül 1763: Sarsıntı altı gün devam etti, Fatih ve Bayezid camilerinin kubbelerini çökertti, sonra 23 Aralık’ta tekrar geldi.

        * 23 Nisan 1766: İstanbul, tarihinin en büyük deprem serilerinden birini yaşadı ve merkezi Marmara Denizi olan ilk sarsıntı Çorlu ile Büyükçekmece’yi yerle bir etti. Şehir, Mayıs’ta yeniden sallandı ve birçok caminin kubbesi yıkıldı. O yılın sonbaharı hiç bitmeyen sarsıntılarla geçti. 5 Eylül’de İzmir harap oldu ve âfet 1767 Kasım’ında tekrar İstanbul’a döndü, Vezirhanı’nın ve Bayezid ile Fatih camilerinin kubbeleri çöktü. İstanbul’un yanısıra İzmir de bu tarihten sonra 28 yıl boyunca durmadan sallandı. Deprem fırtınasının son sarsıntısı 1795’in 29 Nisan’ında yaşandı ve şehir 15 Ağustos 1803’teki hafif depreme kadar yaralarını sarmaya çalıştı.

        * 10 Temmuz 1894: Şehir ardarda üç defa sarsıldı. Kapalıçarşı çöktü, Sirkeci rıhtımında 40 metrelik yarık açıldı, deniz suyu ısınıp kaynar hale geldi, suların kıyılardan açığa doğru çekildiği görüldü ve binlerce ev yıkıldı. Depremin ardçıları aylarca devam etti ve Edirne’den Marmaris’e kadar uzanan geniş bir alanı haftalar boyunca salladı.

        * 9 Ağustos 1912: Şarköy ile Mürefte arasında ,4 büyüklüğünde deprem oldu, üç bine yakın kişi öldü, yedi bin kişinin yaralandığı tesbit edildi ve 80 binden fazla kişi de evsiz kaldı.

        * 17 Ağustos 1999: Ayrıntılarını yazmam gereksiz, zira o gün yaşadığımız âfeti unutmak hiç mümkün değil!

        Diğer Yazılar