Kaldırdığınız dersleri önce hocalara öğretin
İstanbul Üniversitesi Senatosu tuhaf bir karar almış ve uygulama koymuş...
Türk Dili, yabancı dil, Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi, ingilizce, güzel sanatlar, "sosyal sorumluluk projesi" kapsamında açılan "Afet Kültürü", "Şehir ve Kültür-İstanbul" ile beden eğitimi dersleri öğrencilere bundan böyle fakültelerde öğretilmeyecek, "uzaktan eğitim" ile verilecekmiş...
Rektörlük'ten fakülte dekanlıklarına gönderilen yazıda, böyle buyuruluyor!
1981 Kasım'ında çıkan YÖK Kanunu'nun 1991 Mayıs'ında değiştirilen 5. maddesi ile üniversitelerde Türk Dili, Atatürk İlkeleri ve inkılâp Tarihi ve yabancı dil zorunlu; beden eğitimi yahut güzel sanatlarla ilgili birer ders de, seçmeli hâle getirilmişti.
İşte, bu dersler bundan böyle sınıflarda öğretilmeyecek, ders notları internette yayınlanacak, öğrenci metinleri bilgisayarına indirecek, hattâ ara sınavlara da internetten girecekmiş! Neyse ki asıl sınavları da ekran başında yapmaya kalkmamışlar, imtihanların Rektörlüğün ifadesi ile "ortak, gözetimli ve canlı" şekilde, yani fakültelerde yapılması âdetine şimdilik dokunulmamış.
BARİ TOPTAN KALDIRIN!
En eski, en köklü ve en güzide eğitim kurumlarımızdan olan İstanbul Üniversitesi'nin yaptığına bakın: Mekân sıkıntısı çekilmesi veya vakitten tasarruf edilmesi düşüncesi ile yahut başka bir sebeple, memleketin kurtuluşunu ve kuruluşunu konu alan Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi ile lisanımızın düzgün şekilde öğretildiği Türk Dili dersleri artık internetten öğrenilecek... Üstelik bu dersler, bünyesinde dil ve tarih bölümlerini barındıran Edebiyat Fakültesi'nde bile okutulmayacak!
Bari oldu olacak tıp fakültelerindeki anatomi, mühendislikte verilen matematik ve coğrafya bölümlerinde okutulan harita derslerini de internete havale buyursalardı!
"Şehir kültürü taşradan gelen öğrencinin neyine? Bu kültürü almasalar da olur" diye düşünüp dersin sınıfta verilmesinden vazgeçilmesine "Karar sahiplerinin şehir kültürünün önemini anlama konusunda nasipleri bu kadarmış" diyelim... Haftada sadece iki saat ile İngilizce öğretilmeye çalışılması gibisinden gereksizliği bir tarafa bırakıp "Ha sınıfta olmuş, ha internette; hiç farketmez" diye düşünelim... Sonra, internetten verilecek beden eğitimi dersinin hocasının ekrandan "Haydi şimdi bütün eller havayaaa! Kolunu kaldır oğlum, daha kaldır! Başlar dik olsun, istikbâle bakar gibi! Çek karnını kızım, çek, çeeek; kalçanı da oynatma!" diye haykırdığını hayâl edelim...
Ama ya kuruluş tarihimiz ile dilimizin inceliklerinin öğretildiği derslere artık sınıf ve hoca tahsisinin çok görülüp eğitimin internete havale edilmesine ne diyeceğiz?
İstanbul Üniversitesi Senatosu'nun bu kararı, bünyesinde maalesef vârolan geçmiş cahili ve imlâ fakiri öğrenci sayısının daha da artmasını sağlamaktan başka işe yaramayacaktır.
REKTÖRLÜĞÜN TÜRKÇESİ
Üstelik, meselenin daha da vahim bir tarafı var: Dekanlıklara kararı bildirmek için Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Zeynep Çiğdem Kayacan'ın imzası ile gönderilen yazı bile hem Türkçe, hem imlâ hataları ile dolu...
Karşımızda canlarının istediği yerde büyük, istediği yerde küçük harf kullanan, kesme işaretini bazen koyan ama bazen unutan bir rektörlük var. Rektörlük üstelik "...bu derslerin ... Uzaktan Eğitim aracılığı ile verilmesi Senato'nun 19.08.2010 tarih ve 24 sayılı kararı ile onaylanmıştır" demesi gerekirken, "...bu derslerin ...Uzaktan Eğitim aracılığı ile verilmesi 19.08.2010 tarih ve 24 sayılı Senato kararı ile onaylanmıştır" şeklinde bir cümle kuruyor, yani fail ile mef'ulü birbirine karıştırıyor, dolayısı ile de "19.08.2010 tarih ve 24 sayılı Senato" gibisinden tuhaf kavramlar yaratmakta maaşallah pek mâhir!
İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü bu dersleri "Sağolasın internet!" diyerek başından atmaktan vazgeçip öğrencilerinden de önce Türkçe hataları ile dolu böyle resmî yazılar kaleme alan hocalarına belletmeye çalışsa, akademik seviyenin yükselmesine eminim çok daha büyük hizmette bulunmuş olur!
