Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Ana muhalefet partisi belediye başkan adaylarını açıkladıkça çok ilginç bir şey oluyor. Nereye gitsem, CHP’li ya da CHP’ye yakın kiminle konuşsam hepsinde benzer bir hava. Diyorlar ki; küskünlerin sayısı memnunların sayısını geçmeye başladı. Partinin içindeki atmosfer giderek 31 Mart seçimleri değil, onun ertesi günü 1 Nisan’da olacakların beklentisini gösteriyor.

        Gördüğüm kadarıyla İstanbul'dan sonra bu havanın en çok hissedildiği yer İzmir. Mevcut belediye başkanlarının bir çoğunu aday göstermedi yönetim. Halbuki bu isimlerin önemli bir kısmının ilk ya da ikinci dönemiydi. Aziz Kocaoğlu da son çıkışına rağmen dikkate alınmadı. Kulağıma gelen iddia 3 ilçede Tuncay Özkan damgası olduğu. Birçok yerde memnuniyetsizlik var. Bazı adayların bırakın seçmen bazında, CHP içinde bile pek tanınmadığı söyleniyor.

        KENDİ PARTİLERİNİN HEZİMETİNİ BEKLEYENLER

        Listelere konmayan mevcut başkanlar çok rahatsız. Bir kısmı kerhen çalışmalara destek verecek, bir kısmı şayet gönülleri alınmazsa galiba partilerinin seçim çalışmalarına destek vermeyecek.

        “Bundan sonra ne olacak?” diye sorduğumda yalnızca İzmir özelinde değil, birçok ilde benzer cevabı aldım. Diyorlar ki: “CHP içinde 1 Nisan’ı bekleyenlerin sayısı giderek artıyor.” Bundan kasıt şu: “Mevcut listeler çok yanlış yapıldı. Başarılı olan, seçmende karşılığı bulunan isimler bile nedenini açıklayamadığımız şekilde kendine listelerde yer bulamadı. Bu nedenle 31 Mart seçimlerinde CHP istediği oyu alamayacak. Bu da partinin küskünlerini 1 Nisan’dan itibaren harekete geçirecek.”

        Kısacası CHP içindeki küskünler partilerinin seçimlerden hezimetle çıkmasını ve bu hezimetin üzerinden kurultayda yönetim değişikliğine gidilmesini arzuluyorlar. Bu bir parti için çok hazin bir tablo… Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu işe al atıp gönülleri kazanması şart. Aksi takdirde kiminle nasıl bir kampanya götürecek?

        REKLAM

        ***

        Küskünlerin adresi DSP olur mu?

        Şu aşamada hayır. DSP markası güçlü ama kendisi bitik bir parti. Tabela olarak var ama cisim olarak yok. Son günlerde Mustafa Sarıgül ve Celal Doğan gibi ataklarla hareketlenmiş görünse de gerçek bir alternatif olması şu aşamada imkansız.

        CHP’nin içinden mevcut gidişattan memnun olmayan ve ismi DSP için geçen önemli isimlerle konuştum. Söyledikleri şu: DSP bir proje ile gelirse, topluca ve bir konsept ve hedef ile bizi davet ederse belki gidilebilir ama şu aşamada birkaç ismin bölük pörçük parti değiştirmesinin hiçbir anlamı yok.

        Yani DSP küskünler ve özellikle görmek istediklerinden bir liste yapıp, yeni bir siyasi dil ve vaatle ortaya çıkarsa CHP’den anlamlı bir sayı DSP’ye geçebilir ama ben DSP’de ne böyle bir cesaret ne bunu yapabilecek bir liderlik ne de bir ajanda görüyorum. En azından 31 Mart’a kadar manzara bu.

        REKLAM

        ***

        2 isim-2 deprem

        CHP’de son günlerde 2 isim üzerinden deprem yaşanıyor. Birincisi partinin Şanlıurfa adayı olarak açıklanan Mehmet Fatih Bucak. Bu ismi yönetimde herkes üzerinden atmaya çalışıyor. Kime sorulsa cevap aynı: “Benim haberim yok”

        REKLAM

        Yaptığım görüşmeler sonucu kesin bir cevaba ulaşamadım. Bucak’ın isminin Parti Meclisi'ne geldiğini orada İlhan Cihaner’in ciddi tepkisi ile karşılaştığını duydum. Bu tepki üzerine Kemal Kılıçdaroğlu Bucak ismini geri çekmiş. Ancak daha sonra nasıl yeniden gündeme geldiği ve aday olduğu konusunda parti içinde burada yazmak istemediğim çok acayip komplo teorileri dilden dile dolaşıyor.

        HAMZAÇEBİ NEDEN İSTİFA ETTİ?

        İkinci deprem ise Maltepe mevcut Belediye Başkanı Ali Kılıç’ın yeniden aday olması nedeniyle yaşanıyor. Bildiğiniz gibi Maltepe ilçe teşkilatından bir grup bu kararı protesto için Ankara’ya yürüme kararı aldı. İddiaya göre Akif Hamzaçebi diğer bazı ilçe adayları ile ilgili rahatsızlıklarının yanı sıra esas bu nedenle istifa etmiş. İlçe teşkilatı Ali Kılıç’ın mal varlığında büyük artış olduğunu gösteren birtakım belgelerle Kılıçdaroğlu’na gitmişler. Kılıçdaroğlu da bu belgeleri Hamzaçebi’ye incelemesi için vermiş.

        Hamzaçebi belgeleri inceledikten sonra Kemal Bey’e bir anormallik görmediğini söylemiş. İlçe teşkilatı Genel Başkan’a belgeleri sormak için yeniden gittiğinde Kılıçdaroğlu “Akif Bey herhangi bir şey görmedi” deyince bu kez Hamzeçebi büyük bir mesaj ve şikayet bombardımanı altında kalmış. Kılıçdaroğlu bunun üzerine Hamzaçebi’ye Kılıç’ı aday göstermeyeceğini ifade etmiş. Sonrası malum. Ali Kılıç aday yapıldı. Akif Bey’in son dönemde kararlar alınırken genel bir dışlanmışlık hissi içinde olduğu, Ali Kılıç kararının bu hissine tuz biber ektiği, tepki olarak genel sekreterliği bıraktığı söyleniyor.

        ***

        Bu projeye binlerce fikir yağıyor

        Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun önceki gün bir proje açıkladı. Projenin ismi “Ülkem İçin Bir Fikrim Var”. Vatandaşlar öneri ve fikirlerini doğrudan iletisim.gov.tr üzerinden oluşturdukları “2019’da ülkem için bir fikrim var” platformuna yazabiliyorlar.

        Altun ilk 24 saatte 4548 fikir geldiğini açıkladı. Bu yazıyı yazdığım dakikalarda bu sayı herhalde 10 bini bulmuştur. Ülkenin dört bir yanından ilginç fikirler adeta yağıyor. Şimdiden yaprak dökmeyen ağaç, yaya geçitlerine mavi trafik lambası, çöp konteynerlarından yayılan kokuyu engelleyen akıllı çöp kamyonları gibi son derece faydalı öneriler geldiğini gördüm.

        Hem yaratıcılığı kamçılayan, hem devlet ve vatandaş arasındaki mesafeyi kısaltan, hem de ulaşılabilir ve yeniliğe açık bir yönetim anlayışı vurgusu yapan bu projeyi çok faydalı ve doğru buldum. Tebrik ediyorum

        Diğer Yazılar