Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bir süredir Ahmet Davutoğlu ve Abdullah Gül’ün başını çekeceği yeni bir parti ya da yeni partiler kurulacağı iddiası dilden dile dolaşıyor ancak iki gün önce ortaya çıkan internet sitesi bu iddiayla bağlantılı mı?

        Teknolojik işlerden pek anlamayan ben bile ‘Yenibirparti.org’a girince sitenin epey profesyonelce yapıldığını fark ettim. Sadece altyapı değil, fikren de uzun süre düşünülmüş, geliştirilmiş, akademik bir üslup kullanan, muhafazakarları da, merkez sağı da kapsayacak, özgürlükçü bir dile sahip, kapsamlı bir içerik var ortada. Bir de “arkası yarın” tadında bir gizem. Gizli, puslu, karanlık…

        Kim bu siteyi hazırlayanlar? Okların işaret ettiği gibi Ahmet Davutoğlu ve Abdullah Gül mü var arkalarında? Dün Fatih Altaylı hatırlatmış, önce bu sitenin Twitter hesabından Gül, Davutoğlu ve Ali Babacan takip ediliyor, sonra siliniyor. Birileri iz bırakmak ya da hedef göstermek istiyor sanki…

        Soruşturdum. Davutoğlu cephesi çok net bir dille “Ne ilgim ne bilgim var” diyor ve bu işi de kendisine yönelik bir operasyon olarak görüyor. Gül cephesi de etrafına, kesinlikle ilgilerinin olmadığını ifade ediyor. O zaman bu site neyin nesi? Birileri Türkiye siyasetini manipule etmek mi istiyor?

        Duyumlarım, Davutoğlu cephesinin yeni bir parti fikrine açık kapı bıraktığı ama bunu zamana yayma eğiliminde olduğu yönünde. Gül ve Davutoğlu’nun birlikte hareket etme olasılıklarını çok düşük görüyorum. Zaten bu iki isim dünyaya farklı bakan isimler. Örneğin dış politikaya bakışları taban tabana zıt. Hangi ortakta buluşacaklar? Gül cephesinin harekete geçme olasılığı çok daha zayıf. Her konuda aşırı temkinli ve yavaş hareket eden bir siyasetçinin seçimlere 1 ay kala böyle bir çıkış yapması imkansıza yakın görünüyor.

        Birileri ortalığı bulandırmak, seçimlere az bir zaman kala siyaset mühendisliği yapmak istiyor. Ama bunlar beyhude çabalar. Türkiye’de siyaset kurumu bu oyunlara gelmeyecek kadar güçlendi.

        REKLAM

        ***

        Mehmet Sevigen: Önder Aksakal telefonlarıma çıkamıyor

        DSP Genel Başkanı Önder Aksakal başka bazı isimlerle birlikte Mehmet Sevigen’i de sayıp “Sevigen, DSP’den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmak istedi, kabul etmedik” deyince aklıma Mehmet Bey’le birkaç hafta önce yaptığımız telefon konuşması geldi.

        O günlerde dilden dile “CHP’den bazı isimlere DSP teklif götürüyor. Sarıgül’den sonra başka kopuşlar da olabilir. Mehmet Sevigen’e İstanbul adaylığı önermişler” gibi söylentiler dolaşıyordu. Ben de arayıp sormuştum. O zaman Sevigen yazılmamak kaydıyla konuşmuştu ancak bugün, o konuşmamızda söylediklerini yazabilirim.

        Mehmet Sevigen
        Mehmet Sevigen

        Şunları demişti: “DSP böyle birkaç kişiyi aday göstererek bir şey yapamaz. Başarılı olması için bir proje ile gelmesi gerekir. Ben arada Masum’la (Türker) konuşuyorum, ancak 30-40 kişi bir plan dahilinde, bir organizasyonla geçerse bir şeyler olabilir, diyorum” demişti.

        Aksakal’ın iddiasını Sevigen yalanladı. Ben de bunun üzerine Sevigen’i yeniden aradım. “Yüzleştiniz mi? Neden benimle ilgili böyle bir yalan söyledin?” diye sordunuz mu, dedim. “Tam da bunun için aradım, hem de 2 kere aradım. Belki numaram yoktur, diye mesaj da bıraktım. Ama telefonlarıma çıkmadı ya da çıkamadı” dedi.

        REKLAM

        ***

        İYİ Parti, Mersin faturasını kime kesecek?

        İYİ Parti’de işler hiç iyi gitmiyor. Cumartesi günü partinin içindeki krizi yazdım. Meral Akşener ve Koray Aydın arasında ciddi bir gerilim olduğundan, Ümit Özdağ’ın mevcut gidişten rahatsızlık duyduğundan, zamanında Yusuf Halaçoğlu ve Özcan Yeniçeri gibi tavır koymamaktan pişman olduğundan bahsettim.

        Aradan geçen 4 günde partiye yakın çevrelerden çok ilginç şeyler işittim. Yeniçağ Gazetesi yazarı Orhan Uğuroğlu, Burhanettin Kocamaz’ın aday olamamasının sorumlusu olarak Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın’ı işaret etmişti. Parti içinde ve etrafında bundan çok daha vahim iddialar konuşuluyor.

        Koray Aydın’ın aslında ajan olduğu, bu komployu bizzat onun kurduğu, il başkanının onun haberi olmadan hiçbir şey yapmayacağını ileri sürenler var. Bu iddia bana “Acaba Akşener de içimizden vurulduk derken bunu mu kast ediyor?” sorusunu sordurttu.

        Koray Aydın
        Koray Aydın

        Bu iddiaların aslı astarı var mı bilmem ama görünen o ki Mersin’in faturası seçimden sonra Koray Aydın’dan çıkarılacak. Parti içinde Aydın’a, başta Trabzon milletvekili olmak üzere 4-5 yakın isim var. Bu isimler dışında arkasında duracak fazla kimse yok.

        Ancak benim İYİ Parti ile ilgili esas gördüğüm sorun Meral Hanım’ın liderliğini kabul ettirememiş olması. Şunu söylemeliyim ki, partinin içinden ya da o çevrelerden birçok kişi şayet köken olarak MHP’li ya da ülkücü ise “Akşener iç işleyişi pek bilmez, zaten karışmaz, o görünürdeki lider. Ülkücü camiayı tanımaz, hassasiyetleri anlamaz” diye konuşuyor. O camianın dışındakiler ise “Bu parti merkez sağ bir parti olacaktı. Çok daha geniş bir yelpazeyi kucaklayacaktı. Meral Hanım bütün kadroları ülkücülere kaptırdı. Halbuki MHP’nin kötü bir taklidi olmak için yola çıkmadı İYİ Parti” yorumunda bulunuyorlar.

        1 Nisan’dan itibaren Akşener’in işi zor görünüyor. Hem parti içi iktidar kavgası hem de kimlik bunalımı başgösterebilir.

        Diğer Yazılar