Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi’nden yetkililer ve Almanya Meclis Başkanı’nın yanı sıra Arnavutluk, Azerbaycan, Bulgaristan, Irak, Karadağ, Letonya, Kosova, Portekiz, Slovenya’nın kültür bakanları, Yunanistan Dışişleri Bakan yardımcısının aralarında bulunduğu 20 Avrupa ülkesinden üst düzey siyasinin davetli olduğu salonda dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı’nın ev sahipliğinde düzenlenen gecede sahneye çıkanlar arasında o da vardı.

        Aynur Doğan 16 Ocak 2010’da, İstanbul’un Avrupa Kültür Başkenti ilan edilmesi şerefine düzenlenen etkinliklerin açılış töreninde Haliç Kongre Merkezinde binlerce kişiye şarkı söylemiş ve alkıştan salon adeta inlemişti.

        O Aynur Doğan sadece Türkiye değil, dünyada öyle sevilen bir sanatçı ki rahmetli müzik yapımcısı Hasan Saltık 2010 Eurovision’unda Türkiye adına Kürtçe bir şarkı ile onun yarışmasını önermiş ve şöyle demişti:

        “Buradan TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin’e çağrı yapıyorum... Eurovision seçmeleri var. Bir Kürt sanatçının yarışmaya katılması büyük bir olay olur. Müthiş puan toplar. İngilizce şarkıyla katılıyoruz. Kürtçe niye olmasın? Doğan en iyi seslerden biri. Dünyada konser vermediği yer kalmadı. Avrupa ve Amerika’da turneden yeni döndü. Geçenlerde İtalya’da Pavarotti’nin sürekli konser verdiği yüzyıllık salonda konser verdi. Avrupa’nın en iyi dergilerine kapak oldu. Bu imajdan faydalanabiliriz.”

        Daha birkaç ay önce Batmanlı gençlerle buluşmasında da aynı Aynur Doğan’ın meşhur şarkılarına eşlik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’dı.

        Şimdi bu sanatçının Derince’deki konseri neden apar topar iptal ediliyor?

        Dün sevgili Sevilay (Yılman) çok güzel bir gazetecilik yapmış ve o özlediğimiz yazılarından birini yazmış. Derince Belediyesi bu iptali nasıl açıklıyor sorusunun peşine düşmüş. Ancak belediye basın danışmanı keşke hiç açıklama yapmasaymış. Zira söylediği şu: “İzin alınsa dahi Başkan bu konserin yapılmasını istemiyor. Bu iş sosyal medyada çok büyüdü. Biz bu işin altından artık kalkamayız”

        Geniş yankı uyandıran bu iptalle ilgili daha yanlış bir açıklama herhalde olamazdı.

        Bunun üzerine Aynur Doğan tepkisel bir mesaj paylaştı haklı olarak.

        Soruyorum size bu ülkede devlet televizyonunda Kürtçe kanal açan, Kürtçe’nin önündeki birçok engeli kaldıran AK Parti böyle bir kararın arkasında nasıl durur? 24 saat Kürtçe yayın yapan TRT Şeş'i AK Parti kurmadı mı?

        Peki organizasyon için el sıkışılan, bilet satılan, afiş asılan bir etkinlik bu kadar az zaman kala neden ve nasıl iptal olur?

        Aynur Doğan’ın siyasi çizgisine yönelik bir itiraz koyacaksa bunu o konseri programına almadan yapacaktı Derince Belediyesi. Bu saatten sonra öyle olmasa bile bu iptalin Kürtçe’ye yönelik olmadığına Kürt yurttaşlarımızı ikna edemez.

        Ayrıca Aynur Doğan her zaman PKK terör örgütüne karşı mesafeli bir Kürt sanatçı olmuştur. PKK'ya angaje sanatçılardan değildir Doğan.

        Geçmişte PKK medyasında Aynur Doğan defalarca linç edildi yahu. Ben hepsini hatırlıyorum. Doğan'a nasıl PKK'lı denir?

        Eğer her Kürt sanatçıya otomatikman PKK'lı terörist yaftası yapıştırılacaksa bunun adı faşizmdir.

        ÇAYIROVA NEDEN İPTAL ETTİ?

        Üstelik bir de Çayırova Belediyesi’nde Kürtçe gösterilecek Don Kişot oyunu vardı o da apar topar kaldırıldı. Bu neden?

        Yoksa Don Kişot'un yazarı İspanyol Cervantes de mi PKK terör örgütü mensubu?

        Madem Kürtçe’ye yönelik bir tavır değil, bu iptal hangi gerekçe ile? Çayırova Belediyesi'nin yaptığı kabul edilemez.

        AK Parti’nin içinden bu kararı yanlış bulan çok önemli isimlerle konuştum. Bana olayın detaylarını anlattılar. Dinlediklerimi birleştirince resim tamamlandı.

        YİNE BİR TWEET

        Son dönemdeki birçok şey gibi burada da her şey bir tweet ile başlamış. Milat Gazetesi’nde bir kişinin bir tweet'i. Aynur Doğan’ın Derince’de konseri olduğunu görünce hem belediyeyi arayıp tepkisini dile getirmiş hem de provokatif bir tweet atmış.

        Her ne kadar Derince Belediye Başkanı yakın çevresine “Geçen cumaya kadar yapmaları gereken ödemeyi yapmadılar, yükümlülüklerini yerine getirmediler, iptalin temel sebebi bu” dese de bunun gibi sorunlar aşılmayacak sorunlar değil.

        Belli ki sosyal medyada bir tweet'le atılan işaret fişeği karşısında telaşa kapılan Derince Belediyesi konseri apar topar kaldırmış.

        Çayırova da bu havadan etkilenip “Ne olur ne olmaz” diye aynı yasak kervanına kapılmış.

        Zira Don Kişot’u sahneleyen Amed Tiyatro Topluluğunu arayıp sorduğumda önceki akşam geç saatlerde bir telefon aldıklarını ve biletleri sattıkları ve afişleri astıkları halde sebepsizce oyunun gösteriminin iptal edildiğini söylediler.

        Bu arada hem Aynur Doğan konseri hem de Don Kişot tiyatro gösterimi başka ilçelerde birçok kez yapılacak. Bunların hepsi CHP’li belediyeler. Bir istisna hariç.

        BRAVO ALİNUR AKTAŞ!

        Aynur Doğan 31 Mayıs'ta Bursa KültürPark Açıkhava’da olacak. Bursa Büyükşehir AK Parti’de. 2019 seçimlerinde en büyük başarı Bursa’dan gelmiş, sandıktan AK Parti adayı Alinur Aktaş çıkmıştı.

        Bursa Büyükşehir Belediyesine sordum. Konseri yapan aynı şirket, Gergedan. Salonu Bursa Kültür Sanat Turizm Vakfından kiralamışlar. Vakfın destekçileri arasında Bursa Büyükşehir Belediyesi de var. Konserde başka sanatçılar da olacakmış, emniyet de çok sıkı çalışıyor, her türlü önlemi alıyor zaten. Bravo Alinur Aktaş. Tebrik ediyorum...

        Yani Derince Belediyesi birkaç tweet'ten telaşlanıp iptal etmese, Çayırova “neme lazım” deyip Derince Belediyesi'nin peşinden gitmese bunlar yaşanmayacaktı. Zincirleme yanlış!

        Şu tabloya bakınca insanın aklına iktidar cephesinin Kürt oylarını adeta ısrarla hediye etmeye çalıştığı geliyor. Çok ilginç hakikaten…

        Sosyal medyada atılan bir işaret fişeği üzerinden Aynur gibi sevilen bir sanatçı ve takipçilerinin böylesine gönlünü kırmak…

        Üzerine bir de Kürtçe sergilenecek bir oyunu iptal etmek…

        AK Parti’nin en kritik isimlerinden biri bana şu yorumu yaptı: "Geçen seçimlerde yaptığımız hatalar yüzünden Kocaeli’de HDP’ye bir koltuk verdik. Şimdi herhalde bunu 2’ye çıkarmaya çalışıyorlar.”

        Siyasi getirisi, götürüsü bir kenara, AK Parti tam da bu yasaklara, bu havaya karşı mücadele ederek bugünlere gelmiş bir parti. Kimsenin yapamadığını yapıp Kürtçe'nin önündeki tüm bariyerleri yıkmış bir parti AK Parti. Son dönemde hepimizin tepesinde sallanan sosyal medyanın linç kılıcı o günleri unutturmamalı…

        Türkiye İsveç ve Finlandiya'ya yönelik itirazında haklı mı?

        Türkiye İsveç ve Finlandiya'ya yönelik itirazında haklı mı?
        0:00 / 0:00

        Son günlerin en büyük tartışma konularından biri Türkiye’nin Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliğine yönelik çekinceleri.

        Ankara bu iki ülkenin PKK’ya verdiği destek ve savunma sanayi ile ilgili koyduğu ihracat kısıtlamalarından rahatsız ve kendi güvenliğine yönelik bir tehdit olarak gördüğü “PKK’yı koruyup kollayan” çizgiyi devam ettirmesine itiraz ediyor.

        Bu itiraz ile yeni bir müzakere zemini yakalayan Ankara bunu doğru yönetirse F-16 ve göçmenlere yönelik maddi yardım konusunda bazı kazanımlar elde edebilir. Ama somut bir getirisi olmadan tavrında yumuşamaya giderse de geri adım atmış olur.

        Türkiye’yi bir kenara koyarak söyleyeyim, ben Rusya’nın Ukrayna’yı sabah akşam acımasızca bombaladığı böyle bir konjonktürde Finlandiya ve İsveç’in başvurusunun provokatif olduğu kanaatindeyim. İnsan hayatını hiçe sayan, çocuk, yaşlı demeden vuran bir Rusya var karşımızda. 24 Şubat'tan beri Batı bu barbarlığı durdurabildi mi? Putin’in Finlandiya ve İsveç’in çıkışını bahane ederek müzakere aşamasında Helsinki ve Stockholm’u vurmayacağını kim garanti edebilir?

        Diğer Yazılar