Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “SURİYE’den çok yakında çıkacağız. Artık onunla başkaları ilgilensin.” Trump’ın bomba etkisi yapan açıklaması böyle. Bomba diyorsak nedeni, böyle bir açıklama yapacağını, yapmaya hazırlandığını Beyaz Saray’daki kişiler dahil önemli kurumlardaki kimselerin bilmemesi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert’a soruyorlar, böyle bir plandan haberi olmadığını söylüyor.

        KAMPANYA VAATLERİ

        O kadar ki uluslararası basın dışişleri bakanlığı, savunma bakanlığı ve CIA’dan 4 yetkilinin Trump’ın açıklamalarına şaşırdıklarını aktarıyor. Hatta CIA’dan üst düzey istihbarat yetkilisi, Trump’ın sözleriyle ilgili “Görünüşe göre tamamen düşünülmeden söylenmiş” diyor.

        ABD’nin uluslararası boyuttaki müdahaleciliği, başka ülkelere ihraç ettiği renkli devrimler, istikrarsızlık yaratmak istediği ülkelere yaptığı ekonomik operasyonlar ve yaptığı/ yaptırdığı askeri operasyonlar son 50-60 yıla o kadar güçlü bir damga vurdu ki Trump geleneksel cumhuriyetçileri de kızdırma pahasına seçim kampanyası boyunca “Askerlerimizin o kadar uzaklarda ne işi var?” sorusunu yineleyip durdu.

        Gelinen noktayı özetlemek için IŞİD’in kurulmasında ABD’nin rolü olduğuna dair itiraflarda/suçlamalarda dahi bulundu. Bütün bunlara cimri kartel patronu tutumuyla “Paralarımız neden buralara akıyor yav!” demeyi de hiç ihmal etmedi.

        Hatırlayalım: Trump, ABD’nin dış politika ve güvenliği sağlama tercihlerini eleştirirken en çok bu politikaların ABD’ye çok para harcattığı ve halkı fakirleştirdiği boyutlarını öne çıkarmıştı. “Suriye’den çok yakında çıkacağız” çıkışı da seçmeninin karşısında olduğu o anda, kampanya boyunca vaat ettiklerini unutmadığını göstermek için olsa gerek.

        Hızlıca aldığı “Suriye’deki yeniden yapılandırma faaliyetine ayrılan 200 milyon dolarlık yardım fonunu dondurma” kararı da Trump’a oy verenlerin gönlünü fethedecek türden.

        APAR TOPAR ÇIKILIR MI?

        Dış politikaya bakan yönü ise daha karmaşık. Yardım fonlarını dondurma kararı basında “ABD’den YPG hamlesi” ibareleriyle yer aldı. Zira bahsi geçen 200 milyon dolara, ABD’nin IŞİD’e karşı beraber operasyon yaptığı ve IŞİD’den boşalan yerlere yerleşen, yani PYD-YPG’ye kalmasını “temenni ettiği” bölgelerin yapılandırılmasına harcanacak para gözüyle bakılıyordu.

        Söz konusu dondurma haberi ciddi ve karar da geri dönüşsüz ise bu durum sahiden, ABD’nin Suriye’nin geleceğindeki rolünü ve Suriye’nin geleceğinde rol alacak aktörleri yeniden tartmaya başladığı anlamına gelir.

        Ağırlıklı görüş, bunun hemen apar topar olmayacağı yönünde. Çünkü ABD’nin Suriye’den apar topar elini çekmesi demek, Obama döneminde artan İran yayılmacılığına karşı iyice alarme olmuş Suudi Arabistan ve Suudi Arabistan periferindeki ülkelerle, İran-Hizbullah-Şam eksenini öteden beri tehdit olarak gören İsrail gibi önemli müttefiklerini zor duruma sokmakla kalmaz... Şu an “Kim nerede nüfuz sahibi olacak?” hatlarının az çok belirlendiği zımni statükoyu değiştirir ve tarafları sadece aparatçik örgütlerle değil birbirleriyle de açıktan sıcak savaşa itebilir.

        Bu ihtimalle birlikte ya da bağımsız olarak, ABD’nin tasını tarağını bir anda toplayıp ayrılması demek, bütün Ortadoğu’nun Rus egemenliği altına girmesi gibi bir sonuca da neden olur ki herhalde bu durum Türkiye’nin de işine gelmez.

        ABD-RUSYA DENGESİ

        Bazıları Avrasyacılığın özetle Rusçuluk olduğunu, Rusya’nın nüfuzuna bağımlı kalmanın uzun vadeli sonucunun da “Türkmenistan olmak” anlamına geldiğini görmezden gelerek esip yağıyor olabilir ama Erdoğan Rusya ile yakınlaşmanın ABD’yle masada ve kısmen de olsa uzlaşıyla dengelenerek gitmesi gerektiğinin gayet farkında. Doğrusu da bu.

        Özetle Trump’ın “Suriye’den çok yakında çıkacağız” ifadesi, iç politikada seçmenini koruma amacına hizmet etmek için söylenmiş olabilir. Ama ben bu ifadenin hem Rusya ile “fazla yakın” ilişkiler kuran İsrail’e hem de bir taraftan Rusya’yla güçlü işbirliklerine imza atan bir taraftan da milli ajandasına göre adımlar atan Türkiye’ye blöf yapmak için sarf edilmiş olduğunu düşünmeden edemiyorum.

        Diğer Yazılar