Cinsiyetçi sanat
ÜLKEDE çıkan olaylar sayesinde kadın-erkek eşitsizliği her gün önemli konularımız arasına dahil olurken, sanat dalında bile erkek egemen bir dünya olduğumuzu öğrenmek şaşırttı. Sanat Atak internet sitesinden öğrendiğime göre Univercity of Luxembourg, 1.5 milyon açık artırmayı incelemiş ve eserlerin fiyatlarında sanatçının cinsiyetinin ciddi bir fark yarattığını ortaya koymuş.
Yasalar kadın ve erkek eşitliğini savunsa da sanat dünyasında bunun karşılığı yok gibi. Filmlerde bile erkek oyuncular daha fazla kazanır bilirsiniz. Mesela yılların Scarlett Johansson’u film başına 25 milyon dolar alır ama ona göre daha çömez diyebileceğimiz Chris Pratt erkek olmanın avantajıyla 26 milyon dolar alabiliyor. Bunun yanında büyük şirket yöneticilerinin kadın olma olasılığının ne kadar düşük olduğu da gözle görülür bir gerçek.
1970 ile 2013 arasında gerçekleşen 1.5 milyon açık artırmanın üzerinde yapılan araştırmaysa, erkek sanatçıların işlerinin ortalama 48 bin 212 dolardan, kadın sanatçılarınsa ortalama 25 bin 262 dolardan satıldığını ortaya koymuş.
Sanat dünyasında bile böyle bir hiyerarşi varsa dünyadaki sistemi nereden değiştireceğini bilememek doğal galiba. Algı yönetimi operasyonunu başlatmak için ideal bir dönem aslında...
*************
EN SEKSİ ‘STAR WARS’
KADIN gücünün parlatılmasında önemli rol oynayacak bir destek Hollywood’dan gelmiş. Son ‘Star Wars’ filminde kadın Jedi görüyor ve mutlu oluyoruz. Bütün önemli çocukluk anılarıma rağmen ‘Star Wars The Last Jedi’ isimli son bölümün George Lucas’lı yörüngesinden uzaklaşıp yeni sahibi Disney yoluna girdiğini fark etmeden olmuyor.
Hayden Christensen’i oynattıkları dönemde bile oyuncunun seksapelinden yararlanmazken son filmin kötü adamı Kylo Ren’in (Adam Driver) 1.90’lık boyuyla sürekli üstsüz dolaşması, filmin hayranları cephesinde mesele oldu.
Son Jedi rolündeki Daisy Ridley ve Adam Driver’ın arasındaki çekimin nereye gideceği ise merak konusu. İki karakter arasındaki cinsel çekim bölümün geneline serpiştirilince, Prenses Leia’nın metal bikinisinden daha seksi görüntüler ortaya çıkmış doğrusu. Senaryoda sallanan noktalar olsa da görsel açıdan zirve yapmış bir bölümle karşı karşıya olduğumuz gerçeği atlanmamalı.
*************
CHEWBACCA VEJETARYEN OLDU
YENİ bölümün en önemli mesajıysa kuşkusuz Chewbacca’nın et yemekten uzaklaşması mesajıydı. Filmdeki su kuşları Porg’ları ilk önce yakalayıp bir güzel mideye indiren Chewbacca, gelip arkadaşlarını yerken yüzüne bakan Porg’ları görüp yemeyi bırakıyor ve hayvanlarla dost oluyor. Kendi vejetaryenlik davam da bu şekilde başlamıştı aslında.
Yazın Türkbükü’ndeki ördeklerle arkadaş olunca onların arkadaşlarını yediğim için utanmış ve ördek-tavuk yememeye başlamıştım. Kanımca, Chewbacca gibi bir figürdeki bu değişiklik filmin en önemli mesajıydı. Güç, hayvanlarla olsun.
