Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        STARLAR arasında sadece Türkan Şoray kanunları olacak değil ya, bir de Tarkan kanunları gerçeği var. Nedir bunlar; televizyon programlarına katılmaz, röportaj vermez, magazine pek konuşmaz… Star olmanın yolunun bu kurallardan geçtiğini zanneden yeni nesil oyuncular bile bu akıma takılıp Tarkan kanunları uygulama yolunu seçiyor biliyorsunuz. Sanki Tarkan gibi güçlü bir altyapıları varmış gibi suskunlarla dolu bir genç ünlü tayfası türedi gitti. Tarkan’ın bu tavrı kendisini daha da cool yapmaya devam etse de bazı durumlarda konuşması gerektiği halde tek kelime etmemesini garip karşılıyorum. En son Volga Tamöz’ün kendi şarkısı ‘Düştüm Ben Yollara’ya benzediğini iddia ettiği ‘Çok Ağladım’ hikâyesi ile birlikte Tarkan aynı albümden ikinci kez “kopyalama” iddiasını yemiş oldu. Üstelik bu konunun üzerinde “Tarkan öyle şey yapmaz yaa…” diyen televizyon yorumcuları haricinde konuşan da yok. 2017 Haziran’ında piyasaya çıkan 10 albümünü öyle bir hızla tükettik ki, şarkılardan konuşmadığımız için benzerlikler gözümüze batıyor. Tarkan belli ki yine konuşmayacak ama magazin muhabiri arkadaşlarım bu konuya el atsa ne güzel olur. Tarkan’ı görünce sorulan “Evlilik ne zaman, çocuk ne zaman?” gibi sorulara gerek kalmadığına göre benzerlikler hakkında ne düşündüğünü bir öğreniversek. Ama bu sefer de mesafe sanırım iki katına çıkar. Konu biricik Tarkan olunca insan nasıl davranacağını bilemiyor tabii. Son olarak İranlı şarkıcı Mehdi Ahmadvand de yeni çıkardığı Dorooghe isimli şarkısında Tarkan’ın Çok Ağladım’ının introsunu olduğu gibi kopyalamış. Kafam orada karıştı işte, şimdi İranlı arkadaşımız Tarkan’dan mı esinlenmiş oluyor, Volga Tamöz’den mi, bari bu soruya cevap verin!

        ******

        Eskidendi, çok eskiden

        SİNEMA yazarlığının yanına homofobik söylemlerini ekleyip öyle servis eden Atilla Dorsay yeni vukuatlar peşinde. Sayın Dorsay takvime bakarak 2018’de olduğunuzu ve hiçbir şeyin sizin gençliğinizdeki gibi kalmadığını fark etseniz ne güzel olacak. Önceki günkü yazınızda trans bireylere sokak lehçesiyle ‘dönme’ dendiğini söylemişsiniz ya, biz de buradan kendinizi en son 1996’da yenilediğinizi anlıyoruz. Hani nasıl ki yaşını başını almış ve hoşgörülü olma dönemi gelip de geçen bireylere kocamış, ihtiyar toprak, geçkin gibi kelimeler kullanmayı nezaket icabı doğru bulmuyorsak trans bireylere de sokak dilinde ‘dönme’ demiyoruz artık. Güncellemenize yardım etmek adına söylüyorum siyahi bireylere ‘zenci’, yabancılara ‘gâvur’, Roman dostlarımıza ‘Çingene’ diye seslenmek de ayıp olarak karşılanıyor artık, bilginize…

        ******

        Klip dünyasında olan biten

        HANDE Yener’in yönetmenliğini yaptığı ‘Manzara’nın videosu henüz yayınlanmadı ama şarkı dillere pelesenk olmayı başardı. Mert Ekren’in yaptığı şarkıyı kendisi için almasına rağmen Aylin Coşkun’un albümü için kullanan Hande Yener, yakında piyasaya süreceği İngilizce şarkısı ‘Love Always Wins’ için elini güçlendiriyor. Sağlam hamlelerle ilerleyen Aylin Coşkun’un yaz boyu en çok konuşulacak isimlerin başında geleceğini söylemeye gerek yok sanırım. Müzik dünyasında iyi ses, güzel altyapı modasını başlatan Jabbar’ın arkasından gelenler pop dünyasının yeni gözbebeği. Onlar sayesinde Türkçe poptan ayrı bir zevk almaya devam ediyoruz diyebilirim. Bu yönde ilerleyen Batuhan Sevimo’dan gelen ‘Yabani’ son dönemin keyif veren çalışmalarından. Ufak Tefek Cinayetler’de Mert Fırat’ın gençliğini oynayarak popüler olan Efekan Can’ın süslediği klibin remiksli bir yaz versiyonu da çekilmeli sanki.

        Diğer Yazılar