Annesinin oğlu
BÜYÜK oğlan babaya, küçük ise anneye çekmiş. Charles ne kadar kontrollü, düzgün davranmaya programlanmış, Kraliçe’nin sözünden çıkmayan, ülkeyi ve krallığı her yerde temsil etmek zorunda gibi davranıyorsa büyük oğlu William da öyle. Tam da sözlüklerde kraliyet ailesi üyelerinin olması gerektiği gibi, yerli yerinde ve bu yüzden de biraz sıkıcı. Diana ise her türlü ezberi bozan, sarayla halk arasındaki duvarı neredeyse tek başına yıkan, gelenekler umurunda olmayan bir özgür ruhtu. Harry işte tam annesi.
“Bu evlilikte üç kişi vardı” dediği unutulmaz bir sahnesi var Diana’nın; televizyon kamerası önünde herkesin ağzını açık bırakacak bu itirafı yaparken nasıl bakacağını, tam nerede güleceğini, yüz ifadesini defalarca aynanın önünde çalıştığı. Harry’nin yüzündeki hınzır gülümseme bile annesinden ona geçmiş.
Tina Brown “The Diana Chronicles” kitabında prensesin pek kitap okumaktan hoşlanmadığını, Charles’ın onu herkesin önünde (devlet davetlerinde bile) küçümseyip aşağıladığını yazıyor. Ama Diana’nın entelektüel eksiliğine karşı Charles’ta olmayan en önemli özelliği kalbiyle iletişim kurmasıydı.
HEP ASİLDİ
Bir vikontun kızı olan Diana’nın Charles’la evlenerek hep kendisinin daha “altında” biriyle hayatını kurduğu esprisi yapılır. Spencer Ailesi her zaman Saray’a yakın oldu. Brown, boşandıktan sonra Prens Philip’in “Eğer davranışlarına dikkat etmezsen unvanın geri alınır” diye tehdit ettiğini yazıyor. Kraliçe’yle evlenerek kraliyet ailesine giren Philip’e Diana’nın yanıtı: “Benim unvanım seninkinden çok daha eski.”
Diana gittiği iyi okullarda başarılı olmadı, kendisine çizilen kaderin dışına çıkmaya çalıştı hep.
Aşçılık kursları, dans hocası, anaokul öğretmeni, çocuk bakıcısı olarak çalıştı. Aslında Charles’la evlenmesi bile söz konusu değildi; prens kız kardeşiyle birlikteyken Diana’yı gördü ve kararını değiştirdi.
Diana’nın Charles’tan sonra birlikte olmaya başladığı Pakistanlı doktor Hasnat Khan’ın tek göz odalı dairesine gizlice girip temizlik yapması, ortalığı silip süpürmesi, sevgilisini Saray’a davet edip kül tablalarını temizlemesi şaka değil.
Prens Harry’nin Las Vegas’ta eğlenirken çekilen çırılçıplak fotoğraflarını görünce ilk kez “Tam annesi” demiştim. Harry’nin nikâh dönüşü hemen “Şimdi bir içki içmem gerekiyor” diye espri yapması tesadüf mü?
EĞLENCE DÜŞKÜNÜ
Annesi de eğlenceye çok düşkündü ve Londra’nın ünlü kulüplerinde Charles sonrası erkek adaylarını birer birer test etti. Üyelikle girilen Annabel’s’de Semiramis Pekkan’ın kocası Gulu Lalvani’yle bile birkaç gece eğlendi. Derdi sadece koca bulmak değil, Saray’dan sonra kaybettiği gücü yeniden kazanabilmekti. Bu yüzden de kalbi Hasnat’tayken bir yandan da koruma ordusu, yatlar, özel jetlerle gezen Dodi Fayed’i bir köşede tuttu.
Fayed’le Diana’nınki hiçbir zaman bir aşk değildi, Diana’nın Hasnat’ı beceriksizce kıskandırma girişimiydi daha çok. Sonu trafik kazasıyla bitince yıllarını kendisini İngiltere’ye kabul ettirmek isteyen baba Muhammed El Fayed tarafından adeta “uyduruldu” bu peri masalı. Bugün Harrods’da Diana ve Dodi için bir türbe var, oradaki yüzük bile uyduruk: Koskoca prensese o kadarcık taş mı layık görülür?
Ama Diana dilediği gibi yaşayarak gelenekleri yerle bir etti, ne yaptıysa üzerinde hiç sırıtmadı. Bugün taht için sırada bekleyen Harry, melez bir Amerikalı oyuncuyla evleniyorsa bu annesinin mirasıdır.
***********
HALKIN PRENSESİ
DIANA’nın ölümünden sonra İngiltere’de bir cenaze krizi çıkmıştı. Kraliçe gelenekleri korumak adına artık Saray’ın bir parçası olmayan Diana’ya Kraliyet cenazesi yapılmaması gerektiğini düşünüyordu. Hatta halk ilk kez Saray’ı sorgulamaya başlamıştı.
Dönemin Başbakanı Tony Blair konuşmasında “halkın prensesi” diyerek unvanlarından sıyrılan Diana’nın hakkını verdi.
Meghan Markle da hiçbir zaman Saray’ın ideal gelin adayı olarak yetiştirilmedi. Hatta Harry’den önce bir evliliği daha oldu. A-list denemeyecek yapımlarda rol almasına rağmen yoğunlaştığı tek şey oyunculuk kariyeriydi.
Harry’den sonra oyunculuktan emekli oldu ama şimdi önünde çok daha zorlu bir rol var: Soyadından vazgeçen ve artık Sussex Düşesi olarak anılacak Markle “halkın prensesi” olabilecek mi?
***********
KADIN DAYANIŞMASI
MEGHAN Markle’ın gelinliği Givenchy marka. Büyük usta Hubert du Givenchy’nin ilham perisi Audrey Hepburn’dü ve kıyafetler hep onun zarifliği, estetiğiyle birleşti. Modaevinin başına gelen Claire Waight Keller ölümünden önce gidip ustanın olurunu almıştı.
Markle’ın muazzam gelinliği tam da Givenchy geleneğine uygun.
Düğünden önce Markle’ın İngiliz bir markayı taşıyacağı tahmin ediliyordu. Hatta Stella McCartney’nin gelinliği tasarlayacağı haberleri çıkmaya başlamıştı. Bir ara Burberry, hatta Türk asıllı tasarımcı Erdem Moralıoğlu’nun bile adı geçti.
FRANSIZ AMA...
Givenchy gibi bir Fransız markasıyla şaşırttı Markle, ama tasarımcısı Keller’ın İngiliz olmasıyla bir ara yol bulundu. Düğünde Amal Clooney’nin giydiği o büyüleyici sarı kıyafet ise McCartney’nin imzasını taşıyordu.
Ama Markle’ın marka tercihinin feminist bir mesajı da var. Claire Waight Keller şu anda büyük bir modaevini yöneten tek kadın, Givenchy’nin kendi tarihinde de modaevinin başına geçen ilk kadın. #metoo ve “Time’s Up” çağında Amerikalı prenses, kadınların gücüne gelinliğiyle gönderme yaptı.
***********
KIYAFET DETAYLARI
- Özel yapım Givenchy gelinliğinin tamamı ipek, üzerinde ipek ve organzadan el işlemesi çiçekler var.
- Gelinliğin sadece duvağı 5 metre.
- Markle arabadan inerken gelinliğin arkasından tutup ona yardımcı olan Givenchy’nin başındaki Claire Waight Keller.
- Duvağın üzerindeki İngiliz Milletler Topluluğu’nun 53 üyesini temsil eden çiçek işlemeleri Markle’ın özel ricasıyla eklendi.
- Givenchy geleneğindeki sadeliğin devamı olarak gelinlikte toplam sadece altı dikiş var.
- Markle’ın tacı, Harry’nin babaannesi Kraliçe’nin hediyesi. Diana 1981’deki düğününde tacı giymek yerine Kraliyet koleksiyonundan çok daha az bilinen bir parçayı seçti.
