Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Amerikan seçimleri geleneksel olarak Kasım ayının ilk Pazartesi’ni takip eden Salı günü yapılıyor. Bu sene de takvim 3 Kasım’a denk düştü. Amerikan Başkanı’nı, kimi valileri ve senatörleri belirleyecek seçim bu tarihte yapılacak. Ama dünya bu seçim sonucunu o gece, ertesi gün, hatta uzun bir süre bile öğrenemeyecek gibi gözüküyor.

        Bu sene ön seçimlerde oy sayımı hemen hiçbir yerde seçim gecesi tamamlanmadı, bazı eyaletlerde kesin sonucun belirlenmesi haftaları buldu. COVID-19 tedbirleri yüzünden pek çok seçmen postayla oy kullanmayı tercih ediyor, zaten birçok yerde sandıklar da kapalı. Sandığa gidenlerin oylarıyla postadan gelen zarfların sayılması en iyi ihtimalle günler sürecek. Ama asıl kaos seçim gecesi net olmayan sonuçlara dayanarak her iki adayın da kendilerini galip ilan edebilme ihtimali.

        SEÇİMLERİ TANIMAZSA

        Amerika bir süredir önümüzdeki seçimlerde Donald Trump’ın yenilmesi halinde Beyaz Saray’ı bırakıp bırakmayacağını tartışıyor. Trump’ın alışkanlığı seçimlerde şaibe olacağını iddia etmesi. 2016’da Hillary Clinton’ın kazanmasını da tanımayacağını söylemişti. Şimdi yine benzer imalar yapıyor, ama kanuna göre seçimi kaybetmesi halinde 20 Ocak’ta görev süresi dolacak. Joe Biden seçimi anketlerde göründüğü gibi farklı kazanırsa Trump istese de istemese de yenilgiyi kabul edecek, koltuğunu devredecek. Bu en sakin senaryo.

        REKLAM

        Biden ve Trump’ın aldığı oy birbirine yakınsa büyük patırtı çıkacak. Zira seçim Kasım ayında yapılsa, Başkan da 20 Ocak’ta göreve başlasa bile aslında kanunen resmen seçim sonucu 6 Ocak 2021’de belli olacak. Amerikan seçim sisteminde Başkan doğrudan seçilmiyor, seçmenler Başkan’ı belirleyecek 538 kişilik “electoral college” denen bir kurulu belirliyor. Her eyaletin bu kurulda belli temsilcileri var, bu temsilciler de eyaletlerde kazanan partinin adayına oy veriyor. Ülke genelinde kimin daha çok oy aldığını önemi yok, fazla sandalyesi olan eyaletleri kazanmak önemli. Electoral college kendi arasında oylamayı 14 Aralık 2020’de yapacak, bu oylar daha sonra 6 Ocak’ta Başkan Yardımcısı’nın denetiminde Kongre’nin iki meclisinin gözetiminde seçilecek ve Başkan belirlenecek.

        Yakın zamanda Amerikan Anayasa Mahkemesi 538 kişilik kurulun kendi eyaletlerinde çıkan sonuçlardan bağımsız oy vermelerinin kanuna aykırı olduğuna hükmetti. Dolayısıyla 14 Aralık’ta sandıktan farklı bir sonuç çıkması en azından kanunen mümkün değil. Fakat Trump’ın ve kimi eyaletlerin Aralık ayındaki kesin sonuçları beklemeden zafer ilan etme ihtimalleri var.

        İşte tam da bu aşamada seçim sonuçları politize olacak. Seçim gecesi pek çok eyalet postadan gelecek oylar yüzünden kesin sonuçları açıklayamayacak. Aslında New York ya da California gibi sonucun şimdiden belli olduğu, Biden’ın seçileceği kesin eyaletler için önemli değil. Bu eyaletler geleneksel olarak zaten Demokratlar’a oy veriyor. Ancak ABD’de seçim sonucunu bazen Cumhuriyetçi, bazen Demokrat oy kullanan birkaç kararsız küçük eyalet belirliyor. Hillary Clinton mesela Başkanlığı Michigan, Pennsylvania, Wisconsin gibi kararsız eyaletlerde birkaç bin oy farkıyla kaybetti.

        İŞ MAHKEMEYE TAŞINIRSA

        2016’dan bu yana bu eyaletlerin yapısında kimi değişiklikler oldu. Valiler Demokratlar’ın eline geçti, ama eyalet meclisleri hala Cumhuriyetçi. Electoral College’a resmi sonuçları eyaletin bildirmesi gerekiyor, ama erken sayılan oylara göre yasama ve yürütme iki farklı sonuç bildirebilir. Amerikan tarihinde Vali’nin ve Meclis’in farklı farklı sonuçlar yolladığı, konunun Senato’da çözüldüğünün örneği var. 1876’da Cumhuriyetçilerin kontrolündeki Senato böylesi bir karışıklıkta Cumhuriyetçi adayı galip ilan etmişti. Sorun şu: Kanunda eyalette kimin sonucu bildireceği yoruma açık, o zamandan bu zamana da çok şey değişmedi.

        REKLAM

        Trump aylardır postayla oy meselesinde şaibe olduğunu, 2020 seçimlerinin de şaibeli olabileceğini iddia ediyor. Dış güçlerin postayla yollanacak oy formlarını bastığı gibi asılsız iddialar kamuoyunda kuşku yaratmaya yönelik. Dahası onlarca yıllardır Amerikan ordusu ya da başka eyaletler şaibesiz biçimde postayla oy kullanılmasını sağlıyor. Trump’ın asıl canını sıkan postayla verilen oyların Demokratlar’ın lehine sonuçları belirlemesi, zira çeşitli nedenlerden dolayı sandığa gitmeyen ya da gidemeyen seçmenin çoğunluğu muhalif. Cumhuriyetçilerin çoğunluğu Trump’ı dinleyip postayla oy kullanmak için kayıt yaptırmadı.

        Sandıktan birbirine yakın sonuçlar çıkması halinde mektuplar belirlenecek sonuçlar Anayasa Mahkemesi’ne kadar gidebilir. Mahkeme’de de Trump atadığı iki yargıç sayesinde çoğunluk muhafazakar; Bush-Gore seçimlerini Mahkeme Bush’a adeta hediye etmişti.

        Karışık mı? Evet. Çünkü Amerikan seçim sistemi çok karışık ve bugünkü gibi kaos senaryolarını kaldırmaya elverişli değil. Bu sene Amerikan Başkanı’nın kim olacağını öyle kolay öğrenemeyeceğiz.

        Diğer Yazılar