Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Los Angeles

        Beş-on kişinin takip ettiği, hiçbir paylaşım yapmadığım ikinci bir Instagram hesabım var. Zamanında dalga geçmek için açmıştım, sonra kaldı. En yakın arkadaşlarım bile bilmiyor, ama hesabı da kapatamıyorum çünkü “o” takip ediyor. Nedense “Insta”mı değil “Finsta”mı takipte—uygun bir fırsatta soracağım ama sorup da karizmayı çizdirmek istemiyorum. Ben de en azından sosyal medyada bir bağımız olsun diye, sırf onun için bu ikinci hesabı tutuyorum. Dört gündür haber almıyordum, o yüzden Pazartesi günü onu oltaya düşürecek bir paylaşım yapmaya karar verdim sabah 8:00 gibi. Nerede olduğumu ve ne yaptığımı anlayacak, tepki vermek zorunda kalacak ve sonunda arayacaktı. Evet, hala 19 yaşındaymış gibi giyinse de artık yetişkin sayılabilecek bir yaşa gelmiş, doktora yapmış, köşe sahibi ve nispeten akıl sağlığı yerinde biri olarak hala böyle liseli aşk oyunlarına düşüveriyorum ben de. (Sanki siz düşmüyorsunuz.)

        Yapacağım paylaşımı ayarladım, arka arkaya post’ları da sıraladım ve onun izlemesini bekledim. (Sanki siz beklemiyorsunuz.) Zaten o kadar az kişi izliyor ki hesabı hemen bakanlar arasında gözükecekti. (Sanki siz story’lere kimlerin baktığına dikkat etmiyorsunuz.) Fakat bir anda izleyici sayısı sekizde kaldı ve sonra da uygulama takıldı. Sekiz kişinin tamamını bile görmek mümkün değildi, sadece baştaki beş kişi gözüküyordu. “O” sekiz kişinin arasında mıydı, yoksa ilk sekizden sonra mı bakanlardandı? Yanıtı öğrenmem tam beş saat sürdü. İlk kez kendi kendime bir taktik uygulamaya kalktım, bu ahmak hamlem Facebook sunucularıyla birlikte çöktü. Dünkü beş saatlik kesinti dünyada hiçbir şeyi etkilemediyse benim hayatımı altüst etti, o yüzden Mark Zuckerberg’in yatacak yeri yok.

        REKLAM

        HADDİNDEN FAZLA BÜYÜK

        Facebook sadece Facebook değildir. 3.2 milyar kullanıcısı olan bu dev şirket hepimizin hayatlarını olduğundan daha güzel göstermeye çalıştığımız ve başkalarının güzelliğine özenip kendimizden nefret ettiğimiz Instagram’ın sahibi. Birbirimizi aramak, yazışmak, fotoğraf paylaşmak, yalan haber yaymak, dedikodu yapmak için kullandığımız ve hayatımızın adeta vazgeçilmezi olan WhatsApp’in sahibi Zuck. Epey bir zamandır Amerika’daki sol dalga Facebook, Amazon, Apple gibi çok fazla başka şirkete sahip olan ve herkesi bağımlısı haline getiren şirketleri bölmeye çalışıyor, ama bu devler büyüdükçe büyüyor. Sahipleri de devlet başkanlarından daha fazla güç sahibi oluyor. Putin ya da Biden dünyanın en güçlü liderleri, ama ikisi de Zuck gibi 3.2 milyar insanı kontrol etmiyor.

        Dünkü beş saatlik çöküntü sadece Instagram’da poposunu paylaşanların hayatını kısa süreliğine aksatmadı. Pek çok küçük esnaf işini sürdürmek için Facebook’a güveniyor; masraflı bir web sitesi açmak yerine Facebook sayfalarından müşterilerle iletişim kuruyorlar. WhatsApp ve Facebook Messenger üzerinden bir sürü firmanın müşteri hizmetlerine ulaşıyorsunuz. Facebook’la hiç ilgisi olmayan üçüncü parti sitelerine Facebook hesabınızla bağlanıyorsunuz.

        İşte dün bunların hiçbirini yapmak mümkün değildi. Kimi lokantalar müşterilerine yemek yollayamadı örneğin. Eve içki servisi yapan bir taşıyıcı firma var, Facebook’la giriş yapıldığı için hizmet veremedi. İzlenme başına para kazanan Instagram’daki influencer’lar bile para kaybetti. Birçok firma kendi çalışanlarıyla Facebook’un Workspace uygulaması üzerinden iletişime geçiyor; dün yapamadılar.

        REKLAM

        Bir IT (bilişim teknolojileri) uzmanına Facebook’un çöküşle ilgili yaptığı açıklamayı sordum, teknoloji diline hakim olmasına rağmen o bile tam olarak anlamadı. Ben zaten içinden çıkamadım Facebook sunucularının birbiriyle iletişim kurarken ardı ardına başka sistemleri de etkilemesine dair açıklamasına. Facebook çalışanları binaya giremedi, cep telefonlarını dahi kullanamadı. Güvenlik elemanları çaresiz kaldı. Daha evvel bir-iki saat hizmette kesinti olmuş, fotoğraf yüklemek mümkün olmamıştı. (En son tam bir “arkadaşın” IG’sini alacakken kesildi, bir türlü birbirimizi ekleyemedik. Hep beni vuruyor.) Bizim kullanıcı olarak yaşadığımızın ötesinde çok büyük bir karışıklık var. O özlü sözde dendiği gibi: “Hiçbir şey olmadıysa bile bir şey oldu.”

        KULLANICILAR NE YAPABİLİR

        Gerçekte ne olduğunu hiç bilemeyeceğiz. Çünkü açıklama mantıklı değil. En basitinden Facebook sisteminin çökmesinin çalışanların cep telefonuyla iletişim kuramamalarını açıklamıyor; tabii sadece akıllı telefonda Facebook’un bir yazılımı üzerinden konuşuyorlarsa bir mantığı var. Ama bir devlet saldırısı mı, Amerikan devletine bir tehdit mi, Kuzey Kore mi, Çin mi, Rusya mı gibi teoriler önümüzdeki günlerde tartışılacak… Sonuç alınamayacak, öğrenemeyeceğiz. Çünkü Facebook bir kara delik ve varlığı gizli kapaklı işler kurmak üzerine.

        Bu çöküntüden yine de alınması gereken birtakım dersler var. Bir kere Facebook ürünlerine bağımlılıktan kurtulmalıyız. Facebook ve Instagram hesaplarınızı daha az kullanabilirsiniz. Sosyal medyayı az kullanmak sağlıklı bir gelişme. iPhone sahipleri iMessage’la yazışabilir. Signal, Telegram gibi alternatifler var. Bunlar atılacak küçük adımlar. Devletlerin yapması gerekense, başta ABD olmak üzere, Mark Zuckerberg’i iyice bir pataklamak. Bir Kanye West şarkısında buyurduğu gibi “Hiçbir tek insan bu kadar güce sahip olmamalı.” Bu laf en çok sosyal medya devleri için geçerli herhalde. Ama devletler bu şirketleri bölmüyorsa biz kullanıcılar olarak yavaş yavaş uzaklaşabiliriz. Çünkü başta Instagram hepimize kafayı yedirtiyor.

        *

        Not: Beş saat sonra aradı, “Instagram’da gördüm…” diye lafa girdi.

        Diğer Yazılar