Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Son zamanlarda bu söylem dillerden düşmüyor.

        İzmir’in “serbest bölgeler kenti” olması talep ediliyor.

        Bu durum tabii ki hepimizin hoşuna gidiyor.

        “Serbest bölgeler şehri” unvanı İzmir’e hem çok yakışır, hem de diğer tüm kentlerden daha önde ve daha avantajlı pozisyonda zaten..

        Aslına bakarsanız da..

        İzmir bu alanda kendi kendine yolu yarıladı bile..

        Şöyle ki..

        *

        - Kentte hala çalışmalarını sürdüren Ege Serbest Bölgesi (ESBAŞ) ile İzmir Serbest Bölgesi’nin (İZBAŞ) toplam büyüklüğü 4 milyon metrekareye ulaştı.

        - Ticaret hacmi yıllık 5 milyar doları geçti.

        - İki bölgenin istihdam rakamı 22 bini aştı.

        *

        Şimdi ise sırada iki serbest bölge daha var.

        - Aliağa Serbest Bölgesi kurulması için ön protokol imzalandı.

        - Bergama’da da dördüncü serbest bölgenin ön anlaşması yapıldı.

        *

        Yeni serbest bölgelerle İzmir’i kimsenin durduramayacağı aşikar..

        İzmir; genç ve dinamik nüfusu, gelişmiş altyapısı ile tüm yatırımcılara çeşitli sektörlerde geniş imkanlar sunuyor.

        Üstelik, hali hazırda Türkiye’nin ekonomik anlamda üçüncü büyük şehri..

        Yani demem o ki..

        “İzmir serbest bölgeler şehri olur mu” sorusu çok doğru bir soru değildir.

        Çünkü İzmir, neredeyse oldu bile..

        ************

        Klipler yerine sağlığı izleseler

        Televizyon kanallarındaki “sağlık programları” güzel ve yararlı belki ama..

        Bazı sakıncaları da yok değil.

        Programa çıkan her uzmandan “ayrı bir ses” yükselince, bizim ayarlar tamamen bozuluyor, bazen bildiklerimizi de unutuyoruz.

        Mesela..

        Şeker hastası için bir kanalda önerilen tedavi yöntemi, diğer kanalda “çok sakıncalı” olarak sunuluyor.

        Tansiyonu olanlara bir kanaldaki doktor “şöyle beslenin” diye tavsiyede bulunuyor.

        Başka kanalda ise başka bir doktor “zıt ifadeler” kullanıyor.

        *

        Yani..

        Uzmanların anlattıklarında genelde uyum yok, hepsinin önerisi ayrı ve tersine..

        Bu durum zaman zaman vatandaşları “farklı” ve hatta “tehlikeli bir yöne” sevk edebiliyor.

        Peki, karmaşanın giderilmesi için ne yapılmalı?

        Yapılması gereken belli.

        RTÜK’teki yöneticiler Hadise’nin klibindeki kıyafetlerle filan uğraşacaklarına, asıl bunları denetlesinler, bu programları izlesinler.

        Kamuoyunu yönlendirici bilgiler konusunda bir “kısıtlama” ya da “düzenleme” getirsinler.

        Halkın sağlığı, kliplerden daha mı önemsiz yani..

        ************

        Neremizi düzeltsek

        Garip bir memlekette yaşıyoruz vallaha..

        *

        - Kadınlar dövülür, şiddete uğrar. Dövülen kadın toplumdan uzaklaştırılır, ama döven kahraman olur.

        - Birine borç verirsin. Sonunda borç alan değil borç veren sorun yaşar. Alan vermemeye utanmaz, veren istemeye utanır.

        - Kavgada araya girersin. Kavgacılar barışır, eğer kavgada yaralanıp ölmezse, araya giren dışlanır.

        - Trafik kazasında birine yardımcı olursun. Kazaya sebep olanın değil, yardım edenin başı derde girer.

        - Her türlü vergini düzenli ödersin. Bir kere aksattığında devlet tüm gücüyle, misliyle üzerine biner. Hiç ödemeyene sesini çıkarmaz.

        - Çok çalışkansındır, gece gündüz fedakarca uğraşırsın. Ama minicik tembellikte dünyayı başına yıkarlar. Hiç iş yapmayana ise laf bile söylemezler.

        - Tecavüze uğrarsın, “niye uğradın” diye seni suçlarlar, hatta öldürürler, ama tecavüzcüye kimse dokunmaz ya da olay hafifletilmeye çalışılır.

        ************

        Haydi Horoz sen yaparsın

        Denizlispor, bu sezon 1. Lig’de oldukça zor günler geçiriyor.

        Küme düşme tehlikesiyle uzun zamandır kıvranıp duruyor.

        Ancak, yeşil-siyahlıların farklı bir yönleri var.

        Herkes onlara “artık küme düştüler, kurtulamazlar” diye kesin hüküm koyarken, bir bakıyorsunuz onlar mucize yaratıp ligde kalıyorlar.

        Son dört sezonda buna şahit olduk mesela..

        Niye tekrar aynısı olmasın ki..

        Yeni teknik direktör Fatih Tekke yönetiminde çıktıkları 3 maçın 3’ünü de kazandılar.

        Biraz daha gayretle, üst sıralara yükselip ligi “kazasız belasız” atlatacaklarına inanıyorum.

        Daha önceki Denizlispor hep öyle yaptı, şimdi de yapar diye umutla bekliyorum açıkçası..

        ************

        Avantajı kaybettin

        - Oyuncu Onur Büyüktopçu, “burnum kemerli ve büyükken 5 reklam filminde oynadım, burun estetiğinden sonra reklam hayatım bitti” demiş.

        - Ee, o zaman burnunu her yere kolayca sokabiliyordun, şimdi küçük kaldı tabii!..

        ************

        Örnekle gösterdi

        - Bir yatak firmasıyla 1 milyon liraya reklam anlaşması yapan Hülya Avşar, sözleşme bitince anlaşmayı 200 bin lira zamla uzatmış.

        - Yan gelip yatarak para kazanmak, buna deniyor demek!..

        ************

        Uğraşma ezilirsin

        - Bülent Ersoy, davalık olduğu şarkıcı Lerzan Mutlu için, “onu sesimle döver, bilgimle gömerim” demiş.

        - Doğru vallaha, hele bir de sahneye 40 kiloluk gösterişli kostümüyle çıktığında, değil Mutlu’yu sahneyi bile komple gömer!..

        ************

        Araştıran çarpılır

        - İngiltere’deki araştırmalara göre, iş hayatı ile ilgili yaşanan çeşitli endişeler, bir İngiliz’de haftada 9 saat, yılda ise 62 gecelik uyku kaybına yol açıyormuş.

        - Aman, bu araştırmayı sakın biz Türkler’e yapmayın, çünkü eğer yaparsanız uyku kaybımız en az 162 gece filan çıkar, söyleyeyim!..

        Diğer Yazılar