Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İzmir Gazeteciler Cemiyeti örnek ve bir o kadar da önemli bir girişimde daha bulundu, Avrupa Birliği hibe destek programı kapsamında bir “Basın Akademisi” kurmayı başardı. Akademinin açılışı da geçtiğimiz günlerde yapıldı.

        Bu açılış, bu akademi niye önemli peki?

        Önemli, çünkü genç gazetecilere basın özgürlüğünün temel bir hak olduğunu anlatmaya çalışacak.

        Önemli, çünkü gençlere basın özgürlüğünün aynı zamanda demokrasinin de temel bir unsuru olduğunu duyurmaya uğraşacak.

        Önemli, çünkü yetiştireceği yeni isimlere halkın doğru bilgiye ulaşma hakkının olduğunu öğretecek.

        AKADEMİ BİR BOŞLUĞU DOLDURACAK

        Şurası gerçek ki, gazetecilik mesleği tarihinin en zor dönemlerinden birini geçiriyor. Gazeteler tek tek kapanıyor, küçülüyor, yazılı ve görsel medya sürekli çalışan azaltıyor, maddi ve manevi çaresizlikler yaşanıyor, hapishanelerde pek çok gazeteci tutuklu bulunuyor, mesleğe heveslenenler için parlak bir gelecek sunulmuyor.

        Akademinin açılışı, bu sıkıntılı ortamda daha da önem taşıyor. İzmir Gazeteciler Cemiyeti çatısı altındaki bu yeni kurum, gençler için umut ışığı saçıyor, onlara farklı kapılar aralama, başka ufuklar açma imkanı sağlıyor.

        Açılışa katılan ve bir konuşma yapan Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger’in de bu akademiye ciddi önem verdiği belli.. Gençlerin akademide kendilerine sunulan hizmetlerden faydalanacaklarına ve bilgilerine değer katacaklarına inanıyor. Tabii ki, açılışın en fazla gururlandırdığı kişi ise, haklı olarak Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen.. Başkan Dikmen örgütlü çalışmaya, dayanışmaya, bilgiye, demokrasiye ve basın özgürlüğüne hassasiyetle yaklaşan bir isim. Bu değerlerin akademide gençlere aktarılacak olmasından dolayı da çok mutlu. Akademinin derin bir boşluğu dolduracağı görüşünde..

        BEKLENTİLER VE HEDEFLER GÜZEL

        Bu arada hakkını yemeyelim, söz konusu projede Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın da emeği büyük. Sendika, “Basın Özgürlüğü için Örgütlü Gazeteciler ve Güçlü Dayanışma Projesi” kavramıyla böyle bir girişim başlattı ve akademiler kurulmasını hedefledi. İzmir Gazeteciler Cemiyeti ile birlikte de amaca ulaşıldı. TGS Başkanı Gökhan Durmuş, proje ile gazetecilerin dijitalleşen dünyaya ayak uydurabilmelerini sağlamayı da planlıyor. Becerikli, yetkin ve yan yana durabilen bir meslek grubu yaratmayı arzu ediyor.

        Anlaşıldığı üzere, İzmirli gazeteciler bu günlerde geleceğe yapılan bu önemli projenin heyecanını yaşıyor. Beklentiler güzel, hedefler güzel.. Yaratılan bu umut ortamı için İzmir Gazeteciler Cemiyeti’ni ve Türkiye Gazeteciler Sendikası’nı kutlarım. Umarım, aynı güzellik ve medeni girişim ülkenin tamamına yayılır, basının yaşadığı sıkıntılar son bulur, gazeteler ve gazeteciler mesleklerini keyifle yaparlar. En önemlisi de yan yana durabilirler. Umarım..

        Diğer Yazılar