Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Koronavirüs salgını, çalışma ve özel yaşamı tamamen değiştirdi. Bu kesin.. Ancak, bu değişimlerin ne kadarı kalıcı olacak, salgın sona erdiğinde iş yaşamı nasıl devam edecek, oraları hala tartışılıyor.

        Bir değerlendirmeye göre ise, şirketlerin salgın sürecinde takındıkları tutumlar, geleceklerini de doğrudan belirleyecek.

        Mesela, kurumsal yönetimin önemli temel bileşenlerinden biri olan sosyal sorumluluğu salgın döneminde doğru kullananlar, geleceklerini de pozitif anlamda etkilemiş görünüyorlar.

        Şimdi buna yönelik üç örnek verelim.

        *

        Birinci örnek Netflix'tir.. Toplumun internet ihtiyacını düşünerek, görüntüde farklılık yaratmayacak şekilde filmlerin görüntü kalitesini düşürmeme kararı gibi hızlı karar almanın, aslında rakiplerden önce fırsatları değerlendirmeyi getirdiğini, güçlü IT altyapısı ile de işin sürekliliğini sağladığını tüm dünyaya gösterdi.

        İkinci örnek Zara firmasıdır. O da maske üretip ücretsiz dağıtarak sosyal sorumluluk projelerinin önemini ve toplum ne kadar güçlü ise şirketlerin de o ölçüde güçlü olacağını, tedarik zinciri dengesini sağlayarak kriz dönemlerinde tedarikin sürekliliğinin sağlanabileceğini ve tüm süreçlerde dijitalleşmenin önemini kanıtladı herkese..

        Üçüncü örnek de Toyota'dır. Toyota Türkiye’nin kararı gibi, araç satılmasa bile bir sene boyunca hiçbir çalışanını işten çıkarmayacağını taahhüt etmesi ile çalışanların sağlığının ve huzurunun her şeyden önemli olduğunu anlattı.

        *

        Yukarıda saydığım saptamaları ve verdiğim örnekleri, Ege İş İnsanları Derneği (EGİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Aslan, "Geleceğin Kurumsal İhtiyaçları ve Salgın Sonrası Döneme İlişkin Öneriler” başlıklı toplantıda dile getirdi.

        Başkan Aslan'ın değindiği noktalar çok önemli ve bu görüşlere katılmamak mümkün değil. Çünkü, söz konusu yaklaşımların kurumsal yönetim bağlamındaki etkileri ciddi büyük oluyor.

        Sanıyorum, iş insanları iyi risk yönetiminin, iletişimin, iyi bir nakit yönetimine sahip olmanın önemini salgın sürecinde bir kez daha anladılar. Ayrıca son zamanlarda sıkça kullanılan "çevik yapı"nın ne demek olduğunu da güçlü şekilde kavradılar.

        EGİAD Başkanı Mustafa Aslan, tüm bunlara ilaveten iş dünyasına bir kaç tavsiyede daha bulunuyor. Mesela, şirketlerin yönetim kurullarında çeşitlilik konusuna daha fazla önem vermeleri gerektiğini hatırlatıyor.

        Koronanın beraberinde getirdiği ucuz rekabet avantajı, tedarik zincirlerinin değişmesi, dijitalleşme, sosyal kurgu değişimi, yeni kaynakların hayatımıza girmesi, uzaktan teknoloji gibi birçok yeni oluşumdan azami biçimde yararlanılmasını da hararetle öneriyor.

        Başkanı dinlemekte fayda var derim..

        Diğer Yazılar