Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Gürültü deyip geçmeyin. Çevresel gürültü, sağlık problemlerinde hava kirliliğinden sonra ikinci büyük etken olarak tanımlanıyor. Milyonlarca insan gürültüden dolayı zarar görüyor, hatta hayatını kaybediyor.

        Şöyle ki..

        Uzmanların saptamalarına göre, çevresel gürültüye uzun süre maruz kalmak, uyku bozukluklarına ve çocuklarda bilişsel bozukluklara neden oluyor. Kardiyovasküler ve metabolik sistemler üzerinde olumsuz etkiler bırakıyor.

        Son veriler, gürültü kirliliğinin çok ciddiye alınması gerektiğini bizlere bir kez daha gösteriyor. Gürültünün, bir yılda 48 bin kalp rahatsızlığına ve 12 bin erken ölüme katkıda bulunduğu vurgulanıyor. 6.5 milyon insan kronik uyku bozukluğu yaşarken, 12 bin 500 çocuğun uçak sesleri sebebiyle okuma problemleri çektiği belirtiliyor.

        Danimarka'da yapılan bir araştırma, gürültülü alanlarda yaşayanların kalp krizi riskinin daha fazla olduğunu ve her 10 desibellik artışta bu riskin % 12 oranında arttığını ortaya koyuyor.

        *

        Avrupa Çevre Ajansı (EEA), geçtiğimiz günlerde "Avrupa'da Çevresel Gürültü - 2020" başlıklı raporunu yayınladı. Rapor, çevresel gürültünün Avrupa'da yaşayan milyonlarca insanın sağlığını ve esenlik hâlini etkileyen önemli problemlerden biri olduğunu tekrar gündeme getirdi.

        Raporda, Avrupa'nın % 20'sinin, yani kabaca 100 milyonu aşkın insanın sağlığının uzun süreli gürültülerden zarar gördüğü ifade edildi. Bu konuda yeterli düzenleme yapılamadığını ve politika hedeflerine ulaşılamadığını belirten çalışmanın öngörüleri, şehirlerdeki büyüme ve artan hareketlilik talebi sebebiyle bu problemin gelecekte azalmasının olası olmadığını da gösterdi.

        REKLAM

        *

        Avrupa Birliği'nin yayımladığı Çevresel Gürültü Direktifi, üye devletlerin beş yılda bir her yıl belirli kapasitelerdeki yerleşim yerleri, kara yolları, demir yolları ve hava limanları için için gürültü haritaları ve gürültü yönetim eylem planları oluşturmasını gerekli kılıyor.

        Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Ofisi'nin 2018'de güncellediği Avrupa Bölgesi Çevresel Gürültü Rehberi, farklı gürültü kaynaklarına göre standartlar öneriyor. Örneğin trafik gürültüsünün ortalama 53 desibelin, gece ise 45 desibelin altında olması tavsiye ediliyor. Demir yolları için bu değerler 54 ve 44 desibel olarak belirlenirken, hava taşıtlarının gürültüleri için 45 ve 40 desibel sınırları çiziliyor.

        *

        Peki.. Bu gürültü sorununa karşı, başta büyük şehirler olmak üzere, etkin olarak neler yapılabilir, ne gibi önlemler alınabilir? Uzmanlar o maddeleri şöyle sıralıyor:

        *

        - Hava limanlarını yaşam alanlarına uzak yerlere inşa edin.

        - Şeritleri azaltın, yolu yarım metre alçaltın.

        - Ses bariyerleri inşa edin.

        - Hız limitini düşürün.

        - Şehir içinde taşıt kullanımını azaltın, trafikte kısıtlamalara gidin.

        - Asfalt karışımına sentetik kauçuk ekleyin.

        - Kent merkezlerinde hafif raylı sistemi tercih edin.

        - Elektrikli ulaşım yolları yaratın.

        - Mikromobilite çözümlerine yönelin.

        *

        Bu alanda Türkiye'nin gayreti var mı diye soracak olursanız eğer, şahsen var diyemem. Çünkü, bizde Avrupa'nın şikayet ettiği gürültünün en az 5 kat, 10 kat fazlası bulunuyor. Ama, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Türkiye'nin de 2023 yılına kadar 60 bin metrekare gürültü bariyeri inşa etme hedefi olduğunu söylüyor.

        Umarım hedefi tuttururuz. Ancak tuttursak bile, bence çevresel gürültüde Avrupa'nın ve de dünya sıralamasının en üstlerinde yer almayı sürdürürüz. Çünkü, bu alanda çok gerideyiz ve aradaki farkı kapatmak en azından yakın vadede mümkün görünmüyor.

        Diğer Yazılar