Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        - İstifa etmeleri yasak..

        - Yıllık izin kullanmaları yasak..

        - Durmaları, nefeslenmeleri yasak..

        - Tüm memurlar esnek çalışırken, onların esnek çalışması yasak..

        - Ek ödeme almaları yasak..

        - Covid olan her vatandaşa 10 gün karantina süresi verilirken, onlara yalnızca 7 gün veriliyor, 10 gün beklemeleri yasak..

        - Temaslı vatandaşlar karantinaya alınırken, onlar temaslı bile olsa çalıştırılıyor, dinlenmeleri yasak..

        - Ekonomik olarak desteklenmeleri yasak..

        - Salgın döneminde bile seyyanen zam almaları yasak..

        - 3600 ek göstergeden gösterilmeleri yasak..

        *

        Ee hani ne oldu balkonlardaki alkışlar, ışıkları yakıp söndürmeler, onlar başımızın tacıdır demeler?

        Hepsi hava, hepsi boş..

        *

        Sağlık çalışanlarımızı üç gün alkışladık, sonra yine unuttuk.

        Unuttuğumuza dair son kanıt da, iki gün önce Covid-19 önlemleri kapsamında yayınlanan son genelgedir.

        Bu genelgede sağlık çalışanları yine yoklar..

        Onca çağrıya, onca uyarıya, onca seslenişe rağmen yine yoklar..

        Haklarını istiyorlar, ancak bir türlü verilmiyor, alamıyorlar.

        Her genelgede, her kararda umutla yukarıda saydığım sıkıntıların düzeltilmesini bekliyorlar, fakat nafile..

        Sağlık Bakanlığı onlara karşı kör oldu, sağır oldu, dilsiz oldu.

        Ne duyuyor, ne görüyor, ne konuşuyor.

        Son genelgede, kronik hastalığı ve 10 yaş altı çocuğu olan tüm memurlar idari izinli sayılırken, aynı durumdaki sağlık çalışanlarının idari izinli sayılmaması, onlara son darbeyi de indirdi.

        İyice küstüler, kırıldılar, üzüldüler.

        *

        Birlik Sağlık-Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, bu tabloya haklı olarak isyan ediyor.

        Doğruyol, salgının en ağır yükünü sırtlanan sağlık çalışanlarımızın yetkililer tarafından görülmemesinin, haklarının verilmemesinin, onları tükenmişlik sendromuna sürüklediğini söylüyor.

        Sağlık çalışanlarının ötekileştirildiğini ve ayrıştırıldığını haykırıyor.

        Ve Sağlık Bakanlığı'na son bir kez daha "bu ülkenin sağlık çalışanlarına ihtiyacı var, lütfen onlara sahip çıkın" diyerek sesleniyor.

        *

        Ülkedeki tüm sendikalar, sağlık ve tıp örgütleri güçleri yettiğince yetkili makamlara aylardır sıkıntılarını duyurmaya, dertlerini anlatmaya çalışıyorlar.

        Ancak ne yazık ki, yetkililer tarafında kalın bir duvar örülmüş durumda ve o duvar bir türlü aşılamıyor.

        Lafa gelince laf çok, ama iş icraata gelince ortalıkta kimse bulunmuyor.

        Sağlık çalışanlarına gösterilen bu duyarsızlık ve de vefasızlık anlaşılır gibi değil..

        Diğer Yazılar