Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        TBMM Çevre Komisyonu CHP Sözcüsü İzmir Milletvekili Murat Bakan; Gediz Havzası’nın yaşadığı kirlilik ve kuraklıkla mücadele için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı’na çağrı yaptı ve de önerge verdi geçtiğimiz hafta..

        Aynı zamanda İklim Araştırma Komisyonu CHP Sözcüsü de olan Murat Bakan önergesinde, iklim krizine dikkat çekti, “Ülkemiz bir yandan büyük ve günlerce süren orman yangınlarını, diğer yandan aşırı ve ani yağışların sonucu meydana gelen sel felaketlerini yaşamaktadır. İklim krizinden en çok etkilenen ve etkilenecek bölge Akdeniz Havzası ve dolayısıyla ülkemizdir. Özellikle son aylarda iklim krizinin hızla hayatımıza girerek, yıkıcı etkilerini şiddetli bir biçimde hissettirdiği ve bu yıkımın ağır bedellerini tüm toplum ve ülke olarak ödediğimiz ve ödeyeceğimiz gerçeğiyle yüzleşmiş olmalıyız” ifadelerini kullandı.

        Sonrasında da “Temiz Gediz Temiz Körfez” sloganıyla yola çıkan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in Bakanlıklara yaptığı çağrıya değinerek, önergesine şöyle devam etti:

        *

        “Gediz Havzası kirlilik ve kuraklıkla mücadele etmektedir. İzmir Körfezi’ne akan Gediz Nehri’ndeki kirlilik kaynaklarını tespit etmek amacıyla ‘Temiz Gediz Temiz Körfez’ sloganıyla yola çıkan ve Gediz’in 401 kilometrelik yatağında incelemelerde bulanan Ege Belediyeler Birliği ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Gediz’i kirleten kaynaklara dikkat çekmek ve gerekli önlemlerin alınmasını sağlamak amacıyla Bakanlığınıza çağrı yapmış, yasal yaptırımların yapılmasını talep etmiş ve her türlü iş birliğine açık olduğunu duyurmuştur.

        İklim acil durumu ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kirlilik kaynaklarının koordinatlarını da belirttiği 12 ayrı yazı içeriği ile toplamda 62 yazıyı ilgili kurumlara ileterek yasal yaptırımların yapılması talebi dikkate alınarak; Gediz Havzası’nı kirlilik ve kuraklıktan kurtarmak amacıyla İzmir Körfezi’ne akan Gediz Nehri’ndeki kirlilik kaynaklarının tespit edilmesi, kirlilik kaynaklarıyla ilgili denetim mekanizmalarının işletilmesi ve temizlik ile kuraklık noktasında gerekli tedbirlerin alınması amacıyla ne zaman harekete geçeceksiniz? Tüm bunlar kapsamında ilgili kurum ve kuruluşlarla iş birliği yapılarak hangi çalışmalar yürütülecek, hangi eylem planları ve tedbir politikaları hayata geçirilecektir?”

        *

        Başkan Soyer’in Gediz için çabalarını ve yürütülen çalışmaları çok önemli buluyorum. Çünkü, Gediz Havzası özellikle Ege bölgesinin can damarıdır. O biterse, ki can çekişiyor, Ege de büyük darbe alır.

        Milletvekili Murat Bakan’ın önergesine ne yanıt gelir, bilemem. Fakat bu konuda bildiğim çok şey var.

        Yeni Asır’ın başındayken, neredeyse 10 yıl boyunca Gediz ve Menderes nehirlerinin, havzalarının kirlilikten kurtarılması için yayınlar yaptım, manşetler attım.

        Haberlerimiz üzerine defalarca komisyonlar kuruldu, valiler toplantılar yaptı, belediye başkanları buluştu, bakanlıklar harekete geçti, Ankara’da masalar kuruldu, biz yazdıkça nehri kirletenlere cezalar kesildi, temizleneceğine dair sözler verildi, kimselere ayrıcalık yapılmayacağı ve her işletmenin arıtmasının çalıştırılacağı, her kentte sıkı denetimler uygulanacağı en yetkili makamlarca kesin ifadelerle açıklandı.

        Ama ne yazık ki, pek çok alanda olduğu gibi, bizim zorumuzla ve baskımızla yapılan bu işlemler de göstermelik olmaktan öteye geçemedi.

        Nehirlerimize zehir akıtanlara karşı gerçek bir mücadele sergilenmedi.

        Kısa süre sonra her şey hemen eskiye döndü.

        “Hani kurtaracaktınız, hani temizleyecektiniz, hani mücadele edecektiniz” diye geriye dönüp sorduğumuzda ise, yine aynı işlemler başlatıldı.

        Komisyonlar, valiler, başkanlar, bakanlık, cezalar, önergeler vs..

        Fakat devamlılık, niyet ve kararlılık olmadığı için, her çalışma boşa gitti.

        *

        Sonuç olarak demem o ki, Başkan Soyer ile CHP’nin yeniden böyle bir hamleye kalkışması çok değerli.

        Ancak kimse fazla umutlanmasın.

        Gediz ve Menderes’i zehirleyen bütün iller tek yumruk olmayınca, yapılması gerekenler yapılmadıkça, bakanlıklar göstermelik işlemlerden vazgeçmedikçe, işletmeler tasarruf edecekler diye arıtmalarını çalıştırmayıp atıklarını nehirlere bıraktıkça, devlet buraya özel önlem almayıp özel yaptırımlar uygulamadıkça, kararlılık ve kesin bir amaç oluşmadıkça..

        Biz daha çok uzun seneler Gediz ve Menderes’in kirliliğini konuşuruz.

        Çünkü ben bu filmi en az 20 yıldır izliyorum, en ufak bir değişiklik olmadı!..

        Diğer Yazılar