Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        2018’de yürürlüğe giren Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, partiler arası ittifaklar kurulmasını ihtiyaç hâline getirdi.

        Yüzde 50+1 kuralına dayanan bu sistem, zorunlu olarak çoğulculuk yerine çoğunlukçuluğu esas alıyor.

        Hükümet kurabilmek için, seçim öncesi ittifak kurmadan seçim kazanmak hiçbir parti adına mümkün gözükmüyor.

        Bu yüzden de, partiler farklı ideolojilere ve tabanlara sahip olsalar bile, belirledikleri ortak stratejik çıkarlar doğrultusunda ittifaklar kuruyorlar.

        Mevcutta iki ittifak yoluna devam ediyor.

        Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı..

        Ancak, solda da üçüncü bir ittifak gündemde dolaşıp duruyor.

        *

        Gazetelerde yer alan haberlere göre, HDP, TİP ve Sol Parti’nin “sol ittifak” kuracakları söyleniyor.

        Haberlerde, ittifakın parlamento seçimlerine birlikte gireceği ancak cumhurbaşkanlığı seçiminde muhalefetin adayını destekleyeceği, ilerleyen zamanda TKP ve EMEP’in de ittifaka katılabileceği ve Kılıçdaroğlu’nun da “sol ittifakın demokrasiye katkı sağlayacağı” görüşünü paylaştığı yer alıyor.

        Ancak, TKP ve EMEP kesin bir dille iddiaları yalanlıyor.

        SOL Parti ise "üçüncü ittifak içinde yer almadıklarını ancak rejimle uzlaşarak düzelme beklemediklerini, sol kesimlerle diyaloğa açık olduklarını" belirtiyor.

        Fakat, tüm bu açıklamalara rağmen, partilerin çeşitli isimleri tarafından verilen demeçlerde, solda ittifakın “ihtiyaç” olduğu dile getiriliyor.

        Tabii, bu ittifaktaki en önemli aktör HDP..

        HDP bu konuda bir arayışın olduğunu doğruluyor, ama bunun pratik çalışmaya dökülmesinin şimdilik söz konusu olmadığını ifade ediyor.

        Öte yandan ise, HDP geçtiğimiz ay açıkladığı tutum belgesinde, yeni bir “Demokrasi İttifakı” kurulmasından bahsediyor.

        *

        Benim anladığım kadarıyla, kafalar karışık da olsa, kapalı kapılar arkasında böyle bir ittifak ciddi olarak düşünülüyor, konuşuluyor, tartışılıyor.

        Sonuçlarının ne olacağı da masaya yatırılıyor.

        Solda bir ittifak kurulmasının, zaman zaman % 10’luk seçim barajının altında gözüken HDP’nin baraj sorununu kesin olarak ortadan kaldırması bekleniyor.

        Bazı siyasi yorumcular, yeni bir muhalif ittifakın ortaya çıkmasının Millet İttifakı’nın adayının seçimi kazanmasını zorlaştıracağını öne sürüyor.

        Bazıları ise, soldaki ittifakın seçime katılımı artırma potansiyeli taşıdığını anlatıyor.

        Aslında, ikinci turda muhalefetin adayına destek vermesi neredeyse kesin olan bu ittifakın varlığı, en çok Cumhur İttifakı’nın seçimi kazanmasını zorlaştıracak gibi görünüyor.

        Sol İttifakı, Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayının önünü de kesmiyor, ama parlamentodaki oyunu azaltmaya talip oluyor.

        *

        Tabii ki, tüm bu iç siyaset meselelerinin ötesinde hatta önünde başka büyük bir mesele daha duruyor.

        Ekonomi..

        Spektrum yorumcusu Bartu Özden’in de altını çizdiği gibi, ekonomik tahribat dünya genelinde vatandaşların devletlerinden beklentisini artırıyor, sosyal devlet anlayışı yeniden güç kazanıyor.

        Sol söylemi yüksek sesle dillendirerek ana akıma taşıyacak bir ittifak, kendi yönetime gelemeyecek olsa da, orta vadede siyasetin merkezini ekonomik meselelerde sola doğru kaydırma, yöneten kim olursa olsun sosyal devletin genişleme sürecini hızlandırma potansiyeli taşıyor.

        Tüm işaretlerden de belli ki, solda bir kıpırdanma ve hareket var.

        Fakat, şimdilik sol ittifakın hareketinin önündeki en büyük engel, HDP hakkındaki kapatma davası gibi duruyor.

        Önümüzde günlerde bir şeyler olacak da, neler olacağını görmek için biraz daha beklememiz gerekiyor.

        Diğer Yazılar