İstanbul Sözleşmesi geri döner mi
Belki takip ettiniz.
Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesine ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı'nın iptali için açılan davanın son duruşması 23 Haziran günü Danıştay’da görüldü.
Çok sayıda baro ve birliğin savunma yaptığı duruşmanın ardından Danıştay'ın 1 ay içinde kararını yazılı olarak açıklaması bekleniyor.
Barolar başta olmak üzere kadın örgütleri ve siyasi parti temsilcileri sabah saatlerinde Danıştay önünde bir araya geldi.
Her duruşma öncesi Danıştay bahçesinde yapılan basın açıklamasına izin verilmeyince bir grup, Danıştay bahçesinin dışında açıklama yaptı.
Davacılar arasında Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Türk Tabipler Birliği (TTB), Ankara Diş Hekimleri Odası ve çok sayıda baro bulunuyordu.
Duruşmada İstanbul Sözleşmesi’nin yararlarını anlatan ve bu sözleşmenin kadınlara yönelik şiddete karşı uluslararası bir kalkan olduğunu savunan baro yöneticileri, sözleşmeden çekilmenin hukuksuz olduğunu söylediler.
Danıştay savcısı da, İstanbul Sözleşmesi ile ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararının iptali talebini yineleyerek, "Dava konusu işlemin iptal edilmesi gerektiği düşünülmelidir" dedi. Savcının talebi salonda uzun süre alkışlandı.
Danıştay'ın kararının ardından İstanbul Sözleşmesi'nin Türkiye'deki geleceği belli olacak.
İstanbul Sözleşmesi için şu ana kadar sadece 3 dava görüldü.
İYİ Parti lideri Meral Akşener, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ile CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in başvurularının da aralarında olduğu 40’ın üzerindeki davadan ilki 28 Nisan’da, sonraki davalar da 7 Haziran ve 14 Haziran’da görülmüştü.
*
Peki..
İstanbul Sözleşmesi neden bu kadar önemli? Neden üzerinde bu kadar ciddiyetle duruluyor?
Çünkü, toplumsal cinsiyete dayalı her türlü ayrımcılık ve şiddete karşı düne kadar hazırlanmış en kapsamlı uluslararası sözleşme olarak biliniyor.
11 Mayıs 2011 tarihinde İstanbul'da imzaya açılan sözleşmeyi imzalayan ilk ülke Türkiye olmuştu.
10 Şubat 2012 tarihinde Bakanlar Kurulu kararıyla onaylanan İstanbul Sözleşmesi'ne imza atılmasının ardından sözleşmede yer alan ilkelere bağlı kalınarak "6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun" hazırlanmıştı.
Sonrası ise malum.
20 Mart 2021 tarihinde Resmî Gazetede yayımlanan 3718 sayılı cumhurbaşkanı kararı sonucunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından sözleşmenin feshedilmesine karar verildi.
Konu şimdi yargıda...
Bakalım, tüm bu duruşmaların ardından Danıştay nasıl bir karar verecek.
Tahminlere göre bir ay kadar sonra, sözleşmenin kaderi belli olacak.
Umuyorum ki, Türkiye’nin çok canını yakan kadına, çocuğa yönelik şiddete ve kadın cinayetlerine karşı uluslararası camianın kabul ettiği bu önemli sözleşmeye tekrar kavuşuruz.
