Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        NORVEÇ’te NATO’nun dijital tatbikatında bir tarafta Atatürk’ün fotoğrafı diğer taraftaysa Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ismi kullanılarak Türkiye’nin düşman gibi gösterilmesi rezaletin zirvesi olarak tarihe geçti. NATO da sorumluluk üstlenmekten kaçmadı ve bu haltı eden askeri kovup Türkiye’den de iki kez özür diledi.

        Neylersin ki “Türkiye’nin NATO’da ne işi var?” sorusu da bu krizle birlikte bir kez daha tartışmaya açıldı. Türkiye’nin üyeliğini stratejik bir kazanım olarak gören-görmeyen birçok kişi de bu rezaletin Türkiye’nin NATO’dan ayrılmasını isteyen Rusya’nın komplosu olabileceğini iddia etmeye başladı. Bu komplo iddiasını daha da ilginç kılansa dün NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in söyledikleriydi. Stoltenberg açıklamasında “Rusya, demokratik kurumlarımıza duyulan güveni baltalamak için sanal ortamı kullanıyor. Son dönemde siber korsanlar NATO askerlerinin cep telefonlarına eskiye göre daha sık saldırı düzenlemeye başladılar” ifadelerini kullandı.

        Türkiye’nin düşman gibi gösterildiği krizde cep telefonlarının kullanılıp kullanılmadığını bilmiyoruz. Ancak sarf ettiği sözlere bakılırsa, NATO Genel Sekreteri de Türkiye’ye yapılan son yanlışta Rus parmağı olabileceğini ihtimal dışında bırakmıyor. Doğrusu ben de Batı-Rusya çekişmesinden izler taşıyan ve Türkiye’yi de etkileyen krizlerde komplo senaryolarını yabana atmamamız gerektiğine inanıyorum.

        Bu inancımı da artık tarih olmuş bir krizden alıyorum. Yeri gelmişken bu hadiseyi sizlere de hatırlatmak istiyorum. Bazı anlatımlara göre Türkiye’yi NATO’ya üye olmaya iten gelişmeleri tetikleyen Molotov Krizi de bir komplonun ürünüydü. Molotov krizinden kastım 1945’te Türkiye ve SSCB arasında ilk büyük güven bunalımını başlatan görüşme skandalıdır. Gelişmeler 19 Mart 1945’te SSCB Dışişleri Bakanı Molotov’un Türkiye Büyükelçisi Selim Sarper’e, ‘2. Dünya Savaşı’nda yaşanan köklü değişiklikler nedeniyle iki ülke arasında 1925’ten beri yürürlükte olan Dostluk ve Tarafsızlık Anlaşması’nı feshetme kararını iletmesiyle’ başladı.

        Türkiye tebligatın ardından anlaşmanın yeni koşullara göre güncellenmesini önerdi. Ve bu talebe olumlu yanıt verilmesinin sonucu olarak da aynı yıl haziranda Molotov’la Sarper arasında Moskova’da iki görüşme yapıldı. Dışişleri’ndeki niyeti belirsiz bazı kişiler bu görüşmeleri Türkiye’de Sovyetler’e karşı bir öfke selinin başlamasına yol açacak şekilde basına sızdırdı. Manşetler, Moskova’nın Türkiye’den Boğazlar’da kendisine askeri üs vermesini ve Kars ile Ardahan’ı kendisine bırakmasını istediğini yazıyordu. Bazılarına göre de Moskova Türkiye’yi işgale hazırlanıyordu. İnönü hükümeti manşetlerden köpürtülen bu komünizm korkusunu gayet iyi kullandı. Hem muhaliflerini Sovyet yanlısı olmakla suçlayıp şeytanlaştırdı hem de NATO’da Rusya’ya karşı ittifakla sonuçlanacak Batı’yla yakınlaşma sürecine start verip 2. Dünya Savaşı’ndan uzak durma kararının kendisine dayattığı yalnızlıktan kurtulmaya çalıştı.

        Moskova’daki görüşmelere ait tutanakları okuyan eski Başbakan Nihat Erim çok sonra anlattıkları, Moskova’daki görüşmelerin manşetlerdekinden farklı olduğunu çıkardı ortaya. Erim’in anlattığına göre, tarihi görüşme sırasında Molotov Boğazlar’da Rusya’nın güvenliğini sağlamanın öneminden bahsederken Sarper araya girip “Yani Boğazlar’da askeri üs vermemizi mi istiyorsunuz” diye soruyor. Molotov’un 1914 sınırından söz ettiği sırada da Türk büyükelçi “Yani Kars ve Aradan’ı vermemizi mi istiyorsunuz” diyerek muhatabının aklına adeta zorla karpuz kabuğunu getirmeye çalışıyor. Rus Bakan da Türk elçinin tavrını görünce Türkiye’nin büyük tavizlere dünden razı olduğunu düşünüp pazarlıkta çıtayı yükseltmekte bir beis görmüyor.

        Erim bu olayı ‘diplomatik beceriksizlik’ olarak açıklamayı tercih ediyor ama komplo teorileri de haklı şekilde hafızalarda yer tutmaya devam ediyor. Bana kalırsa bize tarihten miras kalan bu ders de söz konusu kriz NATO’yla ilgiliyse komplo ihtimalini göz ardı etmememiz gerektiğini gösteriyor.

        Diğer Yazılar