Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        1900 yılında kurulan Dârülfünûn-ı Şâhâne bünyesinde İlahiyat Şubesi adıyla açılan bölüm Türkiye'deki ilahiyat fakültelerinin ilk temeli olarak da kabul ediliyor. Bu şubede okutulan dersler arasında tefsir, hadis, fıkıh gibi temel dini derslerin yanı sıra Arapça, Farsca ve Fransızca ile birlikte felsefe de yer alıyordu. Cumhuriyet döneminde 1924'te ilk ilahiyat fakültesi yine Darülfünun'a bağlı olarak kurulduğunda da ders programında felsefe dersleri vardı. 1933 üniversite reformunun ardından İstanbul Üniversitesi'ne dönüşen kurumda da diğer ilahiyat fakültelerinde de bugüne kadar felsefe hep okutuldu.

        Ancak YÖK ilahiyat eğitimi alan gençlerin "felsefe"ye ihtiyacı olmadığına karar verdi ve bu dersi müfredatlarından çıkardı. YÖK Genel Kurulu'nda oy çokluğuyla alınan kararla artık ilahiyat lisans programında felsefe tarihi dersleri yok. Ayrıca din psikolojisi, din sosyolojisi, din eğitimi ve din felsefesi derslerinin kredileri azaltılırken, hadis, tefsir ve İslam hukuku derslerinin kredileri arttırıldı.

        Üstelik de YÖK, yeni program taslağını hazırlanırken, fakültelerden görüş istemesine rağmen önerilerin hiçbirini dikkate almadı.

        İlahiyat fakültesi akademisyenleri ve öğrencileri ise felsefenin müfredatlarından çıkarılmasından son derece rahatsız. Son olarak Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyeleri yayımladıkları bildiriyle bu düzenlemeyi protesto etti. Akademisyenler, YÖK'ün bu kararının ilahiyat fakültelerini "Birer düşünce ve tefekkür merkezi olmaktan çıkaracağını" söylüyor. Bu kararla birlikte "ilahiyatçı felsefe bilmez, metinlerini kavrayamaz, değerlendirme yapamaz" algısının oluşacağına dikkat çekiyorlar.

        Talepleri ise YÖK'ün tıpkı diğer fakültelerde olduğu gibi program oluşturmayı ilahiyat fakülteleri kurullarına ve üniversite senatolarına bırakması.

        YÖK'ün bu fakültelerin talep ve önerilerine rağmen bu dersi müfredatlarından çıkarması YÖK Kanunu'na aykırı. Çünkü Kanun'un 7. maddesinin e fıkrasında "Yükseköğretim kurumlarında eğitim-öğretim programlarının asgari ders saatlerini ve süresini belirler" hükmü bulunuyor. Üniversitenin öğretim programlarını belirlemek senatonun görevleri arasında yer alırken, YÖK akademisyenlerin de vurguladığı gibi bu fakülteleri "vesayet" altına alıyor.

        Özel okullar karar verecek

        MİLLİ Eğitim Bakanlığı yeni liselere geçiş düzenlemesini açıklarken Türk ve yabancı özel okullar için ayrı bir sınav olmayacağını söylemiş ve bu okulların da 12 sınavın sonuçlarını kullanacaklarını dile getirmişti. Öğrendiğime göre okullar Bakan Nabi Avcı ile görüştü. Avcı okul temsilcilerine "Sistemi delmeyin, yeni bir sınav yapmayın. Yapacağımız sınavın sonuçlarını kullanın" dedi. Özel okullar kendi aralarında tartıştıktan sonra karar vereceklerini söyledi. Önümüzdeki hafta yapılacak toplantı sonrasında bu yıl öğrencilerini 12 sınavın sonuçlarına göre mi yoksa kendi düzenleyecekleri sınavla mı alacakları belli olacak.

        Diğer Yazılar