Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Çarşı ve mahalle bekçilerine yönelik düzenlemenin bir kısmı TBMM’de kabul edildi. Tümü için görüşmeler sürüyor. Muhalefet, bekçilere verilen bazı ek yetkilerin keyfiliğe sebep olacağı, sokakta baskının daha fazla hissedileceğinden tutun, kadın bekçi sayısındaki azlığa kadar çeşitli eleştirilerle düzenlemeye karşı çıkıyor.

        Cumhur İttifakı’nın oylarıyla geçen yasa değişikliğinde eleştiriye konu olan başlıca hususlar şunlar:

        Teklifin 2. maddesinde “Çarşı ve mahalle bekçilerinin genel kolluk kuvvetlerine yardımcı ve silahlı bir kuruluş olduğu” ifade ediliyor. 5. maddede “…halka yardım görevi kapsamında mahalle sakinlerinin istirahat, sağlık ve selametini sağlamaya ilişkin görevleri sayılmıştır” deniliyor. Yine 9. maddede “…belirtilen hallerde zor ve silah kullanma yetkisine haiz olduğu düzenlenmiştir” ifadesi var.

        Bu genel ve soyut ifadelerin uygulamada keyfilikler ve hak ihlalleri meydana getireceği endişesi, muhalefet tarafından öne çıkarılan maddeler…

        O halde bir bakalım bu düzenlemenin ardından polis ve bekçi karşılaştırmasına:

        Yapılan değişiklikle çarşıda, mahallede gördüğümüz bekçiler tıpkı polisler gibi şu yetkileri kullanma imkanına kavuşmuş oluyorlar.

        Önleyici yetkiler: Durdurma, kimlik sorma, yoklama/kontrol yetkisi.

        Adli yetkiler: Zor kullanma, silah kullanma, suça el koyma, muhafaza altına alma yetkisi…

        REKLAM

        Polislerde olan ama bekçilerde olmayan hangi yetkiler var derseniz. Örnek olarak istihbarat toplama, denetim yapma, adli arama, gözaltına alma, ifade alma gibi yetkiler sayılabilir.

        Bu arada yapılan düzenleme ile emeklilik yaşından mali ve sosyal haklara kadar bekçilerin özlük haklarında önemli iyileştirmeler yapıldığı görülüyor.

        Peki bu kadar önemli yetkilerle donatılan bekçilerin son dönemde asayiş sistemine etki ve katkıları ne olmuştur? Gerçekten denildiği gibi günlük hayatımıza ve ülke güvenliğine olumlu yansımaları oluyor mu? İşte bu yazıda en güncel rakamlarla bir araya getirmeye çalıştık.

        Öncelikle bekçilik kavramı Osmanlı’ya dayanıyor. İlk olarak 12 Mayıs 1914'te çıkarılan kanunla şehir ve köylerde bekçilerin bulunması zorunlu hâle getiriliyor, 22 Temmuz 1966 tarihli Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle yardımcı kolluk olarak devem ediyorlar. 1976 Mali Yılı Bütçe Kanunu ile kadroları Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesine, 2008’de ise kadroları Emniyet Hizmetleri Sınıfına aktarılıyor.

        Bekçi alımlarının ilk arttığı dönem 1995 yılı öncesi… 19.000’e kadar ulaşmış. 1995’ten 2016 yılına kadar Emniyet teşkilatına bekçi alımı yapılmamış. 2015 yılına gelindiğinde bu rakam 3.520’ye kadar gerilemiş. 2016 yılından sonra yapılan alımlarla, bu gün itibariyle 70’i kadın olmak üzere 28.266 çarşı ve mahalle bekçisi görev yapıyor. En yüksek alım 2019’da…Tam 10.232 kişi kadroya alınmış. Ayrıca halen 1.041 bekçinin işlemleri devam ediyor. Bunlar da tamamlandığında sayı 29.307 olacak…

        Öğrenim durumlarına bakıldığında bekçilerinin %19,4’ü üniversite (5480) % 17,2’si yüksekokul (4845), % 59.8 lise (16.911), % 3.6 ilk-ortaokul (1.030) mezunu… Maaşlarına gelince polis memurları ile aralarında yaklaşık 1000 liralık bir fark olduğu görülüyor. Lisans mezunu bir bekçi 4500 TL düzeyinde bir maaşla işe başlıyor.

        REKLAM

        Bekçiler Polis Akademisi Başkanlığı’nda eğitim alıyor ve ilk atamaya yetkili amirleri vali ve kaymakamlar…

        40 MİLYON KİŞİ SORGULANMIŞ

        2018 yılı Eylül ayından Haziran 2020’ye kadar 81 il emniyet müdürlüğünden derlenen bilgilere göre çarşı ve mahalle bekçilerinin icraatları şu şekilde sıralanıyor:

        Yaklaşık 40 milyon şahıs (39.388.868) sorgulanmış, 130.680 şahıs hakkında adli işlem yapılmış ve 4.862 hırsızlık olayına müdahale edilmiş… Bunun yanı sıra 1.219 kayıp çocuk bulunarak ailelerine teslim edilmiş ki bu nokta anne-babalar için çok kıymetli olsa gerek. 18 yaş üstü 3.956 kayıp şahıs bulunmuş. Yine yaklaşık 22 aylık sürede 75.753 aranan şahıs hakkında işlem yapılmış ve 276.832 gr uyuşturucu madde ile 82.918 adet hap ele geçirilmiş…

        Güvenlik kaynakları bekçilik uygulamasının belki de en büyük etkisini evden hırsızlık vakalarındaki azalışla açıklıyorlar. Ülke genelinde evden hırsızlık olayları, günlük ortalama olarak 2017’de 281, 2018’de 202, 2019’da 171 iken 2020 yılının ilk 5 ayında geçen yılın aynı dönemine göre % 24 azalışla 121’e geriletilmiş…

        İller bazında bakıldığında İstanbul’da evden hırsızlık günlük ortalama 2017’de 79, 2018’de 55, 2019’da 40 iken 2020 yılında 23, Ankara’da arı 2017’de 31, 2018’de 11, 2019’da 5 iken 2020 yılında 2, İzmir’de 2017’de 20, 2018’de 9, 2019’da 7 iken 2020 yılında 5’e düşürülmüş.

        Belirlenen vakaların aydınlanma oranlarında da artış var. Evden hırsızlık olaylarını aydınlatma oranları 2017 yılında % 21,1, 2018’de % 28,1, 2019’da % 33,9, 2020 ilk 5 ayında ise % 37,9 düzeyinde…

        Ancak kanaatimce bu neticelere ulaşılmasında bekçilerin yanı sıra helikopter, İHA ve Drone denetimlerini ve tüm emniyet teşkilatının çalışmalarını bir arada irdelemek daha sağlıklı olur.

        Şimdi asıl mesele yeni düzenleme ile yaklaşık 30 bin bekçiye verilen ek yetkilerin uygulanmasına yönelik eleştirilerin varlığını irdelemek ve toplum hayatına olumsuz etkiler yaratmasını engellemek olacaktır. Ben bir vatandaş olarak sokağımda dolaşan bir bekçinin kimlik sorma yetkisine sahip olmasından gocunmam… Ancak silah kullanma, muhafaza altına alma gibi yetkiler vatandaşa olan yaklaşımı bir kat daha hassas hale getirecektir. Sanıyorum ki bunca yetkiye sahip bekçilerin ilk olarak iyi seçilmesi, siyasallaşmadan uzaklaşması ve buna uygun şekilde eğitilmesi hayati bir zorunluluk haline gelmektedir.

        Diğer Yazılar