Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından 5. yılı geride bırakıyoruz. Ve bana kalırsa bu önemli günün yıldönümünde yapılması gereken, ciddi bir muhasebe ve soruna yol açan sebepleri var gücüyle ortadan kaldırabilmek olmalı… Öyle ki başta halkın desteği ve kararlılığı ile geri püskürtülen bu alçak saldırının ortaya çıkışındaki sebepler uzun yıllara dayanan hatalar ve ihmallerle bir bütün halinde irdelenmeli.

        Malumunuz bu yapılanma, dış desteğinin yanı sıra son çeyrekte (özellikle 2012-2013’e değin) bir yandan devlet kademelerinde kritik görevleri sistematik biçimde doldurulmak istemiş bir yandan da hayatın her alanında ciddi bir kurumsallaşma sağlamıştır.

        Özellikle 2012’den sonra devlete sızma hedefinin de ötesine geçilerek devleti ele geçirmeye dönük somut nitelikli operasyonlar kendisini göstermiştir.

        15 Temmuz sonrası ortaya konulan delil ve bulgulardan daha iyi anlaşılıyor ki örgütün kurumlardaki resmi makam sahibinin dışında bir de paralel makam oluşturduğu ve adım adım “paralel devlet” mekanizmasını etkinleştirdiği görülüyor.

        NASIL BİR YAPILANMA?

        İçişleri Bakanlığı’nın (İç Güvenlik Strateji Dairesi) 2019 yılında hazırladığı bir çalışmaya göre ezoterik ve ideolojik bir düşünceyle örülen iç yapılanmasının hem karmaşıklığı ve hem de dikey/yatay olarak büyüdüğü belirtiliyor. Coğrafi ve sektörel olarak yatay bir çizgide siyaset kurumları, STK’lar, holdingler, medya kuruluşları, yurtlar ve daha farklı sahalarda legal/illegal bir sistem inşa edilmiş. “Mahrem birimler” olarak ifade edilen adliye, emniyet ve askeriyede “hücre tipi yapılanma” modeli öne çıkıyor. Bu modelde üçer, beşer ve yedişer kişilik hücreler oluşturularak birimler bir zincir şeklinde tasarlanmış. Her hücre mensubu ancak belirli sayıda kişi ve üstünden haberdar olabiliyor. Dikey yapılanmanın en altında halk tabakası, sonra sadık tabaka yer alırken piramidin en üstüne çıkıldığında has tabaka ve kurmay tabakaya ulaşılıyor. Yine bu raporun “halk tabakası” başlığı altında şu çarpıcı tespit yer alıyor: “Birinci katta yer alanların önemli bir kısmının bilinçsiz bir şekilde örgüte destek sağladığını söylemek mümkündür. Başka bir ifade ile bu kişiler örgütün gizli işlerinden habersizdir.”

        HUKUK-LİYAKAT-DEMOKRATİK SİYASET

        FETÖ/PDY yapılanmasının tahrip ettiği belki de en önemli unsur, aynı zamanda bu tür yapılanmalarla mücadelede de hayati bir önem taşıyor. O da Hukuk-Liyakat-Demokratik Siyaset ekseninin yerle bir edilişidir. Buradaki denge hali aslında çağdaş ve demokratik bir yönetimin esasıdır. Devlete sadakat yerine örgüte sadakat, devlet için liyakat yerine örgüt için liyakat temelinde bir yaklaşım adım adım yukarıdaki kadrolaşmayı getirmiştir. Bu uğurda hukukun örselenmesi ve siyasetin araçsallaştırılması 15 Temmuz’un iç dinamiklerini tetiklemiştir.

        O halde hukuk, liyakat ve demokratik siyaset iklimini dengeye ulaştırmaktan başka çare yoktur. Ancak ne yazık ki bu temel üzerinde sorunların devam ettiğini görmek üzücü!

        Bu vesileyle Demokrasi ve Milli Birlik Günü'nde şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyorum...

        Diğer Yazılar