Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Önümüzde hızla yaklaşan bir seçim var. Kim seçilirse seçilsin Türkiye’nin üzerine giderek hayata geçirmesi gereken bir proje var. Hani “devlet projesi” denilen türden… Bu sebeple sık sık hatırlatma gereği duyuyorum!

        Trans Hazar Doğalgaz Boru Hattı…

        Kısaca Orta Asya’daki doğalgaz kaynaklarını Hazar Denizi üzerinden Azerbaycan’a oradan da Türkiye-Gürcistan uzantısıyla Avrupa’ya taşıyacak bir hattan söz ediyoruz. Tabii Nahcıvan koridoru açılabilirse burası da dahil edilecektir.

        Esas olarak dünyanın dördüncü doğalgaz rezervine sahip olan (50 trilyon metreküp) Türkmenistan gazına ve çeperinde Kazakistan ile Özbekistan’ı da içerisine alabilecek geniş bir tedarik/transit güzergâhı. Bu rezervlerin Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulaştırılması için Aşkabat'ın Hazar Denizi altında tahmini 300 km’lik bir hat ile Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı'na (TANAP)’a bağlanması gerekecek.

        Bununla birlikte bu köşeyi takip edenler hatırlayacaklardır son dönemde Türk Dünyası ülkeleri birbirleri ile daha fazla yakınlaşıyor. Bunda özellikle Ukrayna savaşının meydana getirdiği koşullar ve zorunluluklar en büyük paya sahip. Ek olarak Türkiye’nin gerek arabuluculuk rolü ile etkileşim kurabilmesi gerekse savunma sanayi ile savaşın içerisinde etki bulabilme kapasitesi söz konusu ülkeler açısından motive edici bir unsur haline geliyor.

        Ancak böylesi dönemlerde çok az yakalanabilecek kimi fırsatların ülke içerisindeki siyaset gündeminin ötesinde anlamlar taşıması gerekmektedir. Bu bir yönüyle bilimsel olarak da iktidar-muhalefet denkleminin milli irade eksenli faydacılığı ile ilgilidir.

        Açıkça ifade etmek isterim ki, 90’lı yıllarda olduğu gibi Türk Dünyası merkezli enerji projeleri iyi değerlendirilemezse bu kez jeo-stratejik üstünlük tamamen ve yeniden Türk coğrafyasının dışında gelişecektir.

        Şu an Türk Devletler Teşkilatında gözlemci üye olan Türkmenistan 11 Kasım’daki zirvede daimi üyelerden biri olacak. KKTC’nin de ilk aşamada gözlemci üye olacağı bu zirve devletleri ve hatta bölgeleri birbirine bağlayacak projelerle sarsılması zor bir konuma taşınabilir.

        İşte bu projelerden biridir Trans Hazar Boru Hattı. Avrupa’ya en az 30 milyar m3 gaz taşınabilir ki bu durum küresel güç dengesinde Türk Dünyası geçişli bu hattı en kritik noktaya yükseltebilecektir.

        Rusya’ya yönelik ambargoların ardından Kazakistan bu projede istekli. Türkiye destekleyeceğini açıkladı. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev bir İtalyan gazetesine verdiği röportajda, “Türkmenistan yetkililerinin karar vermesi halinde Trans-Hazar doğalgaz boru hattını destekleyeceklerini” söyledi. Daha önce Hazar’ın statüsü konusunda anlaşmazlığı kendi aralarında büyük ölçüde çözen iki ülkenin Hazar Denizi'ndeki Dostluk sahasını ortaklaşa geliştirme kararı bir altyapıdır. Gerçekçiliği ve işlevselliği bir masada irdelenebilirse Türkmenistan da soğuk bakmayacaktır.

        Bu tespit ve çağrımı sizlerin tanıklığı ile bir kez daha siyaset kurumunun bilgisine sunmak isterim.

        Diğer Yazılar