Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Sözcü gazetesi F.Bahçe muhabiri Sercan Hamzaoğlu, twitter hesabından duyurmuş. Sonra haber yapıldı mı bilemiyorum ama bana bir dostum haber gönderdi. Geçen sene bir maçtan sonra demokratik hakkını kullanan ve küfretmeden, şiddet göstermeden “Yönetim istifa” diye tezahürat yapan taraftarların yanına çıkan ve o insanları “Bir daha burada Aziz Yıldırım istifa derseniz...” diyerek galiz küfürlerle tehdit eden Fatihli Ekrem namzet vatandaş vardı. Bu ‘çakma Fenerli’, ‘harbi Azizbahçeli’ şahsın terörize eylemi videoya alınmış ve yanında güvenlik görevlisi olduğu halde milleti tehdit ettiği görüntüler sosyal medyaya yansımıştı. Yani kanıt vardı.

        Ben de hem bu köşeden hem de TV ekranlarından Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na açık çağrı yapmıştım. Volkan Demirel’in basketbol maçındaki tezahüratına kadar hasassiyet gösteren savcılık, milleti alenen tehdit eden bu mafyoz için harekete geçmedi. Şimdi öğrendik ki bu Fatihli Ekrem namzet Ramazan Ekrem Başyeşil hizmetlerinin karşılığını almış ve kulübe kongre üyesi yapılmış. Boks şubesinden olduğunu söyleyen bir başka mafyoz çakması da twitter hesabından muhalifleri tehdit etmiş.

        Bunlar Fenerbahçeli değil, Fenerbahçe umurlarında bile değil, bunlar Azizbahçeli onu biliyoruz. Diktatörler sıkıştıklarında paramiliterlerinin ortaya çıktığını da biliyoruz. Belli ki Aziz Bey kongre çalışmalarına başlamış. Gerek kendisine bağlı kongrebazlarla kurduğu diyaloglarla gerekse paramiliter askerlerini kongre üyesi yapıp ortalığa salmakla. Bakalım milleti alenen tehdit eden bu şahıslara DEVLET kuralları işleyecek mi?

        **************

        İYİ OLMAYAN BEŞİKTAŞ İYİYE GİDEN F.BAHÇE!

        Spor kamuoyunda ezberlenmiş ve tekrarlanagelmiş görüşlere itiraz etmeyi sevdiğimden değil ama her konuya şüpheci yaklaşımımdan olsa gerek birkaç hafta önce “Beşiktaş öyle anlatıldığı kadar kötü değil” demiştim. Şimdi bizim medyamızın genel geçerine göre Beşiktaş iyi değil ama F.Bahçe iyiye doğru gidiyor. İki takım arasındaki 5 puanlık fark önemli değil. Ondan bağımsız olarak sadece şu verilere bakalım:

        * Karabük’te iyi olmayan Beşiktaş ilk yarıyı Talisca’nın golleri ile 2-0 önde kapatırdı. İyiye giden F.Bahçe’nin Başakşehir maçında ilk devredeki tek pozisyonu gol oldu.

        * Karabük’te eksilen, penaltı kaçıran iyi olmayan Beşiktaş, maçı 1-0 almasını bildi ve son dakikalarda 2’yi kaçırdı. İyi yolda ilerleyen F.Bahçe maç boyu kaleyi bulan 3 şut çekebildi, 2 golünün dışında Jansen’in kaçırdığı kafa golüne karşılık yediği 3 gol dışında Volkan’ın çıkardığı 3 top ile direği sıyıran bir top dahil 7 pozisyon verdi.

        *

        Şimdi bir kısım medya Fener’i iyiye doğru evrilir gösterirken Beşiktaş’ı geçen senenin gerisinde olduğu için eleştiriyor. Evet geçen senenin net olarak gerisinde bu Beşiktaş. Bu haliyle 10 puanı var ve Porto’yu deplasmanda rahat bir oyunla yendi.

        Spor medyası olarak eleştiri kültürümüzü kişisel düşmanlıklarımız-sevdalarımız- dostluklarımız veya duygusal kararlarımıza göre alırsak yanılmaya devam edeceğiz ve giderek az izlenip az okunacağız. Maalesef gerçek bu.

        Aykut Kocaman’ı çok sevdiği için Aziz Yıldırım’dan oyunculara hatta taraftara kadar herkesi eleştiren, bir tek sevdiği adama laf etmeyen yorumcular kendi kariyerlerini harcıyor. Tıpkı Şenol Güneş’in kendilerini yanılttığını düşünenlerin Beşiktaş’ın kötü olduğunu, bu takımdan bir şey olmaz fikrinde ısrarlı olanlar gibi.

        Diğer Yazılar