Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Hep söylediğim 2 tez var:

        Igor Tudor dönemi de anlatıldığı kadar kötü bir dönem değildi. Oyunculara para ödenmediği dönemde takımı tutmak zor. Üstelik bazı oyuncuların bariz ‘ayak sürümesine’ rağmen.

        Ancak Fatih Terim olmasa G.Saray muhtemelen 4. sıradaydı.

        Bu sezonki Fatih Hoca’nın en zorlu zafer yürüyüşü. Değil Tudor, ondan çok daha kariyerli bir hoca da gelse Terim’in efektini sağlayamazdı. Neden mi?

        Bir kere göreve geldi, yönetim değişti. Kulüpte para yoktu bazı oyuncular epeydir ödeme almadıklarından oynamak istemiyordu. Ndiaye satılmasa kimsenin parası ödenemeyecekti ki bugün hala G.Saray hemen hemen tüm menajerlerle davalık durumda. Oyuncuların ücretleri de zorlukla ödeniyor. Bu şartlarda oyuncuları bir hedef doğrultusunda bir araya getirmek çok zor. Üstüne üstlük kalite ve katkıları tartışılır Belhanda ve Feghouli gibi isimlerle. Garry-Muslera-Donk ve beklerin iyi performansı ile buralara gelindi.

        Başakşehir, Alanya, Beşiktaş ve Akhisar 4’lüsünün 3’ünden iyi bir organizasyonla dönüş de işin cabası. Akhisar maçında bireysel performansla hedefe ulaşıldı.

        Pekiii, kulüpte mali darboğaz varken, TFF ile davalık durumda iken, Ankara’nın gönlünden başka bir şampiyon adayı geçerken bir de seçim gündemine girildi.

        Kaynaklarım da bana dedi ki; “Hoca o ‘Konsantrasyon’ tweet’ini yönetime attı.” Hoca adeta yönetime ve hatta camiaya dedi ki “Seçim sath-ı mahaline girdiniz, anladık ama Akhisar maçı; şampiyonluk 2. plana düştü. Biz Florya’da duruma hakimiz ama yönetim olarak dikkatinizi şampiyonluk dışında bir yere çevirmeyin.” Fatih Terim, Malatya maçında taraftarına da takımına da güveniyor ama Göztepe maçının son dakikasına kadar herkesten tam olarak şampiyonluğa odaklanmasını bekliyor. Boşu boşuna da “Konsantrasyon” demiyor.

        ***********

        4 AYDA DEĞİŞEN İMAJLAR

        4 ay önce Fatih Terim’in imajı şuydu: “Milli Takım’ı mahvettiği yetmemiş gibi tazminat davası açmış ‘parator!” Arda başta olmak üzere birkaç oyuncu tarafından dayak yemiş, karizması zedelenmiş, spor kamuoyu tarafından emekliliği istenmiş tekaüt teknik adam. Milli Takım’dan kovulduğu için yeniden G.Saray’ı kovalamaya başlamış, kebapçı basan, siyaseten fotoğrafın dışına çıkarılmış eski bir futbol figürü.

        Öte yandan Terim’i yemiş; uçakta TFF Başkanı’nın yazarını dövmesine rağmen bizzat TFF Başkanı tarafından iltifat edilmiş; Milli Takım kaptanlığına yeniden getirilmiş, siyaseten aşırı desteklenen, Barcelona’dan sonra adeta ‘Kosg eb kredisi’ gibi bir transferle normalde asla o ödemeyi yapamayacak bir kulübe transfer edilmiş bir adam (!) var.

        4 ay sonra gelinen noktayı anlatmaya gerek yok. İnsan isterse bozulan imajını nasıl değiştirebiliyor; istemese de yaptıklarıyla imajını nasıl bitiriyor görüyoruz.

        ***********

        ALİ KOÇ’A KİM KUMPAS KURDU?

        Ali Koç bir yemekte anlatmış. Tam 101 kişi, aynı metin ile savcılığa başvurmuş ve “Ali Koç 3 Temmuz’un organizatörlerinden biri midir araştırılsın” demişler. Savcı da bu işin bir seçim manipülasyonu olduğunu anladığından soruşturma açmamış. Yani Ali Koç’u; ‘3 Temmuz’cu da yapmaya çalışmışlar. İnsanın aklına 2 soru geliyor:

        1-) Bu kumpası kim yaptı?

        2-) Bu kumpaslar, bariz yalan haberler, uydurmalar, şampiyonluğun kaçmasını bile Koç’a bağlamaya çalışan yalakalıklar, Aziz Bey’e yarasın diye yapılan açık müdahaleler, acaba Aziz Bey’den alıp Ali Bey’e mi oy kazandırıyor?

        Diğer Yazılar