Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Fatih Terim, derbi-PSG falan gibi zorlu bir sürece girmeden evvel 3-4 oyunculuk bir rotasyonla Malatya'da sahaya sürmüştü takımını. Feghouli - Mariano - Falcao dinlendirilmişti. Lemina yerine Ömer Bayram diyemeyeceğim çünkü bu halleri ile Bayram oynar, Lemina oturur.

        Fatih Terim, son 2 yıl şampiyon yaptığı takımı baştan aşağı değiştirdi. Bu seneki takım oturaklı-set oyununa yatkın ama asla hızlı olmayan bir ekip. Top ayağına geldiğinde iyi pas yapan, topu kolay kolay ayaklarından alamayacağınız oyunculardan oluşan G.Saray takımında topla gidebilen sadece 1 oyuncu var o da Ömer Bayram. (Emre Mor gidiyormuş gibi gözükse de gidemiyor)

        İşte Terim de bunu bildiğinden Nzonzi'nin solundaki Bayram topu ileri taşıyabilen tek isim olduğundan hep onunla başlayacak bence. Bu sefer geride daha sağlam durdular ve fazla ciddi bir pozisyon vermeden oynadılar. Kendileri de hiç oynamıyordu ama Muslera da yere yatmadı. Sonra bu oturaklı set takımı, mükemmel bir paslaşma organizasyonu sonunda Bayram'ın ortasına Seri golü attı. Burada Malatya savunması o kadar dağıldı ki sağ bekin, sol stoperin ve sağ stoperin nerede olduğuna Sergen Hoca bir daha seyrettirsin. Skor 1-0'a gelince G.Saray 5 dakika içinde 3 gol pozisyonu daha buldu 2'sini Farnolle çıkardı.

        Ondan sonra maç durdu. 30-45 arası berbat bir oyun vardı.

        2. devre sanırım Terim, "Derbide sol bek oynatabilirim bir göreyim" diye düşündüğünden Bayram'ı sol beke çekti ve Lemina'yı aldı. Lemina - Seri - Nzoni üçlüsü savunma üçlüsüdür. Paris'te ya da Madrid'de oynar bu üçlü ile. Malatya deplasmanında hiç ileri çıkamaz oldular bu üçlü ile. Terim geç kaldı bence Durmaz daha erken girmeliydi. Sürekli kendini yere atan Adem'in 90 dakika'yı bitirmesi inanılmazdı.

        Yine de savunmada sert durdular ve pozisyon vermediler. Sonra olağanüstü 2 fırsat buldular ve ikisinden de yararlanamadılar. Maç koparılamayınca bir duran topla falan hep tehlikede oluyorsunuz. Yine böyle bir anda Robin Yalçın'ın arka direkte kaçırdığı pozisyonla gelen sinyal algılanamadı ve sonraki duran topta Guilhierme eşitliği getirdi. Fofana iyi vuruş yapsa mağlubiyet olurdu.

        G.Saray'ın ve Terim'in yeni oluşumunu anlıyorum. Rotasyonu da elbette. Ama 1-0'a oynamayı anlamam mümkün değil.

        G.Saray böyle bir takım değil. Hiç olmadı.

        Derbi öncesi 2 puan kayıp çok önemli gözükmese de yeni bir oyun anlayışı oturtulmaya çalışmanın zorlukları yaşansa da zihniyetin gerilemesi hoş değil. Herkes atlıyor belki ama bu takım Kasımpaşa'dan da gol yedi. (VAR'a takıldı ama yedi) Konya maçı malum. Sonuç: G.Saray 1-0'a oynayamaz.

        NOT: Andone Premier Lig'den gelen bir oyuncu olduğundan Farnolle'e yaşadığı ikili mücadelede kendini yere bırakmayarak topa gitti. Belki bazı Galatasaraylılar "düşsene beee" demiştir. Ama G.Saray'a da Türk futboluna da uzun vadede Andone'nin tavrı kazandırır. Her pozisyonda kendini yere atan Adem'in tavrı sadece 2-3 yalandan faul kazandırır ama hep kaybettirir.

        Diğer Yazılar