Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan 26 Ekim'de Fenerbahçe'nin konuğu oldu ve 25 yıllık Divan Üyesi Sıfatı ile Fenerbahçe'nin en üst mercisine seslendi. Bu, spor kulüplerinin tarihinde ender görülen olaylardan biriydi. Ülkenin siyasi lideri bir kulüp içinde 25 yıllık üyeliğini kutluyordu.

        İşte ne olduysa o ziyaretten sonra oldu. Fenerbahçe'ye ve başkanına karşı saldırılar o günden sonra daha da şiddetli bir hal almaya başladı.

        Limit Kurulu Fenerbahçe'nin taleplerini "üzerimizde baskı var" diyerek hep geçiştirdi. Ali Koç dayanılmaz hale gelen durumu 2 kez televizyonda anlattı ve aslında isim zikretmeden adreslediği baskı unsurunu herkes anladı.

        Vedat'ın niyet okunarak-zihin gücüyle PFDK'ya sevki; PFDK'daki hukukçu olmayan olsa olsa gugukçu olabilecek isimlerin Vedat'a ceza istemesi; birbiriyle bağlantılı 2 medya grubunun saldırıları, TFF içinden sürekli haber sızdırılması ve dahi maçlarda F.Bahçe golünün ofsayt olması için harcanan 4 dakika 17 saniye inceleme kafası; nihayet hem Malatya'nın hem de Trabzonspor'un "Biz talep etmedik" demelerine karşın TFF'nin maç erteleme kararı.. Nwakaeme'nin kırmızı kart cezası iptal olursa da kimse şaşırmaz..

        Asıl hedef net: Ali Koç gitsin.. Seçimde Aziz Yıldırım'ı kim desteklediyse şimdi de Ali Koç gitsin isteyen yine o kesim. Ancak gemi azıya almaları, o mühim ziyaretten sonra başladı.

        Fenerbahçe milleti durumun çok net farkında. O yüzden "Dik dur eğilme" tezahüratları yapıyorlar başkanlarına.

        Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan bu 'tesadüf'ün farkında mı bilmiyorum ama F.Bahçe yönetiminin bu kronolojik durumu kendisine anlatması gerektiğini düşünüyorum. Kim bilir belki de F.Bahçe'ye operasyon çekenler, 25 Yıllık Divan Kurulu üyesinin son dönemdeki muhabbetinden de rahatsızlık duyuyorlardır.

        Diğer Yazılar