Mesele neden limit değil?
Limit Meselesi 2'ye ayrılıyor.
1- Borcu olanlar.
1A- Borcu olup bankalarla borç yapılandırması anlaşmasına imza atanlar.
1B- Borcu olup banka anlaşmasına imza atmayan F.Bahçe.
2- Borcu olmayanlar.
☆☆
2'den başlayalım; borcu olmayanlardan.
Kasımpaşa - Göztepe gibi A.Ş. olanlar ve Gençlerbirliği gibi dernek olup borcu olmayanlar. Şimdi baştan yanlış yazılmış 'kölelik sözleşmesi'ne göre; borcun olsun olmasın; şirket ol olma herkese banka limit yönetmeliği uygulanacak.
■ Yahu Kasımpaşa'nın borcu yok, banka anlaşması yok. Hala Kasımpaşa için de oyuncu satış gelirinin 3'de 2'si yok sayılıyor. Kulüp 200 milyon liralık oyuncu satmış, 70 milyon lirasını kullanabilirsin deniyor. Neden? Çünkü limit sözleşmesi öyle diyor. Böyle saçma şey olur mu? 70 milyon deyince bir şey sanmayın bugünün döviz kuruyla 10 milyon Euro etmez. 2 futbolcuyu zor alırsın. Geri kalan 130 milyon lirayı ne yapsın bu kulüp; futbola yatıracağına gitsin faize mi yatırsın? Yoksa çok popüler son dönemde altın mı alsın! İşine futbola yatıracağına...
■ Göztepe için bire bir aynı durum geçerli. Ya bunların borcu yok, ayrıca şirket bu şirket. Batarsa şirketin patronları düşünsün.
■ Gençlerbirliği dernek statüsünde. Ama onların da borcu yok. Banka ile işi yok ne o; o da aynı limit saçmalığına maruz bırakılıyor. Tüm gelirleri 90 milyon lira ise de bunun ancak 30'unu limite ekliyorlar. Eee adamların banka borcu yok kalan 3'de 2'yi kim ne yapacak? Havaya gidecek.. Tamamen saçmalık.
☆☆
Gelelim 1. maddeye.
Önce 1-A.
Galatasaray - Beşiktaş - Trabzonspor ve Başakşehir gibi imza atan kulüpler var. İmza atan başkanlar şahsi sorumluluk imzası da attılar.
▪︎ Beşiktaş 249 milyon lira aldı. Fikret Orman dönemiydi. İmzayı ya Orman ya Serdal Adalı attı. Beşiktaş bu 249 milyon lirayı yüzde 21 gibi çok ciddi bir faizle ödeyemezse ki ödeyemez imza kiminse o para o kişiden tahsil edilecek. Alabilirsen alırsın. Peki Beşiktaş ne olacak? Beşiktaş tamamen bankaların malı olacak.
▪︎ G.Saray aynı durumda. G.Saray'ın tüm ama tüm gelirlerinin 3'de 2'si banka anlaşmasına gidecek. Kasım 2020'de yani 3 ay sonra 200 milyon TL ilk faiz ödemesi var. G.Saray'ın bu parayı ödeme imkanı yok. Ödemediğin anda temerrüde düşüyorsun ve Ziraat Bankası'nın istediği kişiler yönetime müdahil olabiliyor. G.Saray; bugünkü Fenerbahçe'den daha yüksek sesle isyan edecek.O zaman ne olacak? G.Saray bankaların malı olacak. Ama dün hem G.Saray hem de Trabzonspor limitleri savundular. Bence 'savunun' dendi onlar da zoraki açıklama yaptılar.
☆☆
Gelelim 1-B'ye.. Yani borcu olup anlaşmaya yanaşmayan F.Bahçe'ye..
* F.Bahçe diyor ki "Kardeşim mesele benim borçlarımı yapılandırmak değil mi? E o zaman ben başka banka ile daha uygun şartlarda yapayım.” Peki limitçiler ne diyor: Yooook!
Peki diyor F.Bahçe; "Yüksek miktarlı sponsorluk yapayım" Limitçiler diyor ki: Ancak 3'de 1'ini kabul ederim.
F.Bahçe diyor ki "Ya 90 milyon Euro'ya oyuncu satayım" limitçiler diyor ki: "30'unu sayarız."
"Ben senin anlaşmana; 'kölelik sözleşmene imza atmak zorunda mıyım" dediğinde de limitçiler son olarak da şunu diyor: Fenerbahçe'ye çökmemize engel olmaaaa...
Durum budur. Amaç 3 büyük kulübü başta olmak üzere, tüm kulüpleri banka malı yapmak sonra da muhtemelen birilerine satmaktır.
Eğer amaç borcu olmayan kulüplere doğrudan; borcu olup da sözleşme imzalayan kulüplere en geç 3 yıl sonra 'çökmek' değilse bu limit yönetmeliği samimiyetle düzeltilmelidir.
1- Limit 250 milyon liradan daha yukarı çıkmalı.
2- Vade, 5 yıl yerine 10 yıla uzayacak şekilde düzenlenmeli.
3- Faizler düşmeli.
Böylece Fenerbahçe de o anlaşmaya imza atacak hale gelebilecek. Diğer kulüpler de rahatlayacak; bugün bu durumu savunan G.Saray da vadeyi 10 yıla uzatmak için ilk başvuranlardan olacak.
Ayrıca banka anlaşmasına imza atmayan şirketler ve borçsuzlar için bu saçma şartlar değiştirilecek. O zaman huzur bulunur. Yoksa bu projenin samimiyetle futbolda ekonomiyi kurtarma işi değil, 'kulüplere çökme’ arzusu olduğu kesinleşecek.
