Daha iyi 'oyun'a ihtiyaç vardı

• Başakşehir maçında Donk, Kevin De Bruyne'nin atabileceği türden şahane bir pas attı ve Onyekuru skoru buldu. Sonra Donk bir de kendisi attı.

• F.Bahçe maçı, mükemmel Taylan ve iyi oynayan Emre Kılıç'a eşlik eden Mohamed'in güzel vuruşu ile gelen 3 puan.

• Alanya'da Kılıç güzel bir gol attı, 3 puanın 0.5'i onundu. 2.5'u Marcao-Lyuindama ve Muslera'nın.

• Kasımpaşa maçında Erkan Özdamar gözünün önündeki penaltıyı çalsa en az 2 puan kayıptı.

• Erzurumspor maçında Mohamed'in müthiş 2 golü, bütün 2. devre Erzurum futbolu..

☆☆

Ligin ilk yarısında Mostapha Mohamed gibi mükemmel bir santrfor yoktu. Gedson gibi bir kalite yoktu. Sağ bek Omar, De Andre'den önde değildi. Lakin bu yoklara karşın G.Saray'da iyi futbol vardı. Bir OYUN MANTALİTESİ vardı. Sonra o mantalite çözüldü ama bir plan vardı. Takım o planı iyi uyguladığında kazanıyor, kötü uyguladığında kaybediyordu.

Ligin 2. yarısı itibarıyla Galatasaray'a yıldızlar geldi fakat oyun gitti. Hep bunu söyledik. "Takım oyunla değil oyuncuyla kazanıyor" dedik.

Dün Ankara'da iyi hazırlanmış Ankaragücü'ne karşı oyun lazımdı, eski maçlara göre nispeten oyun olsa da yine oyuncu kalitesine güven vardı.

Ankaragücü, rakibini kendi ceza sahasının biraz önünde karşılamayı, öndeki 3 hızlı oyuncusuyla sürekli tehdit gösterdiği bir plan koydu sahaya. Devreye girilirken Onyekuru'nun kafa vuruşunun Korcan tarafından kurtarılışı vardı bir tek.

Devre biterken açık el nedeniyle Arda'ya çalınan penaltı ile Ankaragücü öne geçti.

2. Yarıya Fatih Terim, doğrusunu yaparak, 3 değişiklikle başladı. 4-4-2'ye dönmek istedi ama nedense 2 - 4 -4 gibi bir durum oluştu. Tam da Ankaragücü'nün istediği ortam oluştu. Saba, Marcao'ya Babacar'ın kupa maçında attığı çalımın aynısını atıp nefis bir gol atınca 2'ye çıkan fark, işi iyice zora soktu.

57'de Mohamed atılınca galibiyet neredeyse imkansıza doğru gitti.

Bitime 5 dakika kala Kerem'in golü son bir ümit getirse de süre puan için yetmedi.

☆☆

Fatih Terim oyunun iyi olmadığını hepimizden iyi biliyordur. 'Oyun'unu bulmak için süreye ihtiyacı varken kazanmaları önemliydi. Bu sefer olmadı. Kaybedilen bir şey yok. Fakat daha iyi oyuna ihtiyaç olduğu kesin.

Halil Umut Meler, 2 kritik düdük çaldı.

Penaltı bence değil, ama bizim kurallarımız ve uygulamalarımız "penaltı" diyor. Hakem de verdi. Biraz daha açayım. El, topun yönünü değiştiriyor ya da kaleye gitmesini engelliyorsa 'oynama niyeti yoksa dahi' penaltı çalınmalı. Ama bu iki unsur yokken sırf el olması gerektiğinden fazla açık diye penaltı çalınmamalı. Lakin ülkemizde bu standart uygulama. Hakem de bu standartı uyguladı.

Kırmızı kart ise sınırda bir pozisyon. Dikkatsiz hareketten sarı da verilebilirdi. Meler, "Mohamed vurdu" diye gördü ki kırmızı verdi. Muhtemelen hakem yorumcularının bir kısmı sarı, bir kısmı kırmızı diyecektir.

Ankaragücü iyi oynadı. Maça iyi hazırlanmış. 3'ü bulmayı düşünseler bulurlardı. Hikmet Karaman ve öğrencileri kendi adlarına aşırı önemli 3 puan aldı.