Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Vitor Pereira'nın geliş süreciyle ilgili yazım duruyor. Belli ki başkanın, Aziz Yıldırım'la beraber geçirdiği 6 yıllık dönemdeki tecrübelerinden fazlası yok.

        Bir kere F.Bahçe yönetimi alemi kör milleti sersem varsaymayı bıraksın.

        • Bielsa Kalibresi

        • Haziranın 3. haftası hoca belli olur.

        • 28 Haziran Pazartesi açıklarız.

        olmak üzere 3 vaadi de tutamayanlar, sakın "Biz başından beri Vitor'la yatıp Vitor'la kalkıyorduk" demeye kalkmasınlar. Vitor'un tercihinin 3 sebebi var:

        1- Beceri bu kadar.

        2- Igor Angelovski ve Bilic bile 6 yardımcı istediler. Vitor, "4 kişi yeter" dedi. 5. yardımcıyı sonradan ekletti.

        3- Maliyeti uygun. Bu maliyete yakın diğer adaylar Igor ve Biliç idi. Silva bile daha maliyetliydi.

        Sonuçta Vitor yeniden Fenerbahçe'nin başında.

        Geçmiş döneminde tarihin en iyi kadrolarından birine sahip olduğu unutulmasın. Bu müthiş kadro ile ligi 5 puan farkla Beşiktaş'a, kupayı Riekerink'li Galatasaray'a kaptırmıştı.

        O kadrodan RvP ile kapışmış, Caner tarafından hakaretlere uğramış, soyunma odasının büyük bölümünü kaybetmişti. Kendisinin kimyası da aslen dönemin yönetiminin "RvP'yi hep 11 oynat" baskısı sonrası bozulmuştu.

        Bana kalırsa en negatif özelliği bilime inanmaması idi. Test yaptırmıyordu. Böylece 35 yaşındaki Alves ile 20 yaşındaki Uygar aynı idmanı yapıyordu. 90 dakika maç oynamış isimle, hiç oynamamış oyuncular benzer idmanlara çıkıyordu. Yorgunluğu ölçen laktak testine bile inanmıyordu. Fizik idmanına da inanmaz, fizik antrenörü ile ilgilenmezdi.

        REKLAM

        Eğer 5 yılın sonunda yine o Vitor geliyorsa Fenerbahçeliler uzun süreli kasık ve adale sakatlıklarına, Mesut-İrfan gibi sakatlığa müsait oyuncuların uzun süreli yokluklarına şimdiden alışsınlar. Yok bu sürede fikrini değiştirdi, fizik idmanlarının önemine-bilime yüz verdiyse ne âlâ.

        Ama pozitif özellikleri de vardı. Bir kere düzen sahibi ne yaptığını bilen bir takım oluşturur. Erol Bulut döneminde sıklıkla sorduğumuz "Bu takım ne oynuyor" sorusunu Vitor takımlarında sormayız. Oyun belli olur. Duran top setleri vardır. Çizilmiş hücum planları yoktu ama farklı oyunculardan hücum katkısı almayı bilen bir hocaydı.

        Savunmaya önem verirdi ki ligin en az gol yiyen ekibi olmuştu zaten onun takımı. Eylem ve söylem birlikteliği görülür.

        En pozitif özelliği komplekssiz, sıcakkanlı bir insan olmasıydı. Rakip hoca Tolunay Kafkas'ı övmesi, rakip takım hocası iken kendisine sallayan Ümit Özat'ın açıklamaları sorulduğunda "Ben hatalıyım. O haklı" diyebilmesi, o dönem gazetecilerin kendisiyle rahat çalışması hafızalarımızda.

        En önemli artısı ise tek bir taktiğe takılıp kalmaması. 4'lü zincir formasyonları da 3'lü formasyonları da bilir ve uygulayabilir. Geçmiş dönemden 5 yıl daha tecrübelenmiş bir Vitor göreceğimiz kesin. Umarız geriye değil ileriye gitmiştir. Çünkü her ne kadar Avrupa'nın en az 10 sene gerisindeysek de ligimiz de 5 yıl öncekinden daha gelişmiş bir lig. Taktik farklılığını ortaya koymasını ve bilime sırt çevirmiş halini değiştirmiş olmasını görmemiz halinde sıkı bir takım izleyebiliriz.

        Diğer Yazılar