Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Türkiye'ye gelen büyük kariyerli hocaların ilk düştükleri hata çukuru burayı Arabistan falan sanıp ligi ve rakipleri küçümsemeleri. "Benim bir oyunum var bunu oynarız" demeleri. Hiddink ilk maçında 6 yedi. Rijkaard ve Vicente Del Bosque gibi Şampiyonlar Ligi şampiyonları teneke bağlanarak yollandı. Tamamı, büyük özgüvenleri ve değişmeme, dönüşmeme kibirleri nedeniyle başarısız oldular. Jorge Jesus'ta da umarım bu kibir yoktur.

        4 savunmacı önünde bir defansif oyuncu; onun önünde akan oyunda hiç olmayan bir teknik oyuncu (Lincoln) ve önde 4 forvet. 4-2-4 oynamak güzel. Eveleme geveleme olmadan direkt futbol mantalitesi de.. Ama önde top tutmak, rakip yarı alana yerleşmek ve orta saha sertliği de şart. Rossi - Valencia ve Emre Mor gibi topu aldıklarında sadece rakip kaleye gitmek olan 3 oyuncu ile oynadığınızda yüzde 90 top kaybı yapar karşı atak yersiniz. Dünkü ilk devre gibi gittili geldili bir maç olur.

        İlk 45'de maçın net hakimi Ümraniyespor'du. Senden bana benden bizim oğlana pas futbolundan nefret ettiğimi beni tanıyanlar bilir. Önde pres, kanat akınları, hızlı ve direkt oyuna da bayılırım. Ama bunun için 2 hızlı stopere harika 2 kesici orta merkez oyuncusuna ihtiyacınız var. Bir de basketbol gibi oynamamak adına önde top tutmaya.. Gustavo Henrique o hızlı stoper değil. Luan Peres de değil... En az Kim kadar hızlı bir stoper de lazım bu sisteme. Joao Pedro ve misal Maxi Gomez ya da Sörloth olsa dahi öndeki 4'lüden birinin daha top tutan isim olması gerek bence. Lincoln ya da İrfan. Böylece rakip yarı alana daha rahat yerleşirsiniz. Ümraniye maçında rakip takımın bulduğu fırsatları rahatlıkla değerlendirebilecek en az 5 takım var. Ayrıca Luan Peres'in Geraldo'ya yaptığı müdahale de net penaltıydı. O penaltı gol olsa Ümraniye öne geçebilirdi.

        2. devrede Jesus, biraz daha dengeli bir oyun tercih etti. Ümraniye'ye kontra fırsatları verilmedi ama bir duran top organizasyonundan deplasman ekibi şahane bir gol attı. Bir dakika sonra Luan Peres anlamsız bir hareketle penaltı yaptırdı ve 2-1'den 3-2 geriye düşüldü. Beraberlik golü Zajc'ın Jesus'a cevabıydı.

        Tempoya, dikine oyuna evet ama tempo adı altında saçma sapan sakar futbola hayır. Hız yapma isteğine evet ama buranın Türkiye olduğunun farkına varılıp sete de yerleşmeyi inkar etmeye hayır. Bu ligi Arabistan ligi sanmaya hayır. King'e hayır. Arda Güler'e uymayıp King'e uyan bir sistemi kabul etmiyorum. 4-3-3 ile de 4-2-4 ile de Arda Güler oynayacak yer bulunacak bir oyuncudur. 10 numarayı vermekten öte, 10 numarayı sahaya atmak lazım. Gustavo - Bruma gibi transferlere hayır. Berisha'dan ümit beslemeye hayır. Serdar Dursun'u Zajc'ı Crespo'yu inkar etmeye sonuna kadar hayır. Hocaya güvenmeye evet, Jesus da olsa tapınmaya sonuna kadar hayır..

        ☆☆

        Ümraniyespor'a hoş geldin diyorum. Çalışılmış duran top organizasyonundan gol bulduran Recep Uçar hocayı da tebrik ederim.

        NOT: Ben, "Transfer sadece hocaya bırakılmaz. Çer çöp getirmesine izin verilmesin" dedikçe bana sallayanlar Gustavo ve Bruma'yı bu takıma yakıştırıyorlarsa Fenerbahçeliliklerini sorgulasınlar.

        Diğer Yazılar