Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        WASHINGTON’da geçen cuma günü Kürtlerle yapılan bir dizi görüşme, Amerika’nın “Kürdistan” konusunda ne kadar ilkesiz ve yandaş bir tavır içinde olduğunu gözler önüne serdi. Konuşmalarda Amerikan tarafının tavırlarından gördüğüm kadarıyla ABD ile Kürtlerin ittifakına karşı Türkiye’nin Washington’da yapabileceği fazla bir şey de gözükmüyor. İşin ilginci görüşmelerde konuşmalarda Kürt tarafı oldukça temkinli ve dengeli konuşmaya dikkat ederken Amerikan tarafının Türkiye’ye duyduğu kin ve öfke açıkça görülüyordu.

        Hatta duyduklarımdan içim bir ara öfkeyle dolduğundan ben bir ara isyan edecek noktaya bile geldim. Ancak burada akredite bir gazeteci olarak sakin dinleyip öğrendiklerimi anlatma görevim nedeniyle duygularımı baskı altında tuttum.

        *

        Gerçi yapılan tüm görüşmelerin ana konusu güya Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) bağımsızlığı meselesydi.

        Ancak açıkça ifade edilmese de Amerikalılar aynı zamanda Kuzey Suriye’deki Kürt oluşumunun bağımsızlığını da düşünüyorlardı.

        Burada yıllardır bu konu üzerinde çalışmalar yapan uzmanlara Amerika ne yapıyor diye sorduğumda şöyle bir cevap aldım:

        “Amerika Kürtler konusunda resmi bir politika ortaya koymayacak, ama gördüğün gibi yönetimin her düzeyinde Kürt sempatisi çok fazla ve yönetimden Kongre’ye kadar her düzeyde Kürtlere stratejik ortak muamelesi yapılıyor. ABD şimdi tamamen tavırsız kalarak ‘de facto’ olarak IKBY’nin bağımsızlığına destek verecek hem de Suriye’de de Rojava’da oluşumun uzun dönemde bağımsızlığa gitmesine de engel çıkarmayacak. Benim ve arkadaşlarımın gördüğü Amerikan taktiği şu anda böyle görünüyor.”

        Yani anlayacağınız ABD, “IKBY’de referanduma karşıyım” dese de IKBY’nin bağımsızlığını destekliyor.

        Kuzey Suriye’de hemen bir devlet oluşumuna olmasa bile federatif yapı içinde Kürt özerkliğine giden yolu açık tutacak.

        O HARİTA YİNE GÜNDEMDE

        Trump yönetiminin yandaşı Washington Times’ın Kürdistan ekiyle çıktığı gün Kürtlerle konuşan Kongre’deki ve yönetimden Amerikalıların Türkiye’ye karşı tavırlarından anladım ki benim 1993 yılında gördüğüm o büyük Kürdistan haritası yine gündemde tutuluyor. Şu anda Kuzey Irak’taki oluşum ile Kuzey Suriye’dekinin bir araya gelmesi imkânsız olsa da ikisinin arasını yapmak ve birleşmelerini sağlamak için çalışan Kürt unsurlar burada var ve çalışıyorlar. Amerikalılar uzun vadede bunun olabileceğini açıkça söylemese de düşünüyor ve bunun için burada çalışan Kürtlere de sıcak bakıyorlar.

        Kaynaklarım sadece bu nedenle istihbarat camiasında bu birleşme olasılığına açık olan bir üçüncü parti alternatifi için IKBY içinde gizli çalışma başlatıldığını söylüyorlar.

        Amerikalılar ile Kürtler arasında oluşan bu ittifaka Rusların da Fırat’ın doğusunda kolaylaştırıcı tavır içinde oldukları ve bu saha gerçeğinin de Türkiye’nin yapabileceklerine bir sınır getirdiğini söylüyor buradaki kaynaklar.

        GERÇEĞİ SÖYLEDİLER BANA

        Burada gazetecilik yaptığım 1992 yılından bu yana 25 yıldır bu haritayı ve ABD’nin Kürt sevgisini görmekten canıma tak geldiği için sonunda dayanamadım ve etkin bir isme “Nedir bu işin aslı? Amerika Kürtleri çok sevdiğinden mi bu işleri yapıyorsunuz? Bir Kürt devleti konusunda neden yıllardır bu kadar ısrarlısınız?” diye sordum.

        Aldığım cevap son derece dürüst ve bir o kadar da çarpıcıydı:

        “Yok canım bunun sevgiyle filan alakası yok. Bütün bunlar sadece Türkleri rahatsız etmek, dengesizleştirmek için yapılıyor.”

        Bunun da ayrıca yorumlanmasına gerek yok. Yorum açık ve net gördüğünüz gibi.

        Diğer Yazılar