Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        AMERİKAN Hazine Bakanlığı’ndaki gelişmeleri iyi takip eden arkadaşım, ABD ile Katar arasında ilginç gelişmeler yaşandığını ve Türkiye’nin kendi ulusal güvenliği açısından bu gelişmeleri yakından takibe alması gerektiğini söyledi.

        Bu kaynak, Katar’ın Amerika’yla ilişkilerini düzeltmek için bir atılım içinde olduğunu, birtakım adımların atıldığını ve Katar’ın, Zarrab davasında olduğu gibi kendinden istenilen şeyleri söylerse ABD’den kolaylıklar koparabileceğini düşünmeye başlayabileceğine dikkat çekti.

        Amerikan Hazine Bakanı Steven Mnuchin, kısa süre önce Körfez ülkelerine resmi bir ziyaret yaptı.

        Daha önce zaten Dışişleri Bakanı Rex Tillerson oradaydı.

        Mnuchin’in bu ziyaretinde bir süredir üzerinde çalışılmakta olan “Terörist Finansmanını Hedefleme Merkezi”nin (Terorist Financing Target Center) açılışı yapıldı.

        Amerikan kaynaklarına göre Trump’ın çok önem verdiği bu projenin hayata geçirilmesi için Katar, İsrail, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri birlikte çalıştılar.

        Merkezde incelemeye alınan örgüt finansmanları listesinin içinde El Nusra’nın da olduğunu söylüyorlar.

        Bu gelişme, Katar’ın bölgede yeni dengeler içine girmeye başladığını gösterebilir deniyor.

        F-15 SATIŞI

        Bu gelişmenin yanında Amerika, Katar’a F-15 uçakları satışının önünü de açmaya başladı.

        Nitekim geçen haziran ayında Amerika ile Katar arasında 12 milyar dolarlık bir satış anlaşması imzalanmıştı.

        Amerika geçen günlerde bu satışın 1 milyar dolarlık bölümünün önünü açtı.

        Bütün bu gelişmeler Katar ile ona sahip çıkmış olan Türkiye’yi de karşısına alan Amerikan yönetiminin Katar’la yeni bir anlayış oluşturma sürecine girdiğini gösteriyor.

        Buradaki kaynaklar, geçmişte bölgede ve özellikle Suriye’de birçok ortak işe imza atmış olan Türkiye ile Katar’ın arasına Amerika’nın bu aşamada girmesinin Türkiye açısından bazı istenmeyen problemler doğurması olasılığından bahsediyorlar.

        İDDİANAMEYİ OKUDUM

        Zarrab davası için hazırlanmış olan 56 sayfalık iddianameyi baştan sona dikkatle okudum.

        Kamuoyuna açık mahkeme 27 Kasım’da başlamadan önce iddianame üzerinde bir şey söylemeyeceğim.

        Bu arada Washington’daki birimler, sanki Başbakan Binali Yıldırım’ın sadece bu konuyu konuşmaya geleceğini düşünüyormuş gibi bu iddianame üzerine yoğunlaştılar. Çarşamba günü başlayacak görüşmeler için bunun üzerinde yoğun çalışıyorlar.

        Eğer Amerikan birimlerinin düşündüğü doğruysa Başbakan Binali Yıldırım’ın bu hafta işinin hayli zor olacağını söyleyebilirim.

        PROVOKASYONLARA DİKKAT

        Bu arada buradaki Türk cemaati için de duygusallığın ve heyecanın artmaya başladığını görüyorum. Başbakan’ın ziyareti öncesinde bu bir noktaya kadar normal, ama aynı zamanda provokasyonlara açık olan bir hali de yansıtıyor.

        Başbakan Yıldırım’ın geleceği duyulur duyulmaz Beyaz Saray karşısındaki parka Türk bayrağı asıldı. İyi de yapıldı, ama bunu yapan arkadaşlar bazı YPG militanlarının sadece dayak yemek için bizleri provoke edebileceğini unutmasınlar.

        Zira bir kavga olayı daha olursa bu Türkiye’yi çok zor duruma düşürebilir.

        YPG yapacağı gösterilerde bize hakaret etse de bu ülkenin çıkarları için onlara sadece sözle cevap vermek gerekir.

        Diğer Yazılar